Bunları kim denetler?

Maddi hasar bir yana bu kazaların birçoğu maalesef ciddi yaralanmalarla sonuçlanıyor. Üzüntü verici ama ölümle neticelenen kazalar bile var.

Sürücü belgesi olmayan, kask takmayan, plakasız araç kullanılan, kuralları bilmeyen veya ihlal eden bir sürü Motosiklet sürücüsü ortalıkta cirit atıyor.

Şu elektrikli bisikletler ise tam bir baş belası. Kaldırımda yürürken sessiz sedasız gelip kolunuza, bacağınıza çarparak gidenler yüzünden insanlar rahat rahat kaldırımda bile yürüyemez oldu. 

Hele hele cincır tabir edilen üç tekerlekli ucube vasıtaya ne demeli bilemiyorum. Bu nasıl bir araç. Bu araçlar hangi kritere göre üretiliyor? Hangi kurala göre kullanılıyor? Yolda mı kullanılır, kaldırımda mı?  Bunları kim kontrol eder? Bir bilen varsa söylesin de biz de öğrenelim.

Bütün bunlar yetmiyor gibi hepimizin okuduğu üzere geçen gün basında yer alan bir habere göre, Uzunyalı’da ATV tabir edilen ve dağ tepe gezilebilen 4 tekerlekli motosikletle plaja ve yaya kaldırımına giren turistler, kaldırımda yürüyen bir bayanın yaralanmasına neden oldular. Su Sporları istasyonunda çalışan görevliler sinirlerine hakim olamayıp ATV kullanan kişiyi neredeyse derdest ediyorlarmış.  

İşe bak ya. Tatil için kalk Marmaris’e gel plajda/kaldırımda ayağının üzerinden ATV geçsin. Yaralanan bayana mı üzüleceğiz, Marmaris’te kuralsızlığın kol gezdiğine mi? Yoksa kuralları hiçe sayıp trafiğe kapalı alanda bu aracı kullanarak kazaya neden olan turiste şiddet uygulanmasına mı?

Lafın kısası canım Marmaris’imizde Motorsiklet, Elektrikli Bisiklet, Cincır ve ATV belası kol geziyor.

Bacak kadar çocukların altındaki bu sessiz canavarları yani Elektrikli bisikletleri, cincırları kontrol etmek, Motorlu bisikletlerin çarşı içine ve yaya kaldırımına girmelerini engellemek çok mu zor acaba?

Bunları çocuklarının altına verenlere, yerli yabancı turiste kiralayanlara yasal çerçevede yaptırım uygulamak mümkün değil mi?

Hız rekorunu kırmak için birbiriyle yarışan Taksileri, özel araçları ve Balık istifi yolcu taşıyan minibüsleri kullananlara artık söylenecek söz kalmadı.

 

Bu sıkıntının sadece Marmaris’e özgü olmadığını da herkes çok iyi biliyor. Ama burada yaşıyoruz öyleyse burasının sıkıntısını dile getirmekten daha doğal bir iş olamaz. 

 

Köklü çözüm için illa ki yerli yabancı birkaç turistin veya bölge yaşayanının ölmesi veya sakat kalması mı bekleniyor acaba? Amacım kimseyi üzmek değil yanlış anlaşılmasın. Lakin bu işin denetimi ile ilgili görevlendirilmiş olanlara bir çift söz söylemek istiyorum. Kendinizce bahaneler üretebilirsiniz. Ama net olarak görünen şu; Ya yapılan müdahaleniz yetersiz yani etkili olamıyorsunuz, ya da; yaptığınız uygulamanın caydırıcı yanı yok. Öyleyse ya değişin, ya da; taktiğinizi değiştirin.