Benden söylemesi...
Uyarılara rağmen her yıl bazı acentelerin ve otelcilerin pazarlama stratejisi ve rekabet edebilme adına, bile bile lades dercesine yapılmaması gereken hataları yaparak cezalara maruz kaldıklarını biliyoruz.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü Reklam Kurulu turizmcileri yaz sezonu başlarken uyarmış. İlanlarda, haksız rekabete sebebiyet verebilecek, tüketiciyi aldatacak ve yanıltacak ifadelere yer verilmemesi söyleyerek aksi taktirde cezai işlemlerin uygulanacağını hatırlatmış.
Geçmiş yıllarda da aynı şekilde reklam kurulu turizmcileri uyararak yapılacak reklamlarda yasa gereği uyulması gereken konulara dikkat çekmişti. Ayrıca TÜRSAB tüm yıl boyunca acentelerini aynı şekilde yasayı hatırlatarak yanlış yapılmaması hususunda defalarca bilgilendirmişti. Ancak tüm bu uyarılara rağmen her yıl bazı acentelerin ve otelcilerin pazarlama stratejisi ve rekabet edebilme adına, bile bile lades dercesine yapılmaması gereken bu hataları yaparak cezalara maruz kaldıklarını biliyoruz. Özellikle yurt dışı tur reklamlarında yaşanılan Türk lirası ve döviz yazma işinde birçok acentenin canının yandığı ve mahkemelerin devam ettiği zihinlerdeki çok taze bir olaydır.
Bakanlık dikkat edilecek hususları belirtirken özellikle; tesislerin belgeli olup olmadığının iyi araştırılması gerektiği, yıldızların doğruluğu ile olmayan niteliklerin o tesiste varmış gibi yazılmamasına özen gösterilmesini istemiş. Ayrıca Butik otel, tatil köyü, termal otel gibi isimlendirmelerin özel tesis izlenimi verecek şekilde tanıtılmaması gerektiği ve kendileriyle aynı statüde bulunan tesislerden farklı özelliklere sahip bir tesis olduğu izlenimi uyandıracak şekilde ``lux, deluxe, ultra, vb...`` ibarelerle tanıtımlarının yapılmamasına dikkat çekmiş.
Aynı yazıda; tesisin konumu, denize olan mesafesi, odaların özellikleri gibi fiziksel konular ile yarım veya tam pansiyon, herşey dahil, ultra herşey dahil vb.gibi sundukları hizmetlerin niteliği ve ödenecek fiyatlar konusunda gerçeği yansıtmayan ifadelere yer verilmemesi veya bu konularda tüketicilerin eksik bilgilenmesine yol açacak şekilde tanıtım yapılmaması yasal bir zorunluluk olup, bu hususlara gerekli özen ve hassasiyetin gösterilmesi hatırlatılmış.
Ben burada bunlara ilave olarak turizmcileri, sıkca yaptıkları ve haksız rekabete sebebiyet veren, müşteriyi yanıltıcı ve aldatıcı nitelik taşıyan bir başka konuda uyarmak istiyorum.
Turizmcilerin reklamlarında kullandıkları ''sloganlar''
Özellikle turizmcilerin reklamlarında kullandıkları iddialı sloganlar da haksız rekabete , tüketiciyi aldatmaya ve yanıltmaya yönelik söylemlerdir. Bunların mutlaka ispatı gerekir aksi taktirde yukarıda belirtilen hususlar gibi ceza almaya aday oldukları düşüncesindeyim.
''Dünya’da tek''
''Türkiye’de tek''
''Türkiye’de bir ilk''
''Yurt dışı turlarını en iyi biz biliriz''
''Türkiye’nin en iyi rehber kadrosu bizde''
''En iyi hizmeti biz veririz''
''En ucuz bileti biz satıyoruz''
''Yurt dışına en iyi bizden gidilir''
''En avantajlı fiyatlar bizde''
''Türkiye’nin en seçkin tesisleri''
''En çok taksit bizde ''
''En çok indirimi biz yapıyoruz''
''%100 Tüketici Memnuniyeti Garantisi''
''En iyi fiyat garantisi''
''En ucuz Seyahat Sigortası bizde''
Benim belirlediğim ve aklıma gelenler bunlar…
Böyle iddialı sloganlar yazanların; en iyi olduklarını, yaptıkları şeylerin ilk olduğunu, en ucuz veya en kaliteli olduklarını ispat etmeleri gerekir. Birileri çıkıpta bu yapılanın Dünya’da veya Türkiye’de tek olmadığını, en ucuz olmadığını ispat ederse canınız yanabilir.
Türkiye’de gerçekten bir ilki yapmışsanız sözüm yok. Mesela Erken rezervasyon sigortası için bunu yazanlar gerçekten bir ilki gerçekleştirmiş olabilirler. Ancak herkesin her an yaptığını ilk yapılmış bir şeymiş gibi sunuyorsanız tüketiciyi aldatıyorsunuz ve haksız rekabete sebebiyet veriyorsunuz demektir.
En ucuz biziz derken aynı hizmeti gerçekten sizden başka ucuz satan yokmu bunu nerden biliyorsunuz. Bunu nasıl ispat edeceksiniz çok merak ediyorum. Ama birisi çıkıpta sizden ucuzu ispat ederde Bakanlığa şikayet ederse yine caza alacaksınız bunu bilin.
En iyi rehberin sizde olması da çok iddialı bir sözdür. İyi de kime göre iyi. Sana iyi gelen bana bakalım iyi gelecekmi. Bunu belirlemek son derece imkansızdır.Bu sloganda sakıncalıdır ve şikayet edilirse ceza alınacak bir durumdur.
Yurt dışına en iyi neden sizden gidilir. Diğerlerinden farklı olanlar nelerdir. Bedavamı götürüyorsunuz. Siz başka bir gezegenden mi taşıyorsunuz ya da ışınlıyormusunuz. Bu iddialı sözleri yazanların da bu söylemlerinin içini hizmetteki farklılıkları ile doldurmaları gerekir. Sende herkes gibi aynı şeyleri yapıyor ama bu sloganı kullanıyorsan yanlış yapıyorsun demektir. Cezaya hazırlıklı olmalısın.
Türkiye’nin en seçkin tesisi gerçekten sizmisiniz? Bunu nasıl ispat edeceksiniz? Birisi çıkarda ‘’bende’’ derse tüketici bunu nasıl ayırt edecek. Bu da iddalı bir slogandır ispatı zordur.
% 100 Tüketici memnuniyeti garantisi çok ama çok iddialı bir slogandır. Bu slogan heran sahibinin başına iş açabilir.
Bu örnekleri turizm sektörü için çoğaltmak mümkün.
Reklam Kurulu'nun son yazısında bahsettiği konulara dikkat etmenin yanında benim anlattığım konulara da dikkat etmenin turizmcilerin menfaati olacağını düşünüyorum.
Benden söylemesi. Sen birşey mi biliyorsun demeyin. Sonra kafalarınızı vuracak taş ararsınız…
Bu Makale 18.06.2010 - 10:23:28 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Bu sloganların içinde, müşterinin rağbet ettiği bir tane bile ipe sapa gelir reklam sloganı maalesef yok. Tek Yetkili Tesislere sahip operatörler belki kendi tesisleri için en iyi fiyat garantisi verebilir, gerisi muamma.
İnterneti kullanan herkes herşeyi görebiliyor zaten.
Bununla birlikte reklam planlamasında Erman Toroğlu'nun da yer aldığı teknoloji devi bir markanın 'Ben Aptal mıyım?' şeklinde tahrik edici bir reklam kampanyası var. İstanbul'daki devasa binaların tüm cephelerinde bu Teknoloji Marketine ait en iyi fiyat garantisiyle sunduğu ürünler var. Sırf ilanların gerçekliğini merak ettiğim için hafta sonu Optimum AVM'ne gittim, 4 buzdolabı, 2 şer tane de çamaşır makinesi ve bulaşık makinesini piyasadaki diğer markalarla kıyasladım !
Sonuç şu; fiyatların tamamı İstanbul'un en pahalı fiyatları. Reklam koca bir balon. İster Erman Toroğlu gelsin ödesin farkı, isterse Ahmet Çakar. Sanayi Bakanlığını şikayet dilekçesini de dün gönderdim zaten.
Özetle bu slogan ve reklam kaosu ülke genelinde bir çok sektör ve ürün grubunda mevcut. Fakat başıboş sektörlerin başında gelen turizm sektörü, bu kaostan en çok payı alıyor.
İnternet'teki kaçak acenteciliğin önüne geçtiğimiz zaman, sıra bunlara da gelir sanırım :)
Sevgilerle / Teşekkürler Necati Bey.
-
Bence bu yazı tüm acentelere de Türsab tarafından mail edilmeli. İlla testi kırılmasını beklememek lazım. Bu da benden söylemesi :))
