Necati Çalışkan

Bazı stantlar gördüm, içinde insanlar yoktu!

Ülkemizin en önemli turizm fuarı olan Emitt fuarındaydım. Açıkça söylemek gerekirse bu sene fuar bana son derece tatsız tuzsuz geldi.
Yabancı katılımcıların azlığı dikkatimi çekerken, acente ve otelcilerde geçmiş yılların heyecanını ve moralini göremedim. Yörelerin yoğun olduğu salonlarda bile vur patlasın çal oynasın türden aktiviteler de çok yoktu. Suriye ve Mısır'ın çok ciddi hazırlandıklarını gördüm. Belliki bu ülkeler Türkiye pazarını çok önemsemişler bu yıl.

Aslında bu ve buna benzer fuar kritiklerini birçok kişi yapacaktır. Ben bu fuarda şahit olduğum değişik bir konuyu yazmak bir gözlemimi paylaşmak istiyorum sizlerle.

Fuarda karşılaştığım arkadaşlarımdan biri önünden geçtiğimiz bir acentenin heybetli standını göstererek aynen şunları söyledi bana ''Stand güzel olmuş ama içinde adamlar yok.'' Aslında arkadaşımın bu sözü benim anlatacaklarımı o kadar güzel özetliyordu ki.

Bende hiç düşünmeden bu yazıma ilham kaynağı olacak cümleyi Hz.Mevlana'nın güzel bir sözüne atıfta bulunarak söyledim ona '' Bu fuarda bazı güzel standlar gördüm içinde insanlar yok, bazı güzel insanlar gördüm standları yok.''

Hepimizin bildiği gibi, son yıllarda dünyada çeşitli sektörlerdeki birçok şirket, kriz ekonomisini de bahane ederek yeniden yapılanma adı altında üst düzey yöneticileri görevden aldı veya almaya çalışıyor. Çıkmaya ikna olmayanları ise çeşitli yöntemlerle taciz etmeye devam ediyorlar. Bizim ülkemizde de maalesef bu modaya uyan pekçok işletme görmek mümkün oldu. Sonucun ne olduğunu ve böyle davranış içerisinde olan kuruluşların kayıplarının neler olduğunu yine internet gazetelerindeki yazılarımda sizlerle paylaşmıştım.

Turizm sektöründe de çalışan birçok üst düzey yöneticinin bu modadan bende dahil nasibini aldığını biliyordum ancak sayının bu kadar çok olduğunu ummuyordum.

Bu seneki Emitt Fuarını dolaşırken turizimciler, geçen yıl bir acente veya otelde gördükleri yöneticileri bu sene ya farklı bir işletmede gördüler ya da hiç göremediler. Sektör içerisinde o kadar çok yönetici ve eleman sirkülasyonu olmuşki adeta şaşırmamak elde değildi. Her merhabalaştığınız kişi de bir sürprizle karşılaşıyordunuz. ''Ben ordan ayrıldım şimdi şurdayım.'' Bu sözü çok duyduk bu fuarda. Hoppala ne zaman oldu diye sorduğumuz da... dün akşam oldu diyenlere bile rastladık.

Fuar yeri adeta işten ayrılan,yeni işe başlayan, iş değiştiren,yeni müdür olan,hoppalaa bundan da müdür olurmu, yok artık budamı, pes artık bundan koordinatör olursa benden de bakan olur diyenlerin buluştuğu bir alan olmuş. Anlayacağınız Çin malı çoktu etrafta.

Sevgili dostlar, her sektörde insan faktörü çok önemlidir. Özellikle turizm gibi hizmet sektörlerinde bu önem daha da artmaktadır. Kurumların büyük ve sağlam olmalarının yanında o kurum adına çalışan yönetici kadrosunun kalitesi belirler değeri. Her işte insan ilişkileri çok önemlidir ancak turizmde çok daha önemlidir. Bu sektörde; söze güven, dürüstlük, deneyim, bilininirlik, güveninirlik, iş bilirlik çok önem verilen olmazsa olmazlardır. Turizmde çoğu zaman işler hiçbir yazılı anlaşmaya bağlı olmadan karşılıklı güvenle ağzınızdan çıkan kelimelerle anlam kazanır ve yapılır. Dürüstlük her işte olduğu gibi turizmcilerde de aranılan en önemli değerdir. Eğer sizin sahsınıza güvenilmişse hangi firmada olursanız olun mutlaka dostlarınız sizinle beraberdir. Desteklerini esirgemezler sizden. Bu vasıflar bu meziyetler kolay kolay kazanılmaz. Yılların yutulmuş tozları,arkadaşlıkları,dostlukları, çileleri,dertleri, uykusuz geceleri şahittir bunlara. Kolay yetişmez bu değerler.
 
Bu sektöre 30 yıldan fazla hizmet veren ve onlarca fuara iştirak etmiş bir kişi olarak böyle değişik duygularla dolaştım bu fuarı. Bazı standların önlerinden geçerken duygulandığımı hissettim. Bazı arkadaşlarıma ve turizmci dostlarıma rastladığımda sevinci yaşadım içimde. Bir kez daha büyüklerimizin ''turizm eroin gibidir alışkanlık yapar bir kez tadanlar bir daha ayrılamaz '' sözü ne kadar doğruymuş dedim.
 
Sonuç;

Sözün kısası son bir yılda pek çok şirkette ''orjinaller''gitmiş onların yerine ''çakmaları'' gelmiş. Eski bir çalışma arkadaşım bunlar için ''ayaklar baş olmuş'' derdi.

Günü kurtarmak adına yapılan bu hareketlerde dikkatli olmak lazım.Bu çakma Çin mallarından kimseye hayır gelmiyor ayrıca çok da çabuk bozuluyorlar...

Gelecek fuarlarda güzel insanları güzel standlarda görmek dileğiyle hoşçakalın...

Bu Makale 21.02.2010 - 18:31:38 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • 17.02.2010 - 11:38

    Necati Bey tespitleriniz için teşekkür ederim keyifli bir yazı olmuş. Turizmdeki eleman sirkülasyonu sanki her zaman çok fazlaydı gibi geliyor bana. Yıllardır otellerde ve acentelerde çok fazla yer değiştirmelere şahit oluyoruz. Gelişmiş ülkelerde iş sürekliliği ve tecrübeye gerekli önem verilirken bizim gibi ülkelerde, işinde yıllarını geçirmiş kalifiye duruma gelmiş çalışanları, bir şekilde daha az maaş verip daha kolay kontrol edilebilenleriyle değiştirmek moda olmuş. Tabi bu durumda da bazen 'ayaklar baş başlar ayak ' benzetmesi de yaşanmış oluyor ve ülke turizmi kaybediyor. Yıllardır söylerim turizmde kartlara 'title' yazdırmak çok kolay, önemli olan mevki ve pozisyonlar için gerekli altyapının olup olmaması ve işin sürekliliği. Bir şeylerin müdürü veya sorumlusu olabilirsiniz, bu otel olur acente olur farketmiyor ama o pozisyonda ne kadar hakkıyla iş yapar ve sürdürürsünüz önemli olan bu. Herkesin birikimine ve iyi niyetine göre hakettiği yerlerde olması dileğiyle, tüm okurlara sevgiler..

  • 17.02.2010 - 10:41

    Necati Bey elinize sağlık. Yazılarınızla sektöre ışık tutuyorsunuz yalnız ışığı görebilmek tecrübe ve yetenek ister. Bir düşünürün ifade ettiği gibi, kötümserler tünelin içindeki sadece karanlığı görür. Romantik iyimser sadece tünelin ucundaki ışığı görür, ama realist iyimserler, gerçekçi iyimserler hem tünelin karanlığının farkındadır, hem tünelin ucundaki ışığı görür, hem de gelmesi muhtemel olan treni hesaba katar. Treni hesaba katmayanların Allah yardımcısı olsun :))

  • 16.02.2010 - 12:19

    Necati Bey, ellerinize sağlık yine çok sürükleyici bir yazı olmuş. Yazılarınızı bu sitede de takip edeceğiz anlaşılan. Güzel saptamalar ve yerinde gözlemler yapmışınız tekrar tebrik ediyorum.

  • 15.02.2010 - 02:47

    Necati Bey Yine her zamanki gibi isabetli konular ve keyifli bir anlatım... Yazılarınızı özlemiştik. Ben de yurdumuzun nadide bilgi kaynaklarından eksisozluk.com' dan bu ayaklar ve başlar meselesine bir alıntı yapmak istiyorum müsaadenizle :) ayaklar bas olunca yellenmek ferman olur * alt kademe insanlarin beklenmedik bir biçimde yükselerek belli bir makama gelmeleriyle olusan yönetim boslugunu anlatan atasözüdür. zira sindire sindire degilde ani bir firsat, degerlendirme veya bir üst makamdaki kisinin istifasiyla olan bu yükselis kisinin aklini bulandirir, zihni puslanir. eger ki yönetici vasfina sahip biriyse sorun yoktur ama kompleksli bir kisiyse astlarina allah sabir versindir. (nanu, 20.04.2005 17:38) su anda ülkemizin sahip oldugu; akla estiginde yapilmaya çalisilan, ne yarar getirecegi ne zarar verecegi belirlenmemis emellerinin kabulu için ezigi oynama noktasini belki de en iyi anlatabilecek atasözüdür.. (mestre, 20.04.2005 17:44) her iki yorum da birbiri ile çelişiyor olsa da; herkes gerçeği biliyor ve yaşananlar da ispatıdır. Tüm okurlara saygılarımla

  • 15.02.2010 - 12:25

    Necati Bey , Bu yazınızda size ilham veren arkadaşınızı kutluyorum oylesine hassas bir konuya değinmişsiniz ki ellerinize sağlık.. Ancak bir gerçek var ki; '' İnsanlar dış görünüşleriyle karşılanıp ,sohbetleriyle uğurlanırlarmış'' Görkemli olmak, şık görünebilmek maddiyatla sağlanabilir belki ,peki ya bilgi ve tecrübeyi satın alabilmek bu mümkün mü ? malesef mümkün değil.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.