Birgül Akgül

Aynı tas, aynı hamam

Aynı tas, aynı hamam

Yeni yılın ilk yazısından ‘‘merhaba’’.

2023’ten beklentileriniz neler bilmiyorum ancak şüphesiz ki bu yılın en önemli gündem maddesi 14 Mayıs’ta gerçekleştirileceği konuşulan seçimler.

Hal böyle olunca vaatlerin, seçmeni etkilemek için verilen hakların ardı arkası kesilmiyor.

Bakınız EYT: Üstelik yıllarca yerden yere vurulan SGK uygulamalarına rağmen. Bu ülkede 39-40 yaşında emekli olmuş milyonlarca insan var. Şimdi onlara yeni genç emekliler eklendi. Seçim kampanyasının faturası ise işverene kesildi. Çok sayıda çalışanı olan kurumlara tazminat yükü bindirildi. Elbette burada EYT’lilerin suçu yok. Devlet bana bugün bu hakkı verse, hayır sağ olun ben istemem mi diyeceğim? Eğitim, barınma, gıda zamlarının rekor seviyelere ulaştığı günümüzde bu yeni hak EYT’lilere ilaç gibi geldi.

Asgari ücrete zam ise bırakın hayatlara dokunmayı insanların işini kaybetmesine neden olmaya başladı. Küçük esnaf bu giderlerin altından kalkamıyor. İşten çıkarmalar yaşanıyor, 3 kişinin yaptığı işte, 2 kişi işten çıkarılıp kalana 3 kişilik işi yap ya da git deniyor.

Çok sevdiğim, saygı duyduğum, çalışanlarının tüm haklarını eksiksiz veren bir işveren ile sohbetimizde, biz yüzde 100 zam yapalım, bir şeye yaramıyor ki, 2-3 ay sonra yine aynı düzene geri dönülüyor dedi.

Barınma sorunu içinden çıkılmaz bir hal aldı.

Geçen yıl nisan ayında yazdım, o zaman barınma konusu bu kadar patlak vermemişti. Yatırımcılar otel yatırımlarının yanına ailelere yönelik sosyal kompleksler de inşa etmeliler. Atatürk bunu neredeyse 100 yıl önce Nazilli’de Sümerbank lojmanlarında yapmıştı.

Biliyor musunuz?

Sektörümüzde hala maaşın bir kısmını elden ödeyen işletmeler de var, inanılır gibi değil. Millete EYT çıksa ne olacak, yıllarca maaşları düşük gösterilmiş. Ayıp yahu, bu devirde elden maaş vermek nedir? Yalnız burada ayıbın yarısı da bu muameleye göz yuman, uğradığı haksızlığa ses çıkarmayan çalışanlarındır.

Scooterlara yasaklama mı yoksa düzenleme mi getirilmeli?

1 Kasım 2022’de yayınlanan yazımda scooterların trafikte kendi ve diğer sürücülerin hayatını tehlikeye attıklarına değinmiştim. Yasakçı zihniyeti sevmediğim için yasaklansın dememiş, sayılarının artırılmaması gerektiğine değinmiştim.

Geçtiğimiz günlerde teknoloji iletişimcisi Dr. Sertaç Doğanay’ın Linkedin’de yayınladığı ankette ben de oy kullandım. Sertaç Bey’in izni ile yazımda anket sonuçlarına yer veriyorum.

Linkedin kullanıcı profilini göz önüne aldığımızda, çoğunlukla üniversite mezunu ve beyaz yaka kişilerin verdiği oylarla çıkan sonuç şu şekilde:

Toplam oy 8.136.

Yüzde 19 Yasaklansın, yüzde 9 Yasaklanmasın, yüzde 65 Bazı düzenlemeler getirilsin, yüzde 7 Hiç scooter kullanmadım.

55 kişi de yorum yapmış. Yorumlara bakıldığında yasaklamanın kötü olduğunu, bunun yerine düzenleme ve eğitimle ilerlenmesi gerektiğini savunanlar olduğu gibi, düşme veya başka mağduriyetler nedeniyle scooterların yarattığı tehlikeden korunmak için yasaklanması gerektiğini savunanların sayısı da a az değil.

Yasaklanır mı, sanmıyorum, özgürlük adına değil yaratılan sektör ve ekonomi ayrıca ilişkiler nedeniyle yasaklanmaz, düşen düşer, mağdur olan mağdur olduğuyla kalır. Sonuç olarak her zaman olduğu gibi bireysel güvenliğimizi korumak bize kalıyor, scooter gördüğünüzde uzak durun, bırakın geçip gitsin. 


Bu Makale 23.01.2023 - 14:46:07 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.