AŞK TESADÜFLERİ SEVER VE HOTEL BABYLON
Çok uzun zamandır ya da ‘’ISSIZ ADAM’’dan bu yana diyelim, hiçbir yerli filmi bu denli keyifle ve sıkılmadan izlememiştim.
Hatta 10 dakika ara vermeseler bir solukta izleyebilirim diyeceğim nadir filmlerden biriydi ‘’ AŞK TESADÜFLERİ SEVER’’. Ömer Faruk SORAK’ın elinden çıkan bu nadide sanat eseri sadece konusu itibari ile değil, çekim teknikleri, her bir sahnesinin fotoğraf karesi gibi işlenmesi ve elbette muhteşem ANKARA manzaraları vesilesi ile kalbimde taht kurdu desem yeridir.
Son dönemin genç ve başarılı yönetmenlerinden oldukça sıkı filmler görmeye alıştığımız bir gerçek. Onları bu yönde tüm kalbimle destekliyor ve daha iyilerini yapmaları için kendilerine yalvarıyorum. Zira ülkemizin tanıtımına katkıda bulunabilecek en hassa noktalardan birinde ‘’ Sinema Sektöründe’’ hizmet veren bu genç ve yetenekli insanlar, harika senaryolarının yanında muhteşem Ankara, İstanbul, Mardin, Adana ya da İzmir görselleri ile, belki de yaşadığımız şehirleri farklı bir açıdan izlememizi sağlıyor. Dizi filmlerinde sinema tadında çekiliyor olması ve bu dizilerin başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere tüm dünya’da pazarlanması ülke tanıtımımız için en büyük katkıyı da sağlamakta elbette.
Örneğin HANIMIN ÇİFTLİĞİ dizisi Adana’da bir platoda çekilirken, YAPRAK DÖKÜMÜ dizisi İstanbul Beylerbeyinde 1982 yılından bu yana dizi filmler için kiralanan ‘’Laz’ın Köşkünde’’ hayat buluyor. Adana ve çevresinin doğal güzellikleri ile birlikte, İstanbul’un en eski semtlerinden birini tüm doğallığı ile birlikte izlemek bu diziler vasıtası ile mümkün olabiliyor. Ve hatta bu vesile ile dizi ve film çekimi yapılan mahalleler, evler, sokaklar ve beklide şehirler, sadece buraları görmek için gelen insanları kendine çekiyor. Eskiden avize imalatçılarının mekanı olan Galata Kulesi ya da Kule dibi, şimdilerde butik otelleri ve son derece şık ve kaliteli kafe ve barları ile sinemacılara mükemmel kareler vaad ediyor.
Bazı dizi ya da sinema filmleri ise senaryoları gereği platolarını otellerde kuruyor. Ezel bunlardan sadece birisi. İlk bölümleri Kıbrıs Kaya Artemis otelde çekilen dizi sayesinde hem oteli hem de Kıbrıs’ın güzelliklerini aynı anda izleme imkanı buldu izleyici. Tüm bu çalışmalar başta iç piyasada olmak üzere turizm sektörünü destekler şekilde hareket ediyor. Ancak yine de bir şeyler eksik gibi geliyor bana. Daha önce bir çok denemesi olduğu halde, senaryosu itibari ile bir otelde yaşananları konu alan, dört başı mamur bir dizi film henüz ekranlarda boy göstermiş değil. Çoğunlukla yaz sezonunda çekilen düşük bütçeli ve çoğunlukla komedi temalı olanların ise dişe dokunur bir yanı yok maalesef. Londra’da lüks bir otelde yaşananları konu alan ve bir dönem Türk televizyonlarında da izleme imkanı bulduğumuz ‘’ Hotel Babylon’’ ise, çekimleri ve hiçbir detayın atlanmaması bağlamında mükemmel bir otel dizi filmi olarak zevkle izlenebilecek kıvamda.
Film sponsorlukları konusunda gelişme gösteren Türk Turizmi, sürekli büyüyen yapısı itibari ile bu ve benzeri sanat ürünlerini daha fazla ve profesyonelce desteklemek durumundadır. Ülkemizin, insanımızın, doğal güzelliklerimiz ve beklide tarihimizin tanıtımında sinema filmleri ve dizi filmlerin etkisi küçümsenemeyecek kadar fazladır. Bu işi hakkı ile yapan ve uçuk bütçeler ile harikalar yaratan Amerikan ve Avrupa sinemalarının görselliğini nerede ise yakalamış durumdayız. Yapmamız gereken biraz daha fazla bu iş üzerine kafa yormak ve belki de bakanlık ile beraber çalışacak bir komisyon vasıtası ile çekilecek her filme ya da diziye ülkemiz ile ilgili bir öğe yüklemek.
Bu Makale 15.03.2011 - 08:32:37 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Emirciğim, haklısın, Türk sinema ve dizi dünyası otelleri de içine alan bir mekan gelişimi-değişimi dönemine girdi. Tedbiri mekanda ferahlık vardır, otellerde geçen tüm seyretiler de de ferahlık ve tanıtım var tabii. Turizm ve otelcilik için iyi bir reklam...Hotel Babylon'a gelince. Çok haklısın, bende özlüyorum bu güzel diziyi izlemeyi. (Gerçi Türk otelciliği ile uzaktan yakından alakası yok ama) Medya'ya ve TV'cilere duyurulur..Biz o diziyi geri istiyoruz...
