sen para kazan deye biz aşı olalım..benim aşyda size yapsınlar...
Pandemide yaşanan fiyat artışlarını üretimin azalmasına ve ithal ürünlere olan muhtaçlığımıza bağlarsak; pandemi ile 1,5 yıllık mücadelemizde bırakın yerimizde saymayı bu krizin bizleri ışık hızında fakirleştirdiğini görebiliriz. Ekonomimiz büyük yara aldı, almaya devam ediyor. Biz Almanya değiliz, kendi gerçeklerimizi kabul etmek zorundayız. Gidişat değişmezse aşı hakkı gelen ancak aşı olmayan 22 milyon kişi her an aşı olma zorunluluğu ile karşılaşabilir.
Aşı hakkım çıktığında koşa koşa aşı olmaya gittim, neden mi?
Aşı olmanın en az oy kullanmak kadar önemli bir vatandaşlık görevi olduğunu fark ettim.
2018’de İstanbul’dan Antalya’ya taşınalı henüz 1 hafta olmuştu ki taşınma sürecim meşhur cumhurbaşkanlığı seçimlerine denk geldi. Hem yaz dönemi olması, hem de seçimler nedeniyle bilet bulmakta zorlanmıştım. Bulduğum biletlerin ise fırsatçılık nişanesi takmayı hak eden fiyatları beni iyice sinirlendirmişti. Tüm bunların neticesinde ise ‘‘gitmesem mi’’ diye düşünmüştüm. Zaten şehir değiştirmiştim, yeni bir işe başlamıştım tekrar İstanbul’a gitmek zor gelmişti. Sonra kendime dedim ki, ‘‘Birgül sisteme kafa tutmakla, sosyal medyada paylaşım yapmakla vatandaşlık görevini yerine getiremezsin, dağda bayırda şehit düşen kardeşlerin için yapacağın tek şey oy kullanmak.’’ Günü birlik İstanbul’a gidip oyumu kullandım çünkü oy kullanmayan kişilerin memleket meseleleri hakkında konuşmaya hakkının olmadığını düşünüyorum!
Aşı hakkım çıktığında benim de tereddütlerim, soru işaretlerim vardı ancak ülke sevgim ağır bastı
Aşı çalışmalarında yan etki süresinin normalden kısa tutulmuş olması, dinlemek istemesem de maruz kaldığım komplo teorilerinin yarattığı baskı ve ‘‘acaba bizi bir şeylere mi alet ediyorlar’’ düşüncesi… İtiraf edeyim, ben de aşı çıkmadan önce aşı karşıtıydım. Aşı çıkıp da turizm çalışanlarına öncelik tanındığında ise tıpkı oy kullanırken olduğu gibi, aşı konusunda da vatandaşlık görevimi yerine getirmem gerektiğini gördüm. Gördüm diyorum çünkü vatandaş işini, evini, dükkânını kaybediyordu. Ben aşı olmayayım, sen olma, o olmasın, kim aşı olacak? İstikrar nasıl sağlanacak?
Neden aşı oldum?
Öncelikle bilime inandım ve güvendim, ülkemizin içine düştüğü kısır döngünün kırılmasına destek sunmak istedim. Ekonomik krizin yarattığı baskının daha fazla ivme kazanmasını önlemek için bireysel desteğimi sundum. Sağlığımız bozulduğunda, başımız bile ağrıdığında ilaçlara sarılırken böyle global bir krizde, üstelik devlet başkanları ile vatandaşı aynı aşıyı olurken paranoya yapmamın anlamsız olduğunu fark ettim. ‘‘Madem bana bu hak tanındı, kendimi ve sevdiklerimi korumam gerekir’’ dedim. Kronik rahatsızlıkları olan, riskli grupta yer alan biri değilim, taşıyıcı bile olduğumu anlamadan koronaya yakalanıp, güle oynaya sessiz sedasız bu virüsü yenebilirim ancak o süreçte sevdiklerimin veya hiç tanımadığım insanların ölümüne neden olabilirim. Evet, birileri bizim yüzümüzden ölebilir. Bu olasılığın hayatımda yer almasını istemediğim için aşı oldum.
Aşı = Ekonomik Düzelme
Daha ilk pandemi yazılarımda dile getirmiştim, ‘‘işletmeler veya devlet bir yere kadar salgını kontrol edebilir, asıl sorumluluk tüketicide’’ demiştim. İnsanlar kendilerini, sevdiklerini, toplumu koruma bilincinde olmazsa, devletler bir yere kadar başarılı olabilir. Vatandaşın kurallara uymadığı noktada ise denetim ve cezalandırma mekanizmasının iyi çalışması devletin sorumluluğundadır, hükümet işte bu noktada başarısız oldu. Sizce maçlara, açılış törenlerine, eylemlere ayırılan kadrolar, pandemi denetimlerine ayırılmamış olabilir mi?
‘‘Ekonomi sağlığımızdan önemli mi’’ veya ‘‘turizm için bizi hasta ediyorlar’’ diyenler var
Evet, sağlığımız için ekonominin düzelmesi şart! Akıl, ruh ve beden sağlığımız, toplumsal huzur ve istikrarımız, aile bütünlüğümüz için ekonomik düzelme önemli. Bu kriz kalıcı hasarlar bırakmak üzere, hızla bütüncül düşünmeli ve ülkemiz için aşı olmalıyız. Bu gemide beraberiz, krizden ya hep birlikte çıkacağız ya da hep beraber batacağız! Sen batma ama senin tedarikçin batsın, sen işsiz kalma ama senin kardeşin, arkadaşın, eşin işsiz kalsın. Sen üretimine devam et ama senin ham madde sağlayıcın batsın, sıra sana gelmeyecek mi?
Bu bir ekosistem, bir halka kopar ve yok olursa zamanla diğer halkalar da koparak azalır ve sonunda sistem çöker!
Delta varyantı 4. dalgayı kış aylarına bırakmayacak…
Bilim insanları ekim, kasım gibi 4. dalganın geleceğini; kışı yine kısıtlamalar ile geçireceğimizi söylüyorlardı, şimdi bu dalganın beklenenden çok daha önce gerçekleşeceğini; bırakın ekimi Ağustos’ta bile picki görebileceğimizi haykırıyorlar. ‘’Açılmanın kontrolsüz ve tüm kısıtlamaları bir anda kaldırarak yapılmış olmasının faturası ağır olacak’’ diyorlar. 1.5 yıllık mücadelemiz boşa mı gitti, kapanmalar, borç batağına düşen esnaf, işsiz kalan çalışanlar, boşuna mı bu sıkıntıları çekti?
Benim için bayram tatili demek, çöp demek, kural tanımazlık ve talan demek…
Geçen yıl kurban bayramı tatiline çıktığımda gördüğüm manzaralar nedeniyle bu bayramı izole geçirdim. ‘‘Memleket yine çöplüğe dönmüştür, görüp de üzüleceğime görmezden geleyim’’ dedim. Malum bayramlarda ne pandemi dinliyoruz, ne de kural tanıyoruz. Zira kestiği kurbanın kalıntılarını dereye atan veya kestiği yerde bırakan, kurban kanlarıyla akarsuları kan gölüne çeviren, pikniğe gidip orada çöp tepeleri yaratan insanlar bu ülkede yaşıyor, ne acı ki biz düzeltmeye çalıştıkça onlar doğayı mahvediyor.
Medeniyet; sokaklarında, ormanlarında çöp görmediğiniz yerdedir…
Dilediğimiz kadar köprüler, yollar, kuleler yapalım. Süper hızda internetimiz olsun. Bu toplum çöp konusunda eğitilmediği sürece yapılacak her şey boş ve anlamsız. Çöp konusu ders olarak işlenmeli. Bayram gibi dönemlerde mesire yerlerinde görevliler olmalı, televizyonda çöple ilgili kamu spotları yayınlanmalı. Bu toplum çöp konusunda acilen eğitilmeli, eğitim sürecinde de kurallara uymayanlar cezalandırılmalı.
TurizmGüncel’in Telegram kanalı yayında. Günün öne çıkan turizm haberleri için: https://t.co/KNoOKYG8OD pic.twitter.com/UUvgvILSA1
— TurizmGüncel (@turizmguncel) January 26, 2021
Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.
www.turizmguncel.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı Turizm Güncel A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
Copyright © 2018 - Tüm hakları saklıdır. Turizm Güncel
Tasarım & Yazılım Altyapısı DataNet Bilgi Teknolojileri
