Feti Kuyucu

Antalya turizmi: Turist sayıları, kur, faiz, parite, enflasyon ve krediler

Antalya turizmi: Turist sayıları, kur, faiz, parite, enflasyon ve krediler

Türkiye turizminin başkenti, Akdeniz çanağında uluslararası turizmin geleneksel yaz tatili destinasyonu ve ortalama 4 saatlik uçuş çapına göre 1.2 milyar nüfus potansiyeline sahip olan Antalya Bölgesi (Türkiye Rivierası) her zaman dünya seyahat endüstrisinde önde gelen bir destinasyon olarak ilgi ile takip edilmektedir.

Antalya turizmi ve turizm ekonomisi ile ilgili olarak geleneksel hale getirdiğim turizm sektöründe yüksek sezon değerlendirmelerim de, 2020 yılına küresel anlamda damgasını vuran, tarihin sayfalarında önemli bir not ve olağanüstü bir küresel vaka olarak yerini alacak olan COVİD 19’un etkisinin çok açık ve vahim olarak rakamlara yansıdığı görülmektedir.

Küresel olarak sosyo /ekonomik hayatı çökerten, yaşam korkusu veren COVİD 19 salgını (Pandemi) öncelikleri bir anda değiştirdi, hayatta kalma / yaşamı devam ettirebilme her şeyin önüne geçti. Küresel anlamda seyahat ve turizm endüstrisi ekonomik olarak en fazla etkilenen sektör olarak küresel ekonomide yerini aldı, gelirde kötü senaryo gerçekleşti ve yaklaşık olarak küresel gelir kayıpları yüzde 70’ler civarında olacak. Türkiye’de gelirlerde özellikle geleneksel yaz tatili destinasyonlarında yüzde 80’ler civarı kayıp söz konusu rakamlar buna işaret ediyor.

COVİD 19 tüm sektörlerde olduğu gibi turizm sektöründe de trendlerde, kararlarda ve davranışlarda çok hızlı değişim göstermiştir. Toplumlar ve bireyler tüm konsantrasyonlarını sağlıklı kalmaya yoğunlaştırmış, yönetimler ve bireyler sert sosyo- ekonomik tedbirler almışlardır. Tüm mali destekler ülkelere göre değişmiş, gelişmiş ülkeler mali ve finansal hibe yardımlar yapabilirken, gelişmekte olan ve diğer alt grup ülkeler pandemide ağır darbe almışlardır. Yoksullaşma artış eğilimine girmiş ve satın alma gücü bu ülkelerde düşmüştür.

Turizm sektörünün net döviz sağlayıcı sektör olması sebebiyle döviz açığı olan ülkelerde olası döviz krizlerinde dört elle sarılınan, önemi gittikçe ortaya çıkan para ve maliye politikaları ile desteklenen bir sektör konumundadır. Ülkemiz için önemi yüksek bir sektördür. Net döviz sağlayıcılığı yanında istihdama da katkısı yüksek olan turizm sektörü özellikle pandemide özel ilgi gösterilmesi gereken selektif sektördür. Her yönden ve bütünsel yaklaşımla çok daha fazla desteklenmelidir. Özellikle 2019 yılında otorite dikkatlerinden de görüldüğü üzere turizm sektörüne olan ilginin ana nedeni döviz açığını kapatmada başrolü oynamasıdır.

2018 yılında toplamda 29,5 milyar USD, 2019 yılında 34,5 milyar USD toplam turizm geliri elde eden sektör cari açığın önemli bir finansman kaynağı olmuştur. Eylül 2020 itibariyle turizm gelirleri pandemi etkisi ile 8,1 milyar $ olarak gerçekleşmiş olup yıl sonu beklentisi 9-9,5 milyar $ civarındadır. Turizm gelirlerinde beklenen kayıp bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 74 civarındadır!!!

Ana konumuza gelecek olursak yukarıda açıklamaya çalıştığım makro düşünüleri rakamsal değişimlerle birlikte bakalım. (Rakamlarda Antalya Yabancı Misafir girişleri baz alınmıştır)

Pandemi gölgesinde gerçekleşen 2020 yılı yüksek sezon verilerinin; yabancı misafir giriş sayıları ile para piyasası parametreleriyle ilişkisine bakalım. Bu yıl tabloya Antalya turizm kredilerini de eklemek istedim. Hatırlatmak gerekirse; özellikle bölgemizde kitle turizmin çok önemli bir potansiyeli yüksek sezon dediğimiz Mayıs – Ekim aylarında gerçekleşmektedir. Satış hacimlerimizin yaklaşık yüzde 80-85 bu olaylarda oluşmaktadır. Oransal olarak yüksek satış hacminin bu aylarda oluşmasıyla birlikte gider kalemlerinin de çok büyük kısmı yine bu aylarda oluşmaktadır. Doğal olarak maliyetlerimiz ve karlılıklarımız da bu aylarda oluşmaktadır. Bu aylar volatilite de yüksek olmaktadır.

Aşağıdaki tabloda, 2016 ile 2020 yılları arasında Antalya ili yüksek sezon ayları yabancı giriş sayıları ve bazı rakamsal parametreler bulunmaktadır.

* Pandemi etkisi altında sektörde 2020 yılında tarihi bir yıl yaşanmaktadır. 2020 yılında bir önceki yıla oranla sayısal anlamda rekor düşüşler yaşanmış bu dönemde yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 78, 4 azalma göstermiştir.

* 2020 yılında ise $/TL kuru 2019 yılına oranla yüzde 30 artış göstermiştir. (Yüksek sezon ortalaması) Aynı dönemde €/TL de ise artış yüzde 36 oranında gerçekleşmiştir.

* Önemsediğimiz parametreler arasında yer alan €/$ paritesi ise 2020 – 2019 arasında euro lehine gelişme göstermiştir. Borçlanmada ana parametre olan libor ise bu dönemde borçlu lehine gelişmiş ve önemli oranda düşüş göstermiştir. Ancak fiili faizler gelişmiş ülke kredi faiz oranlarına göre oldukça yüksek seyretmektedir.

* Enflasyon ise 2020 ve 2019 yılında yüksek sezonda aylık ortalamalarda önemli değişim göstermemiştir.

* Bu yıl ilk defa tabloya ilave etmiş olduğum Antalya Turizm kredileri stoku borçluluğun pandemi etkisi ile artış eğilimine girdiğini göstermektedir. Bu yıl özellikle anapara ve faiz ödemeleri ilave krediler yoluyla finanse edilmiş. Pandeminin yarattığı gelir kayıpları ve bu dönemden doğan işletme ihtiyaçları yine yeni ilave krediler ile finanse edilmek zorunda kalınmıştır.

Bu makro ve bölgesel parametrelerden görüldüğü üzere Türk turizmi ve özellikle Antalya turizmi pandemi den büyük kayıp ve yara almıştır. Kamusal destekler mali ve finansal olarak sektörü desteklemeye çalışmış ancak bütünsel bir yaklaşım gerçekleşmemiştir.

Sektörün en önemli sorunu finansal borçlar ve bunların çevrilme sorunudur. Bu sorunda kamu otoritesi gerçekçi ve köktenci yaklaşımı benimsememiştir. Oysa ki en önemli sorun vadesi gelen yatırım kredilerinin ve işletme kredilerinin ödenebilir bir vade yapısı ile yeniden yapılandırılmasıdır. Sektör 2016 da yaşanan kalkışma ve Rusya krizinin etkilerini yeni yeni atmaya başlamışken pandemi her şeyi alt üst etmiştir. Olağanüstü koşullar, olağanüstü çözümleri gerektirir.

Bu çerçevede turizm sektörü; konaklamadan tur operatörlüğüne kadar finansal yeniden yapılandırmaya muhtaç konumdadır. Ancak bu fiili durum (borç krizi) “Turizm finansal yaklaşım yasası“ ile olarak kamu tarafından kurgulanmaz ise birçok turizm paydaşının ayakta kalması ve döviz kazandırması çok ama çok zor. Nakde ve nakit akışına zorunlu ihtiyacı olan bir sektör fiyat belirleyemez.

Pandeminin yıkıcı etkisi ile özellikle turizm sektöründe ağırlaşan finansal borç baskısı ile uluslararası rekabet gücümüz düşüyor, kişi başına gelirleri baskı altına alıyor ve varlık değerleri de gereğinden fazla iskontolu değerlendiriliyor.

BU KADAR EMEĞE YAZIKTIR

antalya_turizm_verileri


Bu Makale 28.11.2020 - 09:19:35 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • EBRU TÜFEKÇİ 01.02.2021 - 11:56

    BACASIZ SANAYİMİZ COVİD -19 A YENİK DÜŞMÜŞTÜR.iŞLETMELERİMİZ EKONOMİK SIKINTILARLA KARŞI KARŞIYA KALMIŞLARDIR.ANTALYA GİBİ BÜYÜK BİR DESTİNASYONA SAHİP BÖLGEMİZ DE OTELLERİN 5 YILDIZLI OLANLARIN COVİD 19 NEDENİYLE 4 YILDIZLI HİZMETİ VERMESİ TAHMİNİMCE DAHA UYGUNDUR.HEM YURTİÇİ HEM YURTDIŞI TURİZMİ CANLI TUTMAK,COVİD-19 SEBEBİYLE (YEME-İÇME) MALİYETLERİNİN DAHA DÜŞÜK OLUŞU NEDENİYLE SUNUMDAN KAR ETMEK DE BİR ÖNERİ OLABİLİRMİ? HEM TURİZMCİMİZİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRMEK HEM TURİZİM SEKTÖRÜNÜ CANLANDIRMAK İÇİN İYİ BİR BAŞLANDGIÇLA TURİZİM SEZONUMUZU AÇALIM.

  • Tuna Özdemir 28.11.2020 - 12:59

    Olağanüstü piyasa koşullarından kaynaklanan mali kriz gerçek turistik değerlere değil, inşaat sektörünün şişirilmesine dayalı turizm politikasına son verilmesiyle aşılabilir. Şu anda sektör için yapılması gereken finansal bir can simidiyle kurtarma ooerasyonu değil, turizmi bilen yöneticiler eliyle yeniden yapılandırılmasıdır.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.