AĞUSTOS TATİLİ
Daha önceki e-bilet krizi yazımdan hatırlayacağınız üzere on dört Ağustos itibari ile tatilimize başladık.
Babası sık tayin olmuş memur çocuklarının (Polis, Asker, vb.) bir memleketi yoktur pek, onlar Türkiye’ lidirler onlar için memleket doydukları yerler arasında en sevdiklerinden bir tanesi veya hepsidir.
Uzatmayayım benim için de memleket demek FETHİYE’ dir.
Fethiye’ ye vardık uzak kaldığımız evimiz ve küçük bahçesi ile hasret giderdik.
Soluğu ilk olarak Ece Marina’ da aldık, Lisa ve Çiğdem MOD Restoranda ki, parmak tavuk ve restoranın ortaklarından Mustafa’nın sadık köpeği BRANDY’ i çok özlemişlerdi, kaldığımız sürece birkaç kez daha MOD’ u ziyaret ettik.
MOD, Fethiye’ de sahipleri ve personelinin sıcak ilgisi, rahat atmosferi, kalitesine uygun fiyatları ile yeme içme işinde marka olmuş artık. http://cafemod.net/
Bir sabah, bir de öğlen Kaya Köy’ e koştuk, yazın bambaşka. Bir akşamımızı CinBal kendin pişir kendin ye de geçirdik. Kuzu pirzolanın ve diğerlerinin lezzeti inanılmaz.
Ece Saray ve Ece Marina’ nın inşaatından orada çalıştığım son güne kadar iyi komşu ve turizmci olarak anıtı dikilecek, Yacht Boutıque Hotel, Yacht Classic Hotel ve önündeki küçük yat yanaşma yerinin sahibi Yücel Kaya’ yı ziyaret ettik. http://www.yachthotelturkey.com , http://www.yachtclassichotel.com/Yücel beyin çocukları Banu, Batuhan ve Mustafa, profesyonel otelcilere taş çıkarırcasına işin başındalar.
İki otelin de yenileme çalışmalarını tamamlamışlar ve Fethiye’ ye yüz akı ve Fethiye ölçeğine karekteristiğine uygun muhteşem üç tesis kazandırmışlar.
Küçük iskeleleri cıvıl cıvıl, Sun Sail’ den ödül üzerine ödül alıyorlar.
Bu iskelenin mutlaka büyütülmesi ve tesise yakışır, ekonomik hale getirilmesi gerekir ki yatırımcısına değerli hizmetlerinin karşılığını versin.
Bir kaç akşamı Fethiye Çarşısının vazgeçilmez klasik balık lokantası Meğri’ de geçirdik her akşam yemeğimiz lezzet ve hizmet ile şölene dönüştü.
Tostları ve karışık meyva suları ile meşhur Belediye binası yanında hizmet veren İksirci Tezcan ile de hasret giderdik.
İki günümüzü Fethiye Turunç Pınarı Osman Abi’ nin yerinde geçirdik. Tülay Abla’nın ve ekibinin müthiş lezzetli mezeleri, Osman Abi’ nin Balıkçı Kebabı ve herşeyin ötesinde dostlukları ve üç oğulları ile birlikte yürüttükleri misafir ilişkileri paha biçilmez değerler. Zaten Turunç Pınarı anlatılmaz, yaşanır.
Derin bir detox, müthiş bir meditasyon imkanı veriyor insana.
Deniz on sekiz sene öncesi gibi. Çevre bilincinin önemini geri döndüğünüzde herşeyi buraktığınız güzellik ve özellikte bulunca anlıyorsunuz.
Bu kadar fedakarca ve iyi niyetle Turizme hizmet edenlere Yücel Kaya’ ya, Osman Abiye ve nicelerine yapacakları atılımlarda ben Fethiye Liman Başkanı, Belediye Başkanı, Kaymakamı, Muğla Valisi, Özel Çevre Koruma Kurulu Başkanı veya bu işler ile ilgili bürokrat olsam kol kanat gerer, himaye ederdim.
Fethiye İstanbul uçuşunu Pegasus Hava Yolları ile Sabiha Gökçen’ e yaptık.
Uçuşun ortasına doğru bir Low Cost Carier ile seyahat ettiğmizi ben hatırlatınca Helene ve kızlar anladılar. Avrupa'daki uygulamalarla karşılaştırılamaz düzeyde misafirperver bir ekip, rahat koltuklar, kısaca verdiğimiz her kuruş helal ve hoş olsun.
İki gece üç günümüzü Beyoğlu, Alman Lisesi arkası Galateia Residence’ de geçirdik. Muhteşem bir ekip.
Beyoğlu, Asmalı Mescit ve Galata Kulesi civarını yeniden keşif ettik.
Fethiye’ den ayrılırken Helene, İstanbul’ dan ayrılırken Lisa ve Çiğdem ağlamaya başladı, ikisinde de ben gözyaşlarımı sakladım.
Muhteşem bir ülkemiz, müthiş ve gelişen bir insanımız var.
Sadece bir birine güven, hoş görü ve paylaşım duygumuzu geliştirmemiz gerekiyor.
O cu, Bu cu sadece bu ayrılıklardan geçinenlerin işine yarıyor.
Kucaklaşabileceğimiz, güzellikleri paylaşıp tadını çıkarabileceğimiz günler dileği ile hoşca kalın...
Bu Makale 06.09.2010 - 10:59:08 tarihinde eklendi.