Acentelere basın yayın ve internet yasağı
Baskıcı, yasakcı, tek taraflı denetleyici ve savunmasız infazcı bir anlayışla yapılmak istenen bu yeni yasa ile sektörün anadamarı seyahat acentalarının sonu hızlandırılmak istenmekte ve bakanlık yanlış yönlendirilmektedir.
Maalesef son taslağı okuyunca giriş cümlelerimi böyle kurma ihtiyacı hissettim. Bu zamana kadar Tur Operatörlüğü sistemi ve internet acenteliği konusunda en az dört yazı yazdım. Yazılarımda hep Tur Operatörlüğü sistemini destekledim. Ancak bazı çekincelerimi de açık açık ifade ettim. Aman dedim bu yasa yanlış çıkarsa büyük kaos yaşanır. Bu yasayı hazırlarken tüm sektör bileşenlerinin görüşleri alınsın, internet ve teknolojik gelişmeler göz ardı edilmesin, çağa uygun bir yasa olsun. Sakın birilerinin dayatmasına gelmeyin. Kriterler belirlenirken mevcut büyük acentelerin tarifi yapılmasın, acenteciliğin geleceğinin önünü kesecek, tekelleşmeye çanak tutacak, rekabeti bitirecek dayatmacı yaptırımlardan uzak durun dedim. Yazılarımı okuyan bazı büyük acente sahipleri bana sitemlerde bulunarak konuyu abarttığımı niyetlerinin hiç de benim söylediğim gibi olmadığını söylediller. Bunlar karşısında acaba haksızlık mı yapıyorum diye düşünmedim değil. Ama son taslağı okuyunca bütün çekincelerimde bütün kaygılarımında ne kadar haklı olduğumu bir kez daha maalesef gördüm. Keşke onlar haklı çıksaydı.
Bu yazımda önce yasa taslağındaki bazı yanlışlara ve çelişkilere değineceğim sonrada iki önemli öneride bulunacağım. O nedenle bir hayli uzun olduğunu düşündüğüm yazımı sonuna kadar okumanızı öneriyorum.
İlk taslak Türsab sitesinde yayınlanınca bir hayli sevinmiştim. Senelerdir konuşulan Tur Operatörlüğü konusu ile ilgili en azından neyi nasıl tartışacağımıza zemin teşkil edecek bir taslak hazırlanmıştı. Bu taslak çerçevesinde sektör düşüncelerini söyleyecek, konu enine boyuna tartışılacak, yanlışlar varsa düzeltilecek, unutmalar olmuşsa eklenecek diye düşünmüştüm. Son teklifin Bakanlığa sunulduğunun ilan edildiği 12 Nisan 2012 tarihinde yayınlanan ikinci taslağı görünce ilk taslakta şiddetle karşı çıktığım bazı konuların daha da ağırlaştırıldığını hatta kafaların daha da karıştırıldığına şahit oldum.
Şöyle ki sektörün yıllardır verdiği mücade ile kazanılan ve 2008 yılında yasadan çıkartılan bazı çağdışı yaptırımlar tekrar yasaya konulmaya çalışılmış adeta geriye dönüş olmuş. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Türsab bu taslağın yeterince tartışılmasını sağlayamadığı gibi sektörün ilgisini de çekmeyi başaramamıştır.
Şu bilinmelidir ki; Ülke nüfusunun neredeyse yarısını ilgilendiren devrim niteliğindeki bu kadar önemli bir yasa taslağının sınırlı kişi ve kuruluşların herkezce bilinen malum görüşleri çerçevesinde hazırlanmaya çalışılması hayret edilecek bir durumdur.
Gelelim Türsab sitesinde son yayınlanan taslak yasadaki çelişkilere ve yanlışlara...
Seyahat Acentelerine basın yayın ve internet yasağı
Bu yasa taslağında Seyahat Acentelerine yapılan en büyük haksızlık daha seyahat acenteleri tanımı yapılırken yapılmış, gazete ilanı ve internet yasağı getirilmiştir.
Yeni yasada Seyahat Acentesi ; Münferit müşterilerine günübirlik tur, kapalı gruplarla sınırlık olmak kaydı ile paket tur düzenleyen, konaklama hizmeti sağlayan, hava ulaştırma araçlarını biletlerini satan, yerli tur operatörlerinin oluşturduğu ürünlerin satışını yapan, yabancı kuruluşlara hizmet veren, konutların turizm amaçlı kiralanmasını yapan, diğer ulaştırma araçlarının biletlerini satabilen, araç kiralama, transfer, hizmeti sağlayabilen ticari kuruluş. Olarak tarif edilmiştir.
Görüldüğü gibi seyahat acentası tanımında basın yayın ve internet aracılığı ile satış yapabilir yazmamakta oysa Tur Operatörü tanımında bu yazmaktadır.
Bu durumda; seyahat acenteleri münferitlere günübirlik tur, kapalı gruplara paket tur, konaklama hizmeti gibi kendisine tanınan turizm ürünü satabilme hakkını nasıl gerçekleştirecek ve tüketicilere nasıl duyuracaktır. Tabi ki Web sayfasıyle veya basın yoluyla yapacaktır. Ancak taslak yasadaki tanımla bu hak acentelerin ellerinden alınmıştır.
Seyahat acenteciliği mesleği tur operatörlerinin adeta kölesi haline getirilmiştir.
Bu durum ışığında aşağıdaki soruları sorma gereğini duyuyorum?
booking.com, hrs.com gibi türkçe yayın yapan ve Türkiye’de 4700 otel ile çalışan yurtdışı sitelerin hiç biri türsab üyesi değillerdir. Bunlara ne yapacaksınız.? Dünyadaki bütün Türkiye satan turizm sitelerini bu tanıma dayanarak kapatacakmısınız.? Günümüz teknoloji dönemiyken siz seyahat acentelerinin sitelerini yasaklayacakmısınız.? Bu nasıl bir anlayıştır. Türk Ticaret kanununda yapılan değişiklikle temmuz ayından itibaren her tüzel kişiliğin bir internet sitesi olması gerekiyor. Bu düşünceniz bu kanuna bile aykırıdır.
Yasa taslağının 4 ncü maddesi ilerde çok şeylere gebe
Bir başka konu; yasa taslağının 4 ncü maddesiyle ilgili. Bu maddeye göre Tur Operatörlüğü yapacak Seyahat Acenteleri, Birlikten sertifika almak zorundadırlar. Yine bu maddede yazılana göre; İşletme belgesi ve tur operatörlüğü sertifikası almak isteyenlerin başvurularına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenecekmiş.
Yani , Tur operatörlüğü belgesi Türsab’tan alınacak, talep eden seyahat acentesinin yeterliliğini türsab belirleyecek ve bu şuan belli olmayan bir yönetmelikle yapılacak. Siz bu kadar önemli bir durumu Türsab’ın insiyatifine bırakırsanız ilerde hepimizi yeni bir kaos bekliyor demektir.
Türsab’ı bu kadar yetki ile donatmak doğru değildir
Çok büyük bir seyahat acentesinin sahibi yarın Türsab’a başkan olur ve rakiplerine sizin tur operatörlüğü belgenizi iptal ediyorum ya da vermiyorum derse kim engel olacaktır. Böyle bir Türsab başkanının tarafsız olmasını beklemek hayalcilik değilmidir.? Bu durum tekelleşmeye çanak tutan rekabeti ortadan kaldıran bir uygulamaya hizmet eder bunu bilin. Türsab’ı bu kadar yetki ile donatmak son derece yanlıştır ve sektörün gelişmesinin önünü tıkar.
Yönetmelik çıkacak deniliyor. Bu yönetmeliğin içeriği ne olacaktır.? Teminatlar ne kadar olacaktır. ?Piyasada konuşulan rakamlar gibi yüksek belirlenecekse bu durumda kaç acente bunu verebilecektir.? Bunlar Türkiye turizminin geleceği için çok önemli konulardır. Öncelikle bunların da açıklanması lazım. Acenteler önlerine nasıl bir hesabın konacağını şimdiden bilmelidir.
Şimdi gelelim başka bir önemli konuya İPTAL VE CEZA maddesine.
Yeni taslağa eklenen bir maddeye göre; Gerçeğe aykırı ve yanıltıcı tanıtım ve reklam yaptığı tespit edilenlerin belgeleri iptal edilecek.
Hem de hiçbir mahkeme kararına gerek olmadan. Yani bu duruma göre sizin grefikeriniz veya Web sitesi sorumlunuz bir otelin yıldızını yanlışlıkla 4 yerine 5 yazarsa belgeniz iptal oluyor. Veya bir otel sezon başında 5 yıldızlı iken sezon ortasında yıldızı elinden alındı ve size bilgi vermez ise yine belgeniz iptal oluyor. Bu suistimale ve komploya açık bir maddedir. Bu maddeye mutlaka mahkeme kararı uygulanmalıdır.
Bir başka istismara açık belge iptali maddesi de (ğ) maddesi). Müşterilerinin isim ve adreslerini ve seyahatleri ile ilgili kişisel hususları ilgili kanun hükümleri saklı olmak kaydıyla gizli tutmak.
Buna uymadığınızın tesbiti halinde de belgeniz iptal olacakmış. Bu nedir? diyelim ki ben bir acenteden rezervasyon yaptırdım. Eşim arasa benim bilgilerimi alsa sonra bakanlığa şikayet etse ben şu acenteyi aradım bilgileri aldım diye o acentenin belgesini iptal mı edeceksiniz. Bu nasıl bir maddedir. Kim bunu denetliyor? Bu durumun mahkeme kararı ile tespit edilmesi gerekmiyor mu? Bir belge bu kadar basit gerekçeyle iptal edilebilirmi.?
Şimdi gelelim 27 nci maddenin sonuna eklenen komedilik duruma...
Eklenen metinde aynen şunlar yazmaktadır:
‘’Bu maddenin (b) bendinin (1), (3) ve (4) numaralı alt bentleri uyarınca seyahat acentalarının işletme belgelerinin iptal edilmesi halinde belge sahibi tüzel kişiliğe ve bu tüzel kişilikteki temsil ve ilzama yetkili kişilerin ortak olduğu tüzel kişiliğe iptal tarihinden itibaren 5 yıl süre ile yeniden işletme belgesi verilemez.’’
Bu madde kesinlikle cezaların kişiselleştirilmesi ilkesine aykırıdır. Böyle şey olmaz. Yukarıda yazan ceza metnine göre, ben bir acentanın imza yetkilisi olarak gitsem borsadan Sabancı Holding, Koç Holding, Ereğli vs. Hisse senetlerinden birer lot alsam ve benim seyahat acentesi belgem iptal edilse bu firmalar 5 yıl süre ile seyahat acenteliği faaliyeti yapamayacak. Bunu hazırlayanın aklına şaşmak gerek. Kesinlikle bu metnin yasa taslağından çıkartılması gerekir.
Yasa taslağında bir de isimleri hiç anılmayanlar var...
Incoming’çiler için hiçbir açıklama yok...
Bu yasa taslağı yurt içi ve yurt dışı hizmet veren acentaları kısıtlamak üzere düzenlenmiştir. Yasa taslağında Türkiye turizminin temel taşı Incoming yapan acenteler ile ilgili hiçbir açıklama yoktur.
Sorular şunlardır. Bunların tur operatörü olmaları gerekmiyor mu.? Bunlar Türkiye’de satış pazarlama yapmıyorlar. Olacaklarsa yönetmelikte neye göre bunlardan teminat alınacaktır.?
Ayrıca; Hac ve Umre yapan acentelerle ilgili yasada birşey yazmamaktadır...
Onlar bu yasada yazanlara tabi olmayacak mı? Hac acenteleri Tur operatörü olacaklar mı? Bu kesimden hiçbir ses çıkmıyor. Yoksa bunlar Seyahat Acenteleri Birliği yasasına göre yönetilmiyorlar mı?
Bunlar gibi birçok soru işareti var yeni yasa taslağında. 1618 sayılı yasa karmakarışık bir hale getirilmiş.Daha yalın daha anlaşılır daha adil daha hakka ve hukuka saygılı bir şekil bulmak lazım diye düşünüyorum.
Şimdi de gelelim önerilere;
Öneri 1) Seyahat Acentesi belgesi kaldırılsın yerine tüzel kişiliğe lisans verilsin
Mevcut duruma göre bir şirket isterse 10 tane seyahat acentesi belgesi alabilir. Bu belge numaralarını internet sitesinin altına koyarak satış yaptığında tüketici hangi acenteyi şikayet edecek. Bunun gibi örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Bu nedenle öncelikle esas değişmesi gereken önemli konu, Seyahat Acenteliği isminin ortadan kalkması ve belgenin değil şirketlerin sorumlu tutulması konusudur. Yani yapılması gereken şey tüzel kişiliklere bakanlık tarafından belge verilmesi yerine seyahat acenteliği faliyetlerinde bulunmaya yeterlidir diye bir lisans verilmesidir. Bu lisansın bir adı olamaz ve olmamalıdır. Lisans tüzel kişiliklere verilmelidir ve Seyahat Acentesi ünvanı ortadan kaldırılmalıdır.
Öneri 2 ) Seyahat Teminat Fonu kurulsun
Amaç tüketiciyi korumak, kollamak ve mağduriyetlerini gidermekse böyle kafa karıştıran söylemler ve çelişkili yasalar yerine sonuç odaklı uygulanabilir pratik çözümler getirilmelidir.
Şu yapılmalıdır: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı nezdinde bir ‘Seyahat Teminat Fonu’’ (STF) kurulmalıdır. Tüm acentelerin yıllık cirolarından binde 1’lik kısmını bu fona aktarmaları mecbur kılınmalıdır. Bunda da her üç ayda bir acentelerin Maliyeye Peşin Vergi ile ilgili verdikleri Gelir Tablosunda beyan ettikleri ciro baz alınmalıdır. Ayrıca acentelerin bu fona aktardıkları miktarları vergiden düşürme imkanı tanınmalıdır.
Böylece ; Acenteye birşey olduğunda öncelikle bu fondan tüketicilerin mağduriyetlerini giderirsin. Sonra hukuki yollardan firmaya ne yapacaksan yaparsın. Konu bu kadar basittir.
Unutmadan söyleyeyim bu yasa taslağı bu haliyle Ankara’dan kesinlikle geri döner. Siz yazıyı okurken belki dönmüştür bile...
Bu Makale 14.05.2012 - 11:00:15 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Yurtdışı menşeli otel rezervasyon sitelerinin uzun süredir iş ortağı olarak sitelerimde rezervasyonlarını yapıyorum.
İşlerimi geliştirmek için araştırmalara başlayınca bu öğreniklerim karşısında adeta şok oldum.
Sanki Seyahat Acentaları Birliği değil de Feodal Seyahat Ağaları Birliği
Dünya nereye gidiyor siz nereye gidiyorsunuz?
Dünya devleri ticareti demokratikleştirmek için ellerinden geleni yapıyor, herkese fırsat eşitliği sunuyor, eğer dürüst değilsen, iyi bir tacir değilsen zaten seni piyasadan siliyorlar. Ama başlangıçta herkes eşit.
Kenilerince işleri keni yönlerine çekmeye çalışırken vatana millete de zararları var. Nedeni çok basit, şimdi online rezervasyon sitesi için yurtdışı menşeli bir şirketi 1 haftada kurup Türkiyede satışa başlanır.
Merak ediyorum ne yapabilirler? Asliye Mahkemesine başvurup siteyimi kapattıracaklar?
Türkiyede Eskiden Toprak Ağaları vardı, şimdi de Tur Ağaları var galiba
-
Necati Bey, öncelikle sonsuz teşekkürler. Çünkü araçtırarak, zaman harcayarak, hakkaniyetle acentaları aydınlatan yegane yöneticilerimizden birisiniz. Bu yazınızda ciddi anlamda ürkmedim desem yalan olur. Olayların bu kadar vahim ve enişe verici boyutta olduğunu yazınızı okumadan önce bilmiyordum. Turizm şirketlerini biliyorsunuz, yoğunluktan ve koşturmacadan başlarını kaldırıpta ne olup bittiğini pek öğrenemiyorlar. Buna bene dahilim.
Tursab yönetimi ve siyaseti, çok zor iş, bu bilinen bir gerçek. Ama çıkar odaklı işler yapıldığını tüm sektör patronları ve yöneticileri de biliyor, bunun önüne de maalesef geçilemiyor. Ben ucu acentalara dokunan bir yenilik yıllardır görmedim. Acentaların işini kolaylaştıran bir yenilikte neredeyse hiç görmedim. Yıllarca düzgün iş yapan acentaları cezalandıracak nitelikteki bu taslak, yüzlerce şikayeti olan acentaları tek yetkili ve daha güçlü kılıyorsa, bu Tursab adına ve karar mercileri adına Utanç ve Sıkıntı verici bir durum olmalıdır.
Karstan Edirneye kadar yüzlerce acentayla çalışma yapmış biri olarak ve senede 30.000 km. yol yaparak çoğunu yerinde ziyaret etmiş turizm emekçisi biri olarak, yarı tur operatörü gibi hizmet veren, fakat sermaye olarak gazetelerdeki bilindik acentalar gibi kuvvetli olmayan Anadolu ve Trakyadaki tüm Turizm Emekçilerinin günahını vebalini boyunlarına alırlar.
Kapalı kapılar ardından kimse kimsenin hakkını, hukukunu, ekmeğini yemesin, gün gelir herkes yanlış kararlarının altında ezilir.
Sn.Necati Beyin tespitleri ve önerileri de, neredeyse çoğu acentanın onaylayacağı ve tüketiciyi de koruyan tespitler ve uygulamalardır diye düşünüyorum.
Sevgiler, Saygılar.
-
2 NCİ TASLAK ANKARADAN DÖNMÜŞ. TÜRSAB 3 NCÜ TASLAĞI HAZIRLIYORMUŞ. NECATİ BEY SİZDE KONUYU AMMA DA KURCALIYORSUNUZ VALLA. YORULDU ADAMLAR DEVAMLI TASLAK HAZIRLAMAKTAN.YAPMAYIN BEEYAA..
-
Acentalar böyle ciddi ve önemli yazılarla ilgilenmiyorlar. Onlara magazinsel yazılar lazım. yasa bu haliyle çıkarsa göreceğiz bakalım ortada acente kalacakmı.bene yazarla aynı kanatteyim bu yasa Ankaradan geri döner.Zaten yeni Anayasa hazırlanırken böyle şeylerin ben Meclisten geçeceğine inanmıyorum.
-
Sayın Adem Korkmaz Biz sadece habercilik yapan bir siteyiz. Durum sizin dediğiniz gibi olsa, TÜRSAB taslağını objektif olarak eleştiren yazarımız necati beyin yazısı yayınlanır mıydı bir düşünün isterseniz. Bizi başkalarıyla karıştırmayın hatta hiç ama hiç mukayese bile etmeyin. Biz sayın Başaran Ulusoyun da, karşıt görüşlerin de sesine yer veren, haber değeri taşıdığını düşündüğümüz her türlü malzemeyi değerleniren objektif bir siteyiz.
-
bence mutlaka yorum yazıyorlardır. acaba yayınlıyorlarmı.ona bir bakmak lazım. bu yazdığım yayınlanırsa sorun yok. bu gazete bayağı başarancı oldu zaten.türsaba laf ettirmiyorlar.
-
Ey seyahat acentaları Meslek elden gıdıyor neredesınız Daha buraya yorum yazmaya korkuyosunuz, meslegınıze nasıl sahıp cıkacaksınız
-
BU YAZIDAN SONRA BU YASAYI ÇIKARTMAZLAR.ÇOK DOĞRU ŞEYLER YAZMIŞSINIZ.SAĞOLUN
-
Anlayın artık piyasada birkaç tur operatörü kalacak diyerleri piyon olacak. Belgelere verilen paralar çöpe gidecek birileri türkiyenin en büyük tur operatörü olarak yabancılara kenini satın aldıracak falan falan. Çok acı olan buna türsab başkanı başaran ulusoy un çanak tutması.yazıklar olsun. tur operatörlüğü sistemi dünyada tutsaydı thomas cook bu hale gelmezdi.sevgili necati sen doğruları yazmışsın ama acenteler bu derece uykudaysa keni meselelerine sahip çıkmıyorlarsa bu iş bitmiştir demektir. Ey acenteler uyanın artık meslek elden gidiyor. Türsab artık sizi istemiyor. Onlar için hac acenteleri kadar bile değeriniz yok. yaparlar üç tane tur operatörü yanındada haccılar umreciler gel keyfim gel. bu düzene birileri elbet dur diyecektir. G.K.
-
Bir yasa neden değişikliğe uğrar ? değişen şartlara göre iyileştirme yapılması için olması gerekmez mi? fakat burada anlıyorum ki biz seyahat acentelerinin durumunu koruma ve güven altına almak yerine bizim altımıza kazılan bir kuyu olarak görüyorum. Bu yasa taslağı hazırlanırken bizim gibi acentelerin görüşleri veya fikirleri neden alınmıyor ? Türsab bu yasa taslağı ile ilgili genel kurul yapıp bunu önce üyelerine onaylatması gerekmez mi ? Neden o kadar para verip zamanında A gurubu acente belgesi alıp üye olduk ? Türsab üyelerine gerekli değerli ve özgüveni vermiyor. Bence Türsabta baştan aşağı değişmeli.
saygılarımla,
-
Bu güzel yorumların ve tesbitlerin oynanması düşünülen oyunu bozar.Ben de bu yazıyı bakanlık mailine hatta başbakana gönderiyorum.Ellerine beynine sağlık kardeşim.Kutluyorum seni.
-
Necati Bey, helal olsun yasa çok iyi yorumlanmış, çıkarlar için yapılan taktik oyunlar gün yüzüne çıkartılmış. Tüm seyahat acentalarının bu yazıyı bakanlığa göndermesi gerek seyahatacentalari@kulturturizm.gov.tr veya özel.kalem@kulturturizm.gov.tr adresine mail atılabilir. Ben şu an atıyorum.