Serdar Sağlamtunç / FCSI

2025 yılına turizm sektörü nasıl hazırlanmalı?

2025 yılına turizm sektörü nasıl hazırlanmalı?

Turizmde 2024 yılı nasıl geçti, 2025 için öngörüler nedir diye sorgulamak istedim. Bu değerlendirmeyi hemen her yıl sonu yapıyorum. Okuyan oluyor mu veya okuyup zihin jimnastiği yapan oluyor mu tabi ki bilmem olanaksız.

2024 yılında doğru ve net tespitler yapılamadığını izliyorum. Nedense hataların tespit edilmesi uzun yıllardır istenmeyen bir olgu. Bunun yerine hep nurlu ufuklar ve bolluk içinde istikbal var. Fakat bunun gerçeklik ve rasyonalite ile ilintisi ne yazık ki yok. Toplum ve sektör 2019 salgını ile başlayan farklı bir tehdit algısıyla yönlendiriliyor. Tesisler yapılıyor ama içleri büyük oranda boş ve gelir az. Bazı ataklar ve anlaşılmaz doluluklar var. Bunun nedeni, tespit edebildiğim kadarıyla düzensiz kalabalık. Ya birden varsıl hale gelen azınlık kaymak takımı veya ülkede konuşlanan çeşitli yabancı paralı unsurların sınırsız harcamaları. Bunun normal şartlarda sektörü fazla etkilemesi beklenmez çünkü ana ticari akışta olan değişimler önemlidir ancak mevcut ekonomik dar boğaz bu düzensiz durumu ortaya çıkartmaktadır.

Eğer hal böyleyse bizim 2030 yılına kadar ne tür önlemler almamız gerekir ki, sektör ülke ekonomisi için eski Türkiye yıllarında olduğu gibi para kazandırsın. Yerli ve yabancı turizm dallarına objektif bakılabilirse iç piyasada herhangi bir değişim görülmeyeceği en azından ücretler ve para politikası göstergelerinden belli olmaktadır. Gelecek yıllarda nüfus artacağından tesis sayısı artsa bile kullanım oranı daha fazla düşme eğilimde olacaktır. Yabancı kısımda ise 2019-2024 arası elde edilen verilere göre en düşük harcamalı turist potansiyeli söz konusu olabilir. Burada çok kritik bir küresel politik etki Rusya-Ukrayna sonrası çok belirsiz olan bölge ve riskli Suriye durumudur. Eğer ülkede yaşanmış eski turizm krizlerine bakılırsa 1993 de başlayan körfez savaşı ve birbiri ardı sıra istikrarsızlaştırılan Orta Doğu coğrafyası Türkiye turizmi ve sanayisi için çok büyük tehdit olmuştur, olmaya da hızlanarak devam etmektedir. Bunun nedeni ise üretimdeki plansızlık ve dışa çok fazla bağımlılıktır.    

Okuyucuya daha keskin fikir vermesi bakımından kısmi bir SWOT (GZFT) analizi yaparak tartışılması gereken konulara dikkat çekmek isterim.   

2024-2030 döneminde turizmde küresel fırsatlar ve riskler:

Fırsatlar:

1.Çeşitlendirilmiş turizm ürünleri

Yeni niş segmentler ortaya çıkartmak önem kazanıyor. Önceki yazılarımda da belirtmiştim, salgın sonrası otelcilik ve yiyecek içecek sektörleri büyük değişime uğradı. Henüz bizde fark edilmese de yöresel etkinlikleri ortaya koyacak yaratıcı çeşitlendirmeler önem kazanıyor. 

2.Kültür, sağlık, gastronomi turizmi

Her üç konuda mevcut alışkanlıklardan daha farklı yöntemler keşfedilerek seyahat edenlerin tercih nedenlerini oluşturmak gerekiyor. Bunlarla ilgili meraklısına detaylar verilebilir. Buna ilave olarak UNESCO korumalı bölge ve yapıları artırmak, Michelin yıldızlı restoranları öne çıkartacak bir planlama faydalı olacaktır. Bir ufak uyarı yapmam gerekirse, ifrat yolunu kapatmak şarttır. Yani her adım başı zorlamalı yıldızlı tesisler sadece değer kaybettirir.

3.Dijital nomadlar ve uzaktan çalışma turizmi

Salgın sonrası uzaktan çalışma eğilimi artmıştır. Böylece dijital göçebeler oluşmuş ve bu kişiler uzun dönem konaklamayı tercih etmektedirler. Bizden önce popüler olan Bali, Portekiz, Meksika gibi ülkelerin incelenmesi faydalı olabilir. Buradaki modelde iletişim alt yapısı ve hızı çok önem kazanmaktadır.

4.İleri teknolojik uygulamalar

Özellikle kullanım yaygınlığı olan Yapay Zekâ(AI), Artırılmış Gerçeklik (AR), Nesnelerin İnterneti(IoT), Metaverse gibi teknolojilerin müşteri deneyimine sunulabilmesi için üretim ve hizmet şartlarının zenginleştirilmesi planlanmalıdır. Böylece tarih ve doğa için sanal turlar da devreye girmelidir.

5.Sürdürülebilir turizm

Bu kavramı çok iyi anlamak ve uygulamak gerekliliğini tekrar hatırlatmakta fayda var. Önceki bir iki yazımda detayları bulabilirsiniz. Çünkü bu aşama için gerekli şartlar tesis ve çevre için yabancı turistlerin vazgeçilmez ve istenen şartları olacaktır. Karbon nötr sıfır enerji tesisler, enerji, su, atık yönetimlerinin açıklıkla gösterildiği yapılar tercih edilecektir. Sürdürülebilir ulaşım seçenekleri ve eko turizm projeleri de büyük ilgi çekmektedir.

Riskler:

1.Çevresel deformasyon ve iklim değişikliği

Küresel ısınmaya koşut artan sıcaklıklar, deniz seviyesinin yükselmesi, aşırı hava olayları (kasırgalar, orman yangınları, seller, heyelanlar) turistik destinasyonları tehdit etmektedir. Bu durum kıyı ve deniz turizmi yanında kış turizmini ciddi olarak etkileyebilir.

2.Temiz Enerji ve Sürdürülebilirlik Baskıları

Turizm sektörü, karbon ayak izinin azaltılması baskısı altında havayolu taşımacılığı, otelcilik ve yiyecek içecek sektörleri enerji maliyetlerinden olumsuz etkilenebilir. Bu etkeni dikkate almayan, dolayısıyla yenilenebilir ve temiz enerjiye geçiş yapmayan işletmeler rekabet gücünü kaybedebilir.

3.Jeopolitik gerilimler ve güvenlik sorunları

Bölgemizdeki savaş, terör olayları ile bunların doğuracağı ekonomik yaptırımlar gibi faktörler turistlerin destinasyon tercihlerinde belirleyici olabilir. Özellikle Rusya-Ukrayna ve Suriye bölgelerindeki düzensizlik buraların tekrar imar edilmesi ve zararlı unsurların ortadan yok olması sonucu belki 10-15 yıl sonrası için turizm bölgelerinin ekonomik kalkınmasından bahsetmek söz konusu olabilir.

4.Yeni salgın ve sağlık riskleri

COVID-19 sonrası sağlık riskleri hâlen önemli bir etken olarak duruyor ve önleyici olarak yeterli çevre önlemi alınmaması olası yeni bir tehdit oluşturarak turizm hareketliliğini etkileyebilir. Bu durumda eski kısıtlı günlere dönülebilir, seyahat ve lojistik alanlarda sorunlar artarak tekrar edebilir.

5.Teknoloji ile ilgili siber güvenlik riskleri

İleri teknolojik cihazlar turizm sektöründe dijitalleşmeyi ve blockchain uygulamalarını daha da artıracak eğilimde ancak bununla birlikte veri güvenliği ihlalleri ve siber saldırıların sınırsız riski de göz önünde tutulmalıdır. Müşteri bilgilerinin çalınması gibi alt yapı eksiklikleri büyük baş ağrıları oluşturabilir.

Sonuçta maddeler halinde hazırlayıp dikkat çekmeye çalıştığım 10 tane önemli konuda mutlaka tüm hazırlıklar yapılarak 2025-2030 arasında turizm sektörünün fırsatları ve risklerini biliyor olarak dengeli ve kapsamlı teknik çalışmalar yapılmalıdır.

2025 yılı hepimize güzellikler ve kazanımalar getirsin.


Bu Makale 26.12.2024 - 13:24:24 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.