13 Haziran’da Ne Olacak?
12 Haziran genel seçimleri ülkemiz için bir milat olacak. Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanı da olan başbakan, her iki sözünden birisinde bu tarihten bahsediyor.
Gerçekleşmesi için yıllardır savaşım verdiği ajandasının artık sonuna gelindiğinin işaretini veriyor. O tarihten sonra alınacak kararlar konusunda artık halk karar verecekmiş! Şimdiye kadar başka birisi vermiş gibi…
Başbakan, yüzde 58’i halk; geri kalanları kırmızı lambalı sokak sakini(!) gibi görüyor. Kıyıda yer alan yüzde 42 her türlü ikna çabası karşısında(!)hala iflah olmayınca, vuruyor sırtına kazmayı. Amacı, yola getiremediği kıyı sakinini “aksıra tıksıra!” marjinalleştirip, iyice ötekileştirmek… Şehirlerdeki güç odaklarını birbirine düşürüp, iktidardan destek almamanın gelişmeyi engellediği konusunda tartıştırmak…
Başbakan ve dava arkadaşları(!) Batılıyı konuk eden turizm anlayışını anlamadığı, sevmediği için bırakın desteği, köstek olmakta hiç duraksamıyor. Turizmciyi bezdiren temel girdilerdeki fiyat artışı, düşük döviz kuru umurunda değil; üstüne üstlük içki ve tütündeki son yasaklamalarla kafasındaki turizme doğru yol alıyor. Türkiye sahillerini haşemeliler ve Araplarla doldurmayı planlıyor. Tesettür turizmine yönelik tesislere sonsuz krediler veriyor. Turizm bakanını da topun ağzına koyması bu yüzden…
Ama ıskaladığı bir konu var; Alanya başta olmak üzere her kıyı kasabasındaki yandaşları göbek bağıyla gâvurun(!) turizmine bağlanmış durumda… Üretmeden, turizm sayesinde hazır ve yüksek kazançlara alışmış bir halkın ekmeğini elinden almaya cesaret eder mi, bilemiyorum… Müteahhitlik, emlakçılık yapanlar başta olmak üzere; disko bar çalışanları, dükkân önlerindeki çığırtkanlar, gezi teknecileri; garsonlar, jigololar, plaj horozları, kaçak tütün içki satan market sahipleri, taklit ürün pazarcıları, inşaatlarda çalışanlar geçmiş günlerine dönerler mi? Alanya yerlisinin kira gelirleri ne olacak?
Kim ne derse desin, radikal dincisinden muhafazakâr milliyetçisine kadar olan yelpazedeki sağcı görüşün oy kapma yarışı, ülkeyi 12 Hazirana’a kadar gerecek. İyice sağcılaştırılan ülkede, hangi sağcı fraksiyon ne ölçüde keskin tavır alırsa onun kazançlı çıkacağı varsayılıyor. AKP, Kürt oylarına talip olabilmek için Kürt açılımına da mola verdi. Böylece MHP’nin muhalefetinin engellenmesi düşünüldü.
İşte bu yüzden CHP önem kazandı… CHP’nin yoksunluk ve yoksulluk üstünden yapacağı genel söylemler kıyıda geçerli olmayacaktır. Çünkü ne yazık ki halk, yoksunluğunun farkında değil! Bunun yerine, turizm kazançlarının azalmasına yol açacak düzenlemelerin, politikalarının yanlışlığı halka anlatılabilmelidir. CHP aksini yapar, muhafazakâr görüşten oy kapma yarışına girerse yeşil kuşak denizlere ulaşacaktır. Sonrası keten helva!
Bu Makale 17.01.2011 - 13:50:15 tarihinde eklendi.