Yükselen trend şarap

 

Artık turisti şımartma vakti, şaşırtma vakti veya daha da açık abartma vakti gelmedi mi? Son yılların yükselen trendi şarabı çeşitlendirip , çoğaltıp, iyi bir mahsen,  iyi bir şarap kav’ ı ile müşterileri etkilemek yükselen trend oldu. 

 

Avrupa ‘da şarap insanların yemeklerinde ‘olmazsa olmaz’ konumundadır. Hangi restorana gitseniz illaki şarap kav’ı mutlaka görmekteyiz. Mahzeni olan restoranları zaten söylemiyorum.

 

Otelcilik ile uğraşan bizler, konaklama dışında misafirlerimize gastronomi hizmeti de vermekteyiz. Akdeniz sahillerinde ve Ege’de otellerimizin Alacarte restoranlarında menü oluştururken standart yerli şaraplarımızdan ortaya karışık, üç beş çeşit de yabancı şarap ( ayıp olmasın misali ) menü yapmak standart hale geldi.

 

Neden otellerimizde misafirlere  iyi ve zengin  şarap seçenekleri sunarak  etkilemeyelim? Bu onlara hem yerli şaraplarımızı sunma ve reklamını yapma fırsatı sunar hem de şarap üreticilerimizi iyi ve kaliteli şarap yapma konusunda cesaretlendirir. Şarap konusunda üreticileri daha kaliteli ürünler yapma konusunda zorlamalıyız.

 

Devlet planlama teşkilatı 9. Kalkınma planı özel ihtisas komisyon raporu ile belirtilen şu bilgiyi de kısaca aktarmak isterim

 

Şarap sektörünün  zayıf yanları ve sorunları vardır;  60 yıllık devlet monopolünün ardından sektörün kısa süre önce liberalize olması nedeniyle yaşanan geçiş süreci ve devletin bir şarap politikası olmaması en büyük sorunlardan biridir ,(buna en güzel örnek ülkemizde yetişen üzümlerin sadece % 2’lik kısmının şarapçılık da kullanıldığı) vergi oranlarının yüksek olması, ülkemiz ürünlerinin uluslar arası düzeyde yeterli tanıtımın yapılamaması, ortak tarım politikası çerçevesinde, bağcılık ve şarap sektörü en çok önemsenen ve korunan sektörlerden birisi olarak ele alınmaması, her kesime hitap eden şarap ithali ile zayıf olan şarap üreticilerinin baş edememesi, Bağcılıkta tarım tekniklerinin yeterince uygulanmaması nedeniyle, birim alandan elde edilen verim düşük, dolayısıyla maliyet ve satış fiyatları yüksektir. Bu da üretilen şarabın maliyetinin yüksek olmasına sebep olmaktadır bunlar  başlıca sorunlarıdır  şarap üreticilerinin.

 

Bağ alanlarının yer aldıkları bölgenin klimatolojik şartları ve toprak yapısının bilimsel incelemesinin tamamlanmaması nedeniyle, kalite şaraplık üzüm üretimlerine yönelik bir sınıflandırma yapılamamasıdır. Hangi bölgede hangi üzümün yetişeceği, bağ kurma ve bakım yöntemleri, üretim usulleri, hektar başına verim gibi unsurlar belirlenmediğinden, şarapçılığı ciddiye alan her ülkenin benimsediği “Kökeni Kontrollü İsimlendirme Sistemi”nin uygulanamaması ülkemiz şaraplarının özellikle dış piyasada belirli bölge kalite şarapları ve coğrafi işarete sahip sofra şarapları karşısında rekabet gücünü zayıflatmaktadır.

 

Turizm sektöründe yaşanan olumlu gelişmeler, ihracat potansiyelinin mevcut olması, ülkenin otantik hammadde zenginliği sahip olması, sektörde faaliyet gösteren firmaların yeni teknoloji kullanmaları ve ucuz işgücü  pozitif etkenlerdir.

 

Otel bünyesindeki Alacarte restoranlar, (illaki İstanbul’da şık bir semtte ve ya boğazda  olmasına gerek yok) bu konuda yarış halindeler. Müşteri kaliteye ve çeşitliliğe her yerde ulaşabiliyor.

 

Amerika’da uzun yıllardır yayın yapan  Wine Spectator şarap dergisi, restoranlara şarap listesi ödülleri de veriyor, bunu her yılın ağustos ayında “restoran ödülleri” başlıklı bir özel sayıyla duyuruyor.

 

Mevcut Alacarte restoranların da iddaalı bir şarap menüsü olan oteller dergiye restoranı anlatan bir yazı eşliğinde şarap listesini de beraberinde göndermek suretiyle yarışmaya katılabilirler. 

 

Tabii küçük bir ücreti de var . katılımcılardan dergiye gelen listeler editörler tarafından incelenerek dikkate değer bulduklarını ödüllendiriyorlar; 

 

Award ödülü: 1000’in üzerinde şarap çeşidi olan restoranlar

Best of excellence ödülü : Ortalama 400 civarı şarap çeşidi olan restoranlar

Excellence ödülü: En az 100 çeşit şarap çeşidi olan restoranlar

Şarap kavında çeşit zenginliğinin yanı sıra seçim tutarlılığı, iyi rekoltelerin tercihi gibi konulara da dikkat ediliyor. Tabii editörler  listeleri kağıt üzerinde inceliyor, restoranlara müfettiş göndermiyor. 

 

2011 yılından beri İstanbul ve Bodrum’da olmak üzere 9 restoranımız bu ödüle layık olmuştur.

 

Saygılarımla

 

 

Gökhan KARAHAN

Satınalma Müdürü