Nerede Sultanahmet’in bitli turistleri?
İstanbul’a her geldiğimde özellikle Taksim bölgesi otelleri tercih ederim. Hem ulaşım ağının ortası olmasının rahatlığı, hem de akşam yapacak hiçbir işim yoksa Beyoğlu’nu gezebilecek olmanın garantisi…
Bazen arkadaşlarımla Taksim, Kadıköy, Moda veya Etiler’de buluşur zaman geçiririm. Bu kez hedef şaşırttım ve Beyazıt’da kaldım. Otellerin hizmeti çok güzel, personeli ise beklentilerimin oldukça üstünde. Rekabetin tatlı yüzü de işte bu, herkes hizmetini ve ürününü en iyi şekilde sunmak zorunda. Gündüz programlarım oldukça yoğundu o nedenle de akşamlarımı dinlenmek ve enerji toplamak için kendime ayırdım. Meğersem bu bölge için ne kadar da ön yargılıymışım, meğersem neler kaçırıyormuşum.
Bundan yıllar önce Sultanahmet bölgesi ‘bitli turistleri’ ile nam salmıştı. Gerçi o ‘bitli turist’ kavramı da yine bizim kendimizden farklı olan her şeye bulduğumuz yakıştırmalardan birisiydi. O bitli turist dediklerimiz eğitim seviyeleri yüksek genç turistlerdi ve biz farkında olmadan bizim reklamımızı yapan ayaklı gazetelerdi. Biryandan biz onlara ‘bitli turist’ derken Türk çocukları bitten kırılıyor, saçları sıfıra vuruluyordu.
O yıllarda Sultanahmet bölgesi İstanbul turizminin alt sınıf ürünü olarak görülür, Sultanahmet acentesi, Sultanahmet oteli, Sultanahmet turisti gibi kavramlar sayıklanırdı. Değişimi hızlandıran etkenlerin arasında şüphesiz Four Seasons otelinin bölgeye girmesi de vardır, ancak bölge çok değişti ve güzelleşti. O değişimi yabancı acenteler fark etti, turist fark etti, biz yerliler ne kadar fark ettik? Etmiş olsaydık şimdi Sultanahmet sokakları yabancı turist istilasında olmaz yerli turist ve İstanbullularda bu bölgenin keyfini çıkarıyor olurdu.
Ey İstanbul’da yaşayanlar ve ey İstanbul’a gezmeye gelen yerli turist, büyük şey kaçırıyorsunuz….
Bu bizim eski ‘bitli turist’ mekânı Sultanahmet Meydanı akşamları cıvıl, cıvıl. Biliyorsunuz kendi değerlerimizin ve güzelliklerimizin kıymetini hep EL bizden iyi bilir. Önce onlar keşfeder, sonra biz peşine düşeriz. Ara sokaklarda restore edilmiş güzelim evler, AVM’lerden bıkanlara harika el işi eşyalar satan minik dükkânlar ve ne güzel ki o dükkânlarda Çin işi olmayan gerçek Türk el sanatları. Çin işi de hiç yok mu? Elbette var. Ama her ikisi de ayrı dükkânlarda. Bütçeye göre.
Birbirinden güzel restoranlar, barlar, coffeler ara sokaklarda ve ana caddede serpişmiş. Bazı otellerin tepesinde öyle inanılmaz restoranlar var ki İstanbul manzarası nefesinizi keser. Her bütçeye, her lezzete göre yelpaze çok geniş. Günümüzde derecelendirme kurumlarından bile daha çok itimat edilen TripAdvisor.com’da takdir toplamış onlarca yer lokanta hizmetinizde. Sitenin İstanbul’daki en iyi ilk 20 restoranının içinde en az yedi, sekiz restoran Sultanahmet bölgesinin yemek mekânları. Üstelik pidecisinden gurme mekanlarına kadar.
Akşam arka sokaklar Beyoğlu’nun arka sokaklarından çok daha güvenli, temiz ve huzurlu. Yolum kesilecek kaygısını hiç yaşamadan dolaşıyorsunuz. Alın elinize fotoğraf makinenizi düşün sokaklara. Benim gibi nargile severseniz, oturun bir coffe’ye nargilenizi de tüttürün.
Bölgede dolaşırken etrafımdan devamlı İtalyanca, İspanyolca, İngilizce, Arapça, Japonca ne dil ararsanız o kulağınıza geliyor. Renk, renk insanlar, koşturmadan, acelesiz, mutlu. Üstelik baktım hiçbirisi de bitli filan değil. Hatta şehrin birçok yerindekinden daha kaliteli, kültür düzeyi yüksek turist Sultanahmet’te var. O güzelim restore edilmiş eski evler şık birer pansiyon, otel olmuş. Dev otellerin ışıltısındansa daha zarif, sofistike zevkleri olan, bu ihtiyar şehrin tarihini solumak isteyen kaliteli turist buralarda kalıyor.
İstanbul’da yaşayanlar genelde ürkek olur. Bu karmaşanın içinde alışkanlıklarından çıkmamak, alıştıkları yerleri değiştirmemek için ısrar ederler. Bence bu yazıyı okuduysanız deneyin. Trafik konusunu da mevzu etmeyin. İsterseniz arabanızı Karaköy otoparka park edip Tramvayla 10 dakika’da Sultanahmet desiniz. Biraz Tripadvisor.com daki restoranları karıştırın keyfinize göre yere rezervasyonunuzu yaptırıp gidin, ya da sokaklarda keyfini çıkara, çıkara dolaşıp kapılardaki menüleri, fiyatları inceleyerek gideceğiniz yeri seçin. Biraz fotoğraf çekin. Hatta turistlerle sohbet edip kaynaşın. İnanın pişman olmayacağınız keyifli bir akşam olacak.
=Hayat farklılıkları fark ettikçe daha da güzel…
Bu Makale 24.11.2013 - 11:49:11 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
ben sultanahmette yaşıyorum...
-
Güne Yerebatan Sarnıcında bir Türk Kahvesi eşliğinde gazetenizi okuyarak başlamak
Öğle yemeği Sultanahmet Köftecisinde
Sonrası Gülhane Çay Bahçesinde, Boğaza karşı demlikte çay
Biraz Kapalı Çarşı ve Tahtakale gezisi
Akşam, Medusa Restaurantta bir yemek
Geceyi Sultan Pub Roofta bitirmek
SULTANAHMET
-
uzun zamandır sultanahmet ile ilgili böyle güzel yazı okumamıştım kalemine sağlık Mehmet bey.
-
Sayın MÜLAYİM,
Soyadınız gibi SULTANAHMETin Ruhundan çok Mülayiminden bahsetmişsiniz..Bölgenin Ruhuna has FİLOZOFça yazılarınızı bekliyoruz...
-
Sultanahmette bir akşam geçirmek artık kaçınılmaz oldu
-
Valla öyle keyifli yazmışsın ki kalkıp gidiveresim geldi.
-
Mehmet Bey yine harika bir yazı olmuş. Bir çok yazınızdaki gözlemleriniz şaşırtıyor beni. Sultanahmet yazısıda aynen öyle oldu. Şu anda orada olup keyfini çıkartasım geldi. Tekrar doğru tespit ve paylaşımız için teşekkür ederim. Yeni gözlemlerinizi alabilmek dileği ile
Nadya
