Hedef Eğitilmiş İnsan!
Ortaokul ve liseyi okuduğum okulun sloganıydı bu. Belki eğittiler, belki de eğitmeye çalıştılar bizleri. Tüm öğrenim hayatımız boyunca aşağı yukarı aynı çizgide ilerledik. Ödevler, sınavlar derken meslek sahibi olduk ve para kazanmaya başladık.
Meslek sahibi olmak eğitimi sonlandırmak anlamına geldi bir çok insan için. Özellikle Türkiye’de durum tamamen bu kavram üzerinde ilerliyor. Türk insanı olarak üniversiteden sonra karşımıza çıkacak eğitimlerden kaçmak gibi bir sıkıntımız var. Ben bu işin okulunu okudum, en iyi ben biliyorum mantığı herhalde...
Turizm sektöründe eğitimin diğer sektörlere göre daha fazla üzerine düşülmesi gerektiğini düşünüyorum. 90’ların sonunda turizm otelcilik okulları sektöre kalifiye eleman yetiştirmek için çaba gösteriyordu. Ancak, bu okullardan mezun olan kalifiye elemanlarda okulunu okumamış elemanlara nazaran daha yüksek ücret talep ediyordu. Yıllar geçti turizm otelcilik okulları bir kenara itildi ve eski sistem devam etmeye başladı.
90’lı yıllardan bu yana turizm sektöründe epey gelişme sağlandı. Sektör içerisinde yeni sektörler türedi, yeni departmanlar ortaya çıktı. Bir çok departman birbirine bağlandı veya koordineli çalışmaya başladı. Ancak bu değişimin hızına eğitim pek ayak uyduramadı. Özellikle teknolojik açıdan gelişen pazarlama fonksiyonları eğitimsizlikle birleşince işletmelerin bu konularda pek ileriye gidememeleri, teknolojik gelişmelerin gerisinde kalmalarına yol açtı.
Mesleğim gereği bir çok işletme geziyorum, bir çok personel ile görüşüyorum eğitimler veriyorum. Ancak vardığım ortak sonuç aynı, eğitimsizlik. Kendi branşımdan yola çıkmak istiyorum. Reklamcılık sosyal medya, seo, arama motorları, mobilite derken aldı başını gitti. Aslında tüm bu mecralar bir insan vücudu gibi, 1 tanesi aksarsa bütün dijital pazarımız hasta olabilir. Fakat, işletme içerisinde bu konulardan haberdar olan kaç kişi var? bilinmiyor. Her işletmeden dijital pazara yönelik 2-3 personel görevlendiriliyor (birçok işletmede 1 personel) fakat bu personelin konu ile ilgili eğitilmesi sağlanmıyor. Neden? Çünkü ticari açıdan masraf olabilir. Halbuki, dışarıdan hizmet alacak veya konuyu kendi iç yapısında düzenleyecek olan işletmelerin öncelikle personelini eğitmesi ve en azından konuyu yüzeysel olarak bilecek hale getirmesi gerekiyor. Böylelikle işletmenin kendi personeli, dışarıdan hizmet aldığı ajansıda denetleyebilecek bir noktaya ulaşabilir. Denetlediği bu ajansdan aldığı bilgileri işletme yöneticisine daha sağlıklı iletebilir ve reklam stratejilerini belirlemede yol gösterici olabilir.
Bu konu ne kadar önemli bir düşünün. Bir işletmede yöneticisiniz, işletmenizde görevlendirdiğiniz personel bir ajans ile koordineli çalışıyor. Fakat ajansın ne yaptığı konusunda hiçbir fikri yok. Ajanslarda yaptıkları işi anlatmakta sıkıntı çekiyor bazı zamanlar sinirler geriliyor. Neden? Çünkü müşteri bilinci diye bir konu mevcut değil. Ajansların, işletme personelini bu konuda eğitmelerini, dijital mecralara harcanan bütçeler konusunda kendilerine eğitim vermeleri bekleniyor. Rakamlar, istatistikler derken işletme personeli için konu anlaşılmaz bir hal alıyor. Bir çok işletme ajansın başarısını sayfasına gelen trafik ile ölçüyor ancak bu trafiğin değeri nedir, marka bilinirliği konusunda istatistikler neler söylüyor bunları maalesef anlayamıyor.
Ajansları bir kenara bıraktık. İşletme dijital pazarlama fonksiyonlarını satış personeline yükledi. Satış personeli, arama motorlarında günlerce bir sosyal medya nasıl yönetilir, bir dijital pazarlama nasıl yapılır diye arıyor. Bir çok fikir, bir çok fonksiyon ile karşılaşıyor. Sayılar, istatistikler derken yapılan işler karmakarışık oluyor ve belkide dijital pazarlamaya yönlendirilen bütçe boşa gitmeye başlıyor.
Neden? Çünkü işi yüklediği personeli öncelikle eğitmiyor, personelin kendi kendisini eğitmesi bekleniyor.
Personelin kendi kendini eğitmesi fikri birtek turizm için geçerli değil tabiki. Burada biraz personelinde suçu yok değil. Örneğin kaç tane bilgi işlem personeli yöneticisinden yurtiçi veya yurt dışı eğitimler için talepde bulunuyor bir incelemek lazım. Bilgi işlem personeli arkadaşların biz istiyoruz ama yöneticimiz göndermiyor dediğini duyar gibiyim bu konuda da artık yöneticileri ikna etmek maalesef size kalıyor.
Özetle, yöneticilerin personellerini eğitime yönlendirmeleri ve yeri geldiğinde zorlamaları gerekiyor. Eğitilmiş bilinçli personel hem işletme hem de ortaya çıkarılan ürün için çok faydalı olacaktır. Özellikle hizmet sektöründe personelin branşı konusundaki eğitimi müşteriye direk yansıdığı için, işine hakim personel müşterinin dikkatini çeker ve daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi sizin için reklam yapacak gönüllü müşteriler yaratabilirsiniz.
Bu Makale 18.06.2014 - 14:32:00 tarihinde eklendi.