Genel müdür olmanın dayanılmaz cazibesi
Yaşanmışlıklar kopyalanamaz, kopyalanmaya da asla uğraş verilmemeli, ancak örnek alınmalı.
Bizim gibi uzun yıllarını turizme verenlerin gençlere örnek olma sorumluluğumuz var. Bu düşünce ile bende uzun kariyer yolculuğumdan kısa bir özeti; otel genel müdürü nasıl olunur? un cevabı olarak değil, ben nasıl oldum un cevabını aktarmanın turizmde kariyer yolculuğuna devam edenlere faydalı olabileceği düşüncesiyle satırlara döküyorum. Her insan kendi hikâyesini kendisi yazar buna kuşku yok.
1987’de Ankara Karanfil sokak 10 numarada bulunan 2 yıldızlı Melodi Otel’in kapısından içeri resepsiyonist olarak adımımı attığımda hedeflerim arasında genel müdür olmak henüz yoktu. Daha da ötesi otelciliğe devam edip, etmeyeceğimi bile bilmiyordum. Bu cici otelin müdürü Ali Süha Arslan abimiz bizim için koca bir adamdı. Bize uzak hayaller gibi gelen Emekli Sandığı otellerinde deneyim kazanmış bir otelciydi. O zamanlar otellerde çalışanlara toplumda pek de iyi gözle bakılmaz, gençler bu işe pek de özendirilmezdi. Otelde çalıştığımızı duyan büyüklerimiz ‘Vah zavallı’ kıvamında yüzümüze acıyarak bakardı.
Zaman aktı ve 1989’da Hilton otelinde çalışmaya başladığımda hedefimi koydum. Bu işi sevmiştim ve 40 yaşına geldiğimde yabancı bir otel zincirinde genel müdür olmayı kendime hedef edinmiştim.
O zamanlar çalıştığım Ankara Hilton otelin genel müdürü Klaus Martiensen’di. Tam bir salon adamı, diplomat, gurme, şefkatli, sert ve disiplinli bir yönetici, her şey düzenli, yerinde, disiplinli, esprili, etkileyici, karizma sahibi bir kişilik. Tatlı, ekşi soslu yemek kıvamında yapısı olan bir zat. Benim idolüm oldu. Ancak bu başarılı genel müdür çevresindeki tüm kalabalığa rağmen aslında çok yalnızdı. Çocukları, dostları uzaktaydı. Almanya’dan gelmiş kendisine tamamen yabancı kültürü olan bu ülkede yüzeysel dostluklarla yaşamına destek arıyordu. Diplomatlar, siyasiler ve özellikle Turgut Özal ahbapları arasındaydı. Otel yöneticileri ve çalışanları ile kesinlikle yüz, göz olmaz, arada kısa sohbetler ve şakalaşmalar sonunda tekrar ciddiyete dönüşle sonlanırdı.
Askere gittim ve dönüşümde yine mükemmel bir otelci ile çalışma fırsatı buldum. The Marmara İstanbul otelinin o dönemki genel müdürü Franco Laberio Minozzi. Bu da İstanbul’un tüm kalabalığının içinde yaşayan yalnız bir adamdı. Bir önceki genel müdürüme göre İtalyan olmanın verdiği sıcaklık ve neşe, ilişkileri daha sıcak hale getiriyordu. Kızıp da tombul yanakları kızarmadığı zamanların dışında hep güler yüzlü ve espriliydi. Mükemmel İngilizcesi ve Fransızcası, vücut dili, şıklığı her zaman dikkat çekiyordu. Konu işe geldiği zaman yine tavizsiz tavır peşimizi bırakmıyordu. Her personel ile teker,teker ilgilenmeyi ve onları motive etmeyi asla ihmal etmez, otel misafiri açık büfeye girmeden muhakkak büfeyi en ince ayrıntısına kadar denetler, günlük ciroları, satışları yakından takip eder, temizlik ve hijyen konusuna üst düzey hassasiyet gösterir ve o koca otelin misafirleri ile iletişim kurarak onlarla ilgilenirdi.
Bu iki orta yaş üstü adamın ortak özellikleri vardı. İkisi de her zaman jilet gibi şık, mükemmel birer salon adamı, zarif, belagat ustası, çok iyi gramer kullanıcısı, diksiyonu düzgün, mantık ve matematik üstadıydı. Beyinlerinin neredeyse her bölümünü büyük beceri ile kullanan bu profesyoneller bulundukları ortama çok kısa zamanda uyum gösterip, ortamı kendi çekim güçleri içine alabiliyorlardı. Her ikisi de insan ilişkilerinde çok güçlüydü, ancak her zaman seviyeli ilişkiler ile göz önünde oluyorlardı.
Beni, iyi bir genel müdür olacağıma inandıran ve bu konuda ustalığımı yapan ise Radisson SAS’da ki genel Mmüdürüm Muhammed Benamar’dı. Bay Benamar Arap asıllı İsveç’li sert mizaçlı, disiplinli, inanç ve ilkelerinden asla taviz vermeyen, eli sıkı ve dürüst bir genel müdürdü. Yapıcıydı, çevresinde çalışanları geliştirmek ve onların kariyerine katkıda bulunmak konusunda çok çaba sarf eder, öğretir, kariyer planladığı çalışanların eksiklerini listeler ve onların gelişimi için planlı eğitimler ile katkı sağlardı. Her zaman yol gösterici ve öğretici anlar yaşatırdı.
Adımlar hızlandı ve kariyer hedefine ulaşma günü geldi çattı. Satış ve Pazarlama Yöneticisiyken bir anda kendimi buldum bir kaba inşaatın orta yerinde. Eskavatörler, kepçeler, hafriyat kamyonları, beton pompaları, kalıpçılar, sıvacılar, mimarlar, mühendisler, belediyeciler, ruhsatlar… Artık iş sadece oteli dolduruverip, iyi para kazandırıp geçmekle bitmeyecekti. Adım attığım sadece genel müdürlük değil, açılış genel müdürlüğüydü. Kariyerimdeki en önemli adımıma büyük bir cesaret ve güvenle en zorundan başlamıştım. Eski defterler açıldı, yıllarca ceplerde biriktirilmiş olan bilgi birikintisi en ufak kırıntısına kadar ortalığa saçıldı. Omuzlarımda artık kocaman bir yük vardı. Bunu kendim istemiştim ve o yük yatırımcı için, bana güvenip katılan ekip arkadaşlarım için ve Antalyalı ve Antalya ziyaretçileri için taşınmalıydı. Bunu da büyük zevkle sırtladım ve yola çıktım.
Genel müdür her şeyden anlamalı, anlamadığı şey varsa da bunun farkındalılığı bilinci içinde o bilgi ve beceriye en kısa yoldan, en iyi şekilde ulaşmayı bilmeli. Başarı için hukuktan, rakamlardan, insan kaynakları politikalarından, eğitimden, operasyondan, satış ve pazarlamadan, hijyenden, temizlikten, iyi yemekten, üretimden, servisten, makinalardan, satın almadan, aklınıza bir tesis ile ilgili gelebilecek her konudan anlanmalı, bilgi sahibi olunmalı ve bir yandan da takım arkadaşları için yol gösterici olabilmeli. Eğer işin içine birde açılış giriyorsa beceri ve bilgilere mimari, iç mimari, zayıf akım, tesisat, inşaat, inşaat malzemeleri, izolasyon, konsept dizaynı, menü dizaynı, tekstil, mutfak ve housekeeping makine parkı, masa, sandalye, bilgi teknolojileri, TV, mobilya, yangın sistemleri ve her türlü operasyonel malzeme o genel müdürün bilgi dağarcığına eklenir. Tüm bunlar nasıl bir kişide toplanır demeyin, deneyimle, araştırarak, öğrenerek yıllar içinde tüm bu bilgiler o bir kişide toplanıyor, toplanmak zorunda bırakılıyor. Malum bir de ülkemizde yatırımcıların her işi erbabına bırakma âdeti pek yoktur, genel müdür işletmesini açabilmek için kendisini tüm bu donanımları edinmeye zorlayarak, şantiye ile omuz, omuza tesisini açar. Kaçış yoktur. Bakın tesisini diyorum. Neden? Çünkü genel müdür için o tesis yatırımcıdan önce kendisinin, personelinin ve otel misafirinindir. Eğer öyle sahiplenmez, işletmesine öyle sarılmazsa başaramaz.
Bu yalnız adam her zaman çalışanların ve patronlarının görmek istediği gibi olması ve davranması beklenir. Öyle kolay, kolay iş yerinden birisi ile samimiyet kuramaz, dost olamaz. Hemen kayırma dedikoduları başlayıverir. Acenteci ve Tur Operatörleri ile çok zaman geçirirse o da dedikoduya döner. Genel müdürlük yaparken kendi ilkelerini korumalı, kişiliğini yıpratmadan dik durabilmelidir. Tüm meslek yaşamı boyunca hiç durmadan kendisini yeniliklere adapte edebilmeli, yeni trendlere uyum sağlayabilmelidir. Yalnız kendi bölgesini değil, rakip destinasyonları da çok yakından takip etmesi gerekir. Arada da iyi bir eş ve baba/anne olmayı da becerebilirse ne ala. Yani bu iş zor zanaat ancak biryandan da dünyanın en keyifli işlerinden birisi.
Hiçbir departmanın zincirin zayıf halkası olmasına izin vermeden güçlü bir sistem oluşturmak her genel müdürün öncelikli hedeflerinden. Aksi halde kuracağı, işleteceği sistem her zaman zafiyetler gösterecek ve ne otel, ne de kendisi başarıyı yakalayamayacaktır. Bu önce çalıştığı tesise, sonra ise kendi kariyerine zarar verir.
Ve şimdi yine yepyeni bir açılış ile baş başa yolumuza devam ediyoruz. Kayseri’nin merkezindeki otelime Haziran 2013’de geldiğimde kaba inşaat henüz bitmemişti. Mimari grup ile çalışmalar, şantiyenin hızlanması için alınan önlemler, idari işler ve bir yandan da yaratıcılığı ve o güne kadar edindiğimiz vizyonumuzu ortaya koymak. Tüm bu çabalar İç Anadolu’nun en iddialı otellerinden birisi olacak Radisson Blu Hotel Kayseri’nin yaratılması ve şehre yakışacak en güzel oteli Kayseri ziyaretçilerine sunabilmek için. Tesiste oluşturulacak 100% misafir memnuniyeti garantisine ulaşabilmek tabi ki sadece fiziki şartların sağlanması ile oluşmuyor. Hizmet odaklı kurguyu oluşturmak doğru seçimlerin her noktada bir araya gelmesi ile sağlamak, doğru takım arkadaşlarını seçerek onlarla bu uzun yolda birlikte yürümek çok önemli.
Ezcümle, kariyer hedefinize genel müdür olmayı eklediyseniz bilgi zenginliğinizi arttırmak için tüm fırsatları değerlendireceksiniz. Çalıştığınız her işletmeyi ve her yöneticiyi onlardan edinebileceğiniz her bilgi kırıntısı için sonuna kadar sömürmelisiniz. Bilgi dağarcığınızı sadece ilgili olduğunuz departmanlar için değil tüm işletme detayları için en üst seviyeye taşımalısınız. Pozisyona ulaştığınızda da asla durmadan kendinizi geliştirmeye, meslek yaşamınızın son dakikasına kadar öğrenemeye devam etmelisiniz. Hazır mısınız?
Bol şans ve başarılar...
Bu Makale 31.03.2014 - 10:36:00 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Böyle ilham verici gerçek deneyimleri okumak ve var olduklarını bilmek mutluluk verici. Türkiye turizminde hâlâ yönetim sorunlarının olması turizmi baltalamaktadır. Bu işi severek yapan ve bu işin eğitimini almış nitelikli yönetici adaylarının yasalar ile korunması, ülke turizminin iki adım önden koşması anlamına gelmektedir ve desteklenmelidir. Turizm potansiyelinin yüksek olduğu zengin ülkemizde bu iyileşmelere gidilmesi elzemdir. Umarım okuduklarımız ve çalıştıklarımızla kalmaz, bu ülkeyi turizm ve otelcilik alanında daha iyi seviyelere taşıma fırsatını bulmak nasip olur. 2023-2030 yılları dünya turizminde Turkiye'yi ilk üç arasında görme şansını bulur. Turkiye bunu hakeden eşsiz bir ülke ve donanıma sahip ama farkındalık az ve degerlendirilemiyor ne yazık ki. Genç nüfusun fazla olduğu iş gücü bu sektörde gelişmiş ülkelerde bir zaafken bizde bir fırsat durumunda ve nitelikli personel mezun sayısı her geçen gün artmaktadır. Üç- beş sene çalışıp emeğinin karşılığını alamadığını düşünen personel başka alanlara kaymaktadır. Bunların telafisi yasalarla korunmasıyla mümkün. Türkiye zenginliklerini yitirmeden bu değerin korunması her turizmcinin öncelikli hayalidir. Bu ülke bizim ve her turizmci bir dünya insanı bilinciyle varolmayı hedefleyebilmelidir. O zaman her iş başarılı ve mutluluk verici olur.
-
gercekten cok güzel bır yazı olmuş başarılarınızın devamını dilerim
-
Kaleminize , yüreğinize sağlık.Samimi ve içten yazınız başarınizin nedenlerini çok açıkça ortaya koyuyor.Durust, paylaşımcı ve deneyimlerinizin her birini inci tanesi gibi degerli gorup kervaniniza alıp keniniz olabilmek.. yolcugunuzda başarılar ve huzur diliyorum.bilgilerin paylaşıldığı ve yaşamı anlaşılır kılankkatkılarından dolayi bize emekler geçen tum değerli büyüklerimiz de sonsuz teşekkürler. ?
-
Okurken çok duygulandım ve her cümlesini sindire sindire okudum.. Bunları okuyanlarda bu etkileri bıraktıysanız ya yaşarken sizde nasıl etki bıraktı..Paylaşım için teşekkür ederiz
-
Kardeş Döktürmüşsün yine kalemine ve ruhuna sağlık. Anlatım ve ifadeler harika Kenine iyi bak Görüşmek dileği ile
-
Mehmet Bey, aslında başarının raslantı sonucu ortaya çıkmadığını çok güzel ifade etmişsiniz.Bizler için rol
model olmaya devam edeceksiniz. Elinize sağlık.
-
çok güzel ve de sade bir anlatım eliniz sağlık.Başarılarınızın devamını dilerim.
-
SADE,ABARTISIZ, ÖRNEK BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ.BAŞARILARINIZIN DEVAMI DİLEĞİYLE.
-
Çok yol gösterici bir yazı, teşekkürler.
-
çok samimi bir başarı öyküsü olmuş küçük adımların ardından büyük adımlarla kenı emek ve tecrubeyle ılerleme bu kdr iyi anlatılabılrdi başarıyı hayal etme deil başarı için herdaim ilerlemek çaba göstermek
ele alınmış teşekkürler mehmet bey ..
-
Sevgili Mülayim kardeşim ellerine sağlık...
-
Mehmet bey çok güzel bi yazı olmuş...
-
Mehmet Bey Harika olmuş Sevgi ve Saygılar..
-
Çok güzel bir yazı olmuş Tebrik ediyorum Mehmet Kardeşim..Sevgi ve Saygılar..