Tarihi Kimliği ile Kars Projesi: Hedef 1 milyon turist

Tarihi Kimliği ile Kars Projesi: Hedef 1 milyon turist

‘Tarihi Kimliği İle Kars’ projesi kapsamında 11-13 Temmuz tarihleri arasında basın mensuplarına Kars’ın kültürel ve tarihi değerleri tanıtıldı.


Turizm Güncel – Şuheda Köse

Avrupa Birliği (AB) ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliğinde Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) katkılarıyla düzenlenen ‘Tarihi Kimliği İle Kars’ projesi kapsamında basın mensuplarına Kars tanıtıldı.

Gezinin ilk günü rehber Bengül Toprak eşliğinde Demir Çağı'ndan bu yana (MÖ 1200-1000)  önemli bir yerleşim merkezi olan Ani Ören Yeri'ne ziyaret gerçekleştirildi.

UNESCO tarafından 2016 yılında Dünya Mirası olarak tescil edilen Ani Ören Yeri’nde yer alan Kent surları, Aslanlı Kapı, Ateş Tapınağı, Aziz Gregory Kilisesi, Ebul Menuçehr Camii, Büyük Katedral, Tigran Honents Kilisesi, Aziz Prkic (Halaskar) Kilisesi ziyaret edildi.  

Ani Ören Yeri

Ani Ören Yeri Kazı Başkanı Muhammet Aslan, 135 yıldır Ani Ören Yeri’nde aralıklarla kazıların yapıldığını, son 35 yıldır da kazıların kesintisiz bir şekilde devam ettiği bilgisini verdi.

1878-1918 yılları arasında Çarlık Rusya’nın yönetimindeki Ani’de ilk kazılar, 1892 yılında Rus Dil Bilimler Akademisi’nde görevli Nicholas Marr tarafından yapıldı. Muhammet Aslan, Çarlık Rusya dönemine ilişkin kazılar için “14 yıl sürdü bu kazılar, Hristiyan tarihine ait ne varsa korunurken, belge niteliği taşıyan Türk-İslam eserleri yok ediliyor. Bu eserlerin bir kısmı Rusya ve Ermenistan’daki müzelerde sergileniyor” diyor.

Altın çağını yaşadığı düşünülen 11. yüzyılda Ani'de 1.001 kilise ve 100 bine dayanan bölgede yapılan arkeolojik kazılarda şehir merkezi, çok sayıda irili ufaklı ev, atölye, hamam, tapınak ve kilise ortaya çıkarıldı. Bu sebeple 1001 kiliseli 7 kapılı yer olarak anılan Ani, Efes Antik Kenti’nden 15 kat daha büyük alana sahip. Kentin sınırlarını Arpaçay belirliyor. Arpaçay’ın Ani Ören Yer’indeki kısmı Türkiye sınırları içeresinde, karşısı ise Ermenistan sınırları içerisinde yer alıyor. Ermenistan, Ani’deki tüm tarihi yapıları Türkiye’ye bırakmış.

Ani, önce Anadolu yerlilerinden olan Nairilerin ve Urartuların topraklarının bir parçası olmuş, daha sonra ise Ermeniler tarafından ele geçirilmiş ve 961-1045 yılları arasında Pakraduni Hanedanlığı'ndan Ermeni hükümdarlarının başkentliğini yapmış. Anadolu’daki ilk Türk-İslam şehri kabul edilen Ani’yi 1064 yılında Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun ikinci sultanı Sultan Alparslan’ın fethettiği ve şehirdeki ilk Cuma namazını Büyük Katedral’de kıldığı ifade ediliyor. Ebu'l Menuçehr Camii ise Türk fethinden sonra Türkiye topraklarında inşa edilen en eski cami olmasıyla dikkat çekiyor.



Kentin simgesi sayılan Aziz Gregory Kilisesi, Ani surları içerisinde yer alan en önemli tarihi yapılardan birisi. Yapıda kendi tarihi hakkında bilgi sağlayan bir kitabe de bulunuyor. Bu kitabeye göre Aziz Gregory Kilisesi Ermeni Bahlavuni Hanedanı'ndan Prens Krikor tarafından yaptırılmış bir eser. Kilisenin gördüğü son büyük restorasyon 2012 senesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gerçekleştirildi.

“Proje 5,5 milyon euroluk bütçeye sahip”

Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) Genel Sekreteri Nurullah Karaca, Ani Ören Yeri ziyaretinin ardından basın mensupları ile bir araya geldi.

Tarihi Kimliği İle Kars’  projesi hakkında bilgilendirme yapan Nurullah Karaca şu açıklamaları yaptı:

“AB destekli aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti katkılı bir proje. Projenin yararlancısı SERKA olarak biziz. Ancak kalkınma ajansları daha çok projeleri üretip tasarlarlar ve proje uygulama döneminde destek verirler. Biz burada doğrudan yararlanıcıyız. Burada projemizin ana paydaşları Kars Valiliği, Kars Belediyesi, Kars İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Koruma Kurulu. Biz projesi paydaşlarımızla birlikte yürütüyoruz ama projelerimizin uygulama alanlarının önemli bir kısmı bu kurumların görev alanında. Haydar Aliyev Caddesi üzerinde aydınlatma çalışması yapıyoruz. Cadde aslında Kars Belediyesi’nin görev alanında ama bu kurumlarla bir protokol yaparak proje için bu yetkileri devraldık.

Projemiz 5,5 milyon euroluk bütçeye sahip. 2 bileşenimiz var, bir tanesi inşaat bileşeni. Haydar Aliyev ve Ani Öne Yeri’nde çalıştık. Haydar Aliyev Caddesi üzerinde 23’ü tescilli, 9 tanesi tescilsiz olmak üzere 32 bina üzerinde çalıştık. Bu binalar geçmişte bir takım müdahalelere maruz kalmış. Boya yapılmış, kimisine sıva bile yapılmış. Arşiv taraması yaparak ilk kullanıldığı hallerine ulaştık ve dokuya uygun şekilde projelendirdik. Boya ve sıvaları kaldırdık, gerekli restorasyonları yerine getirdik. Ayrıca caddenin aydınlatması ve kaldırımlarını yeniledik.  Ayrıca ajansımızın bulunduğu Atatürk Caddesi ve yanımızdaki Gazi Ahmet Muhtar Paşa Caddesi de tarihi dokusu yoğun olan bir cadde. Biz Haydar Aliyev Caddesi’nden sonra diğer caddelerimizde de dokuya uygun bir şekilde elektronik projelerini çizdik ve orada 2,5 milyon euroluk bir inşaat çalışmamız oldu. Ani Ören Yeri’nde de koruma çitlerini yaptık. Hayvancılık faaliyetleri yoğun olduğu için ister istemez izinsiz geçişler oluyordu. Ayrıca sokak mobilyaları ve yönlendirme tabelaları yerleştirdik.

“Tarihi yapıların kıymetini bilmemişiz”

Haydar Aliyev Caddesi üzerinde bulunan tarihi yapıların birçoğu, kamu hizmet binası olarak kullanılıyor. Biz bu yapıların turizme kazandırılması için çeşitli projeler hazırladık ama Türkiye’nin ekonomik durumu nedeniyle kamu hizmetini başka binalara taşıyamadığımız için askıya aldık. Kamu binaları için yeni bina yapma potansiyeli olduğunda yapıların turizme kazandırılması için projelerimiz hazır.  Biz bu tarihi yapıların kıymetini bilmemişiz, potansiyelini öngörmemişiz. Bu yüzden sadece 500 Rus mimarisine sahip yapı var. Biz bu yapıların 500’ünü de kaybetmişiz. 

Bir de bunun teknik yardım bileşeni var. Projemizde asıl amacımız Kars’ın turizm potansiyelini ortaya çıkarmak. Doğu Ekspresinde yaşanan talep patlamasıyla birlikte Kars’ta bir hareketlilik oluştu. Önümüzdeki dönemlerde bu turizm potansiyelinin hayata geçtiği taktirde biz bu hareketi nasıl daha ivmelendiririz diye düşünüyoruz. Çeşitli stratejilerimiz var. Kıyaslama analizi,  mevcut durum analizi, pazarlama analizi, tanıtım stratejisi raporlama çalışmalarımız var. Çalışmaların sonucu da şu; kentte turizm yönetecek bir yapı kurmak. Bu yönetişim yapısının eline bu projeleri verip geleceğe dönük eylem ve planları yapabilmesini sağlamak istiyoruz. Bir taraftan da bir organizasyon yapısı kurmak istiyoruz.

“Gelen turistlerin yüzde 95’i yerli”

Projenin içerisinde yine Kars’ı hangi tanıtım gruplarına tanıtmalıyız ki, talep oluşsun şeklinde bir değerlendirmemiz oldu. Yine tespitlerimiz içerisinde ziyaretçilerimizin yüzde 90-95’ini yerli, geri kalanını da yabancı ziyaretçiler oluşturuyor. Yurt dışında Avrupa ve Rusya pazarlarını hedef pazar olarak belirledik. Yurt dışı ve yurt içinde birçok fuara katıldık. Proje sonrasında bu çalışmaları devam ettirebilmesi için Kars Kültür ve Turizm Altyapı Birliğimiz (KARTAB) var. bünyesinde Kars Valiliği, Kars Belediye Başkanlığı, Sarıkamış Belediye Başkanlığı, Koşapınar Köyü gibi paydaşlarımız var. Bu altyapı birliği Kars’ın hem turizm hem de tanıtım altyapısını üstlenecek. Info turlar, WEB sitesi, uygulama, yeni rotalar belirleme gibi çalışmalarımız var. Teknik yardım bileşenin son iki ayındayız. Bittiğinde projemiz tamamlanmış olacak.  Şimdi basın mensuplarını ağırlıyoruz, akabinde yurt içi ve yurt dışından seyahat acenteleri gelecek. Amacımız bölgede seyahat acentelerinin de dikkatini çekmek, medya yoluyla tanıtımını yapmak. Kars, Doğu Anadolu’nun en bilindik şehirlerinden ama reklamın devamlılığı esas. Biz de bilip görmeyenleri teşvik etmek için çalışmalara devam edecek.

Turist sayımızı bugün ki rakamların üzerine çıkarmalıyız ki otellerimiz atıl duruma düşmesin.  Şehrin otel kapasitesi, iş üretme ve çalışma manasında yetiyor. Ama önümüzdeki yıllarda turizm geliştikçe yeni alanlara da ihtiyaç var. 

“1 milyon turist hedefimiz var”

2014-2015 yıllarındaki yabancı turist sayımız şu anki turist sayısının 4-5 katı seviyesinde. Şu an Kars’a 280- 300 bin civarı turist geliyor. Biz öncelikle kaybettiğimizi geri kazanmanın yollarını arıyoruz. Kaybetme sebeplerimizi de ortadan kaldırmak lazım. O dönemli turizm altyapımız şimdikine göre eksik. Hedef pazarlarımız arasında uzak destinasyonlar değil daha yakın destinasyonlar var.  Kış turizminde de Rusya ve Avrupa ülkemizi ve yakın destinasyonlarımızı tercih ediyor. Çin, Japonya gibi uzak destinasyonlarda potansiyel görürsek bu destinasyonlarla ilgili çalışma da yürütebiliriz. Bizim Kars olarak 1 milyon turist hedefimiz var.  1 milyon turist sayısı iddialı bir rakam ama önümüzdeki yıllarda 500-600 bin turist sayısı önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde olabilecek bir rakam. Eğer pandemi dönemi olmasaydı biz zaten bu rakamları konuşuyor olurduk.

Kars peynir konusunda önemli bir şehir. Kars’ta bir tabyayı kullanarak orada bir Peynir Müzesi açtık. Bedesten alanını faaliyete geçirdik. Sarıkamış ormanlarında yüksek irtifa kamp projemiz de devam ediyor. Çıldır Gölü’ndeki Kütük Evi, talihsiz bir kaza sonucu kullanılamaz hale geldi ama tekrardan bir proje ile hayata geçireceğiz. Atıl bir tesis yaratmak istemiyoruz. Kademeli olarak hareket ediyoruz. Özel sektöre de destek veriyoruz. Sarıkamış’ta bizden destek almayan tesis yoktur. Sarıkamış’ta 25 civarında otel ve 2700 yatak kapasitemiz var.”

Sarıkamış ziyareti

Gezinin ikinci gününde ise Selim ilçesinde bulunan Koşapınar Açık Hava Müzesi, Sarıkamış’ta şehitlik, Katerina Köşkü, Cer Atölyeleri, Çıldır Gölü ve Kars-Merkez’deki Peynir Müzesi ziyaret edildi.

Ekolojik bir köy ve açık hava müzesi özelliğine sahip Koşapınar Köyü, geleneksel taş evlerden oluşuyor. Köyde ayrıca yöresel ögelerin yer aldığı müze, restoran ve hediyelik eşyaların satıldığı bir market hizmet veriyor.

Katerina Köşkü

Sarıkamış ilçesinde yer alan Katerina Köşkü ise bugüne kadar ‘Turizme kazandırılacak’ haberleriyle birçok kez gündeme gelse de atıl durumda.

Köşk, Rus Çarı ikinci Nikola tarafından hemofili hastası oğlu Aleksi için bir rehabiltasyon merkezi ve aynı zamanda da ailenin kışın ve yazın kullandığı av köşkü olarak inşa edilmiş. 19 yapılı ana yapının yanı sıra yapının yakınında 11 odalı bir müştemilat da yapılmış. Yekpare ağaçtan çivi kullanılmadan oluşturulan yapıda ‘peç’ adı verilen bir ısıtma sistemi kullanılmış. Kolonlara yerleştirilen şömine benzeri peçler yapıya ısının yayılmasını sağlamış.

Her yıl yeni bir projeye ev sahipliği yaptığı konuşulan ama hiçbir şey yapılmayan köşkün son olarak bir iş insanı tarafından satın aldığı ve restoran yapacağı ifade edilse de henüz bir çalışma yapılmadığı dikkat çekiyor.

Peynir Müzesi

Çok sayıda tabya yer alan Kars’ta Süvari Tabyası, restore edilerek Peynir Müzesi olarak yeniden faaliyete geçirilmiş. Türkiye’nin ilk interaktif peynir müzesi özelliği taşıyor. Bir dönem Ruslar tarafından da peynir deposu olarak kullanılan müzede eski kaşar, gravyer gibi yöreye ait çok sayıda peynirin yapım aşaması anlatılıyor.

Gezinin üçüncü gününde ise Kafkas Cephesi Harp Müzesi ve Haydar Aliyev Caddesi üzerinde proje kapsamında yenilenen Rus yapılar ziyaret edildi.

Kafkas Cephesi Harp Müzesi

1803 tarihinde Sultan III. Selim döneminde Yeni Tabya ismiyle inşa edilen bina 1828 yılında Rusların Kars’a yaptığı bir gece baskını sırasında tabyadaki yaklaşık 600 askerin tamamı şehit edildiği için Kanlı Tabya ismini almış.  Kafkas Cephesi’nde yapılan savaşlara ilişkin tarihi belgelerin yer aldığı binada askerlerin o günkü savaş şartları içindeki günlük yaşamlarından kesitler de canlandırılmış. Müzede ayrıca 1921 yılında imzalanan Kars Antlaşması için Kars’a gelen Rus heyeti tarafından 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa’ya hediye edilen ve Paşa’nın iki yıl süreyle Kars-Erzurum arasındaki seyahatlerinde özel vagonu olarak kullandığı Beyaz Vagon da sergileniyor.



Bu Haber 15.07.2024 - 08:31:25 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.