Kruvaziyer gemilerinin çevre üzerindeki zararlı etkileri
Seyahat ve iklim uzmanları, her yıl milyonlarca kişinin tatilini geçirdiği kruvaziyer gemilerinin çevre dostu olmadığı konusunda uyarıyor.
Turizm Güncel - Dış Haberler İçinde lüks odaları, restoranları ve yüzme havuzları ile binlerce insanı barındıran ve yılda ortalama 20 milyon insanın tatilini geçirdiği devasa
kruvaziyer gemilerinin çevre dostu olmadığı konusunda uyarılar yapılıyor.
2020 ve 2021 yılllarına neredeyse durma noktasına gelen kruvaziyer sektörünün çevre üzerindeki etkilerine ilişkin 2022 ve 2023 yıllarına ilişkin rapor bulunmasa da, 2019 yılı verileri bu segmentin hiç de çevre dostu olmadığını ortaya koyuyor.
Yılda 23 megaton CO2 üretiyorlar
2019 yılında
kruvaziyer gemilerinin 23 megaton (23 milyon ton) CO2 üretti. Bunun yüzde 70'ini ise dünyanın en büyük kruvaziyer şirketleri
Carnival,
Norwegian ve
Royal Caribbean üretti. Üstelik bu hesaba kruvaziyer şirketilerinin dolaylı olarak ürettiği
CO2 dahil değil. Bunlar da hesaba katıldığında, kruvaziyer sektörünün 2019 yılında ürettiği karbon miktarının 45 megaton olduğu tahmin ediliyor.
Tourism Review'de yayınlanan habere göre, bir yolcu bir haftalık kruvaziyer tatilinde toplam 1,7 tın CO2 üretiyor. Bu miktar, bir insanın yıllık CO2 üretiminin (4,6 ton) 3'te 1'ine eşit. Üstelik bu miktara, kimi zaman hava ulaşımını da kapsayan, limana gidiş-geliş sırasında üretilen CO2 dahil değil.
Kruvaziyer şirketleri ‘karbon-nötr’ yolculuk hedefliyor ama...
Bu durumun farkında olan şirketleri de peş peşe karbon-nötr yolculuklar sunmaya dair hedefler açıklıyor. Örneğin
Carnival 2050 yılına kadar tamamen karbon-nötr yolculuklar sunma hedefi belirlerken,
TUI Cruises daha iddialı bir şekilde bu süreyi 2030 olarak belirledi.
Ancak kruvaziyer gemilerinin karbon-nötr bir seviyeye ulaşmaları konusunda henüz gerçekçi bir yaklaşım bulunmadığına dikkat çekiliyor. Örneğin TUI Cruises teknik olarak mümkün görünen metanol kullanmaya başlamayı planlıyor ancak bu yaklaşım tüm yolcuların ve personelin de dahil olduğu zincirdeki tüm unsurların hava yoluculuğunu kapsamıyor.
Turizm büyüdüğü sürece değişim beklemek yanılsama
Uzmanlar; kruvaziyer, hava yolculuğu ve genel olarak turizmin büyümeye devam ettiği denklemde, sürdürülebilirliğe dönük herhangi bir değişikliğin yaşanmasını beklemenin yanılsama olduğunu ifade ediyor.
Turizm sektöründe sürdürülebilirliğin sağlanması, büyük ölçüde otomotiv, enerji ve ısınma konularında da yenilenebilir enerjiye ulaşışmasına bağlı. Ancak akaryakıt üretimi yenilenebilir enerji üretimiyle rekabet halinde ve üstelik sürdürülebilir bir uçuşun yarı yol maliyeti diğerinin iki katı.
Bu Haber 29.01.2024 - 11:01:04 tarihinde eklendi.