Kıvanç Meriç: Türkiye fiyat avantajını kaybetti

Kıvanç Meriç: Türkiye fiyat avantajını kaybetti

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği İzmir BTK Başkanı Kıvanç Meriç, Türkiye’nin rakip destinasyonlara göre ana büyüme noktasının fiyat avantajı olduğunu ve artık bunu kaybettiğini ifade etti.


Enflasyon ve beraberinde gelen fiyat artışı bu sezon yerli turistin tatil tercihlerini değiştirdi. Öncesinde lüks otel zincirlerini pahalı bulanlar butik otel ve pansiyonlara yönelirken, son dönemde tüm konaklama mekanlarının fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle rotasını tamamen farklı yerlere çevirdi.

Tatil rotalarında restoranlar da pek çok kişiye oldukça tuzlu gelirken, artık rezervasyon zor görünen pek çok mekanda yer bulmak mümkün.

Ancak asıl sorun yerli turiste bir süredir zaten pahalı gelen bu otel ve restoranların artık başta Ruslar olmak üzere yabancı turistlere de pahalı gelmesi… Hal böyle olunca düşüş daha da gözle fark edilir olmaya başladı.

Turizmcilere göre enflasyon, asgari ücret ve artan maliyetler onları da fiyat artışına zorluyor. Ancak turistlere göre durum farklı.

Konuya ilişkin HaberTürk’ten İrem Kuşoğlu’nun sorularına yanıt veren Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) İzmir BTK Başkanı Kıvanç Meriç bunun sinyallerinin geçen sene başladığını ifade ederek, bu sorunun uzun zamandır dillendirildiğini ve aslında bu seneye has bir durum olmadığını belirtti.

“Türkiye’nin ana büyüme noktası fiyat avantajıydı, bunu kaybettik”

Türkiye’nin ana büyüme noktası fiyat avantajıydı” diyen Meriç “Biz yurt dışında kalitemizi hem tesisle hem insan kalitemizle hem de fiyat politikamızla ciddi bir büyüme sağladık. Bunu nereden görüyoruz? En güzel örneği dünyanın ilk 5’indeyiz turist anlamında ama gelir anlamında ilk 10’una giremiyoruz. Ama bu da 80’lerde 90’larda alınmış bir karardı ve bu şekilde bugünlere kadar da gelindi. Biz son 2 yıldır bu fiyat avantajımızı kaybettik. Yani iç pazardaki fiyatların artması, dövizin artmaması makası iyice açtı. Yaklaşık yüzde 30 - 35’e varan makas oluştu şu an. Dolayısıyla rakiplerimize karşı da güç kaybediyoruz” ifadeleriyle durumu anlattı.

“Sıkışmış halde sezona devam ediyoruz”

Talebin azaldığını ifade eden TÜRSAB İzmir BTK Başkanı “Bu talep azalmasından kaynaklı arzda bu sefer ne oluyor? Geriye dönmesi gerekiyor ama fiyatlar yüksek. Yani Türkiye'nin enflasyonun durumundan dolayı yüksek. Yani burada otelcinin, turizmcinin daha fazla kazanacağım peşinde olduğu bir noktada değiliz yani bir elimiz yağda bir elimiz balda pozisyonda değiliz maalesef. Belli bir köşeye sıkışmışlık var şu an. Çünkü bir yerde maliyetler var. Bir yerde rekabet var ve ortada da bir fiyat var. Sıkışmış halde sezona devam ediyoruz şu anda” dedi.

Meriç şu an Mısır’la, Tunus’la, Fas’la yani rakip olarak önceki yıllarda gördüğümüz bu ülkelere karşı fiyat avantajımızı ciddi bir şekilde kaybettiğimizi hatta Yunanistan üzerinden de kaybetmeye başladığımızı da belirtti.

“Çeşme gibi Bodrum gibi destinasyonlar çok farklı bir ürün”

Meriç Çeşme’deki kan kaybının son dönemde sıklıkla konuşulan Yunan adalarına kapıda vize ile herhangi bir bağlantısı olup olmadığı ile ilgili ise şu ifadeleri kullandı:

“Bu destinasyonların müşteri portföyler farklı. Çeşme gibi Bodrum gibi destinasyonlar çok farklı bir ürün. Oralar Yunan adalarına karşı kan kaybedecek yerler değil. Ben bunu genel olarak söylüyorum çünkü adalara gidecek olan müşteri portföyü zaten çok Çeşme’ye giden bir müşteri portföyü değil. Bunlar Antalya'yı tercih eden daha uygun şartlı destinasyonu tercih eden vatandaşımız aslında. Ama Çeşme’nin ve Bodrum'un bu kadar düşmesinin ana sebeplerinden biri o müşteri portföyü de yurt dışını tercih etmeye başladı

Sürecin devam etmesi durumunda Çeşme ve Bodrum gibi marka olmuş destinasyonlarımız kan kaybetmeye devam edecek. Çünkü oranın müşteri portföyü düşecek, yurt dışından da özellikle düşecek, yurt içinde de düşecek. Çünkü bu fiyatlara vatandaş daha uygun şartlarda yurt dışı fiyatlarını buluyor ve bu devam edecekti

Benzer durum Antalya’da da sıkıntı oluyor. Antalya’da da biz bunu görüyoruz. Yani Antalya’nın da böyle çok parlak bir sezon geçirdiği söylenemez. Oradaki doluluklara baktığınızda ciddi bir düşüşler yaşıyoruz. Yani çok umutla girdiğimiz sezona maalesef rakamsal anlamda çok böyle yukarılarda bir rakam yakalayacağımızı sanmıyorum. Bunun sonunda belki kişi başı gelirimiz artacaktır doğal olarak ama işte o mass turizm yani kitle turizm kararı almış bir ülkenin bu noktaya gelmesi tabii üzücü. Yani hepimiz için üzücü”

“Bu saatten sonra fiyat politikasının değişiklik yapılacağına inanmıyorum”

Tüm bu süreçte sıklıkla dillendirilen konulardan birinin de bu durumun otel ve restoranlarda fiyat politikalarında bir değişikliğe yol açıp açmayacağı konusunda ise Meriç,  “Bu çok da mümkün değil, Sonuçta maliyet belli. Bugün bir garsonun maliyeti de artık 60 - 70 binlere gelmiş vaziyette. Şimdi bu maliyetlerle ne kadar bir fiyat politikasında değişiklik yapılabilir o da bir soru işareti. Çeşme ve Bodrum nezdinde soruyorsanız zaten bu bölgeler 4 ay ayakta kalan bölgeler. Yani Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında para kazanan bölgeler ciddi anlamda. Ve de biz artık o döneme girdik şu an. Yani bu saatten sonra fiyat politikasının değişiklik yapılacağına ben pek inanmıyorum. Öyle bir durum da yok öyle bir marj da yok” ifadelerini kullandı.

“2024, bize 2025’in nasıl geçeceğini gösteriyor”

Sezon sonu öngörüleri konusunda asıl endişelendiklerinin 2025 dönemi olduğunu belirten Meriç bunu da “Genelde şimdi Türk turizmcilerin şöyle bir özelliği var bu tip risk dönemlerinde hızlı karar alabilen bir sektörüz aslında. Yani yurtdışında mutlaka belli aksiyonlarla belli bir ilave aksiyonlarla bir şeyler getirecektir. Bu aksiyon dediğim de her zaman bir fiyat kırımı olmaz. Farklı öneriler sunulur vatandaşa farklı paketler sunulur bir şekilde onları buraya çekmek için bunun savaşı yapılır. Ama bu 2024 yılında asıl önemli olan nokta 2024, 2025'in nasıl geçeceğini gösteriyor. Bunun bizi korkutması gerekiyor” diyerek açıkladı.



Bu Haber 04.07.2024 - 09:18:31 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • Düşük fiyat ile büyümek!

    Serdar Sağlamtunç, FCSI 05.07.2024 - 10:01

    İlginç bir itiraf yapılmış. Ancak gölge noktalar bol. Öncelikle düşük fiyatla herhangi bir ticaret büyüyebilir mi? Bu garip fikir enflasyon ve alım gücü sıfırlanan ama kasasında para olmayan bir işletmenin her yıl büyüyorum yalanı ile aynı. Geçiniz. Turizm ve yiyecek içecek sektörünün kırılganlığını bilmeyen yönetim kişileri ile sektörün geldiği yer burası. Bir kez fiyatı düşürür, bunun nedenlerini de ortadan kaldırmazsanız o meta değersizleşir. İşte yaşadığımız nedense anlamak istemediğimiz gerçek bu. Tesisler 5*, müşteri 2* ve bu sistem para kazanabilir mi? Rakipler kimler, onlar bu işleri nasıl yapıyor diye hiç merak ediliyor mu? Sanmıyor ve görmüyorum. Durum tersine çevrilebilir mi? Evet. Tek şart cahil karar vericilerden kurtulmak. Körlük teşhis aşamasından başlıyor. Turizm ne zaman tökezledi, veya nasıl temel çatladı? Bu gerçeği doğru ve yansız tespit etmeden, bireysel kazanımlar ile camia bir yer gitmez. Kırılma zamanları 1993 ve 2008 yıllarıdır. 2019/2020 üzerine tüy dikmiştir. Peki, ders aldık mı? Örneğin 2030, 2040, 2050 planları nedir? Yok mu? Hiç mi yok?

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.