İzmirli otelcilere yanıt: Bu nasıl cüretkar bir öneri?
İzmirli otelciler, otellerde başlatılan ve personellerin insani koşullarda çalıştırılıp çalıştırılmadığını mercek altına alan denetimlere karşı çıkmıştı. İzmirli otelcilerin denetimlere karşı çıkması ve sektörün denetimini sektörel örgütlerin yapması gerektiği şeklindeki açıklamalarına İzmirli bir acenteciden sert tepki geldi.
Bir süredir peş peşe açıklamalar yapan
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (
ETİK),
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının otellerde başlattığı denetimlere tepki gösteriyor. ETİK adına son açıklamayı yapan derneğin yönetim kurulu üyesi
Settar Kaplan “Sektörün gelişimini engelleyen, yatırımcıları sektörden uzaklaştıran bu konu yeniden düzenlenmelidir. Denetim yetkisi belirlenecek nitelik ve kriterleri taşıyan turizm birliklerine verilmelidir. Birlikler bakanlık yetkili kurumları haline dönüştürülmelidir.” ifadelerini kullanmıştı.
Kaplan’ın açıklamasına sert tepki gösteren
İzmir Mavi Tour’un sahibi Murat Karabulut, ETİK’in yaptığı önerinin turizm sektöründe denetimsizliği ve kontrolsüzlüğü beraberinde getireceğini, ihlallerin ve kazaların sıradanlaşacağını kaydetti.
Karabulut’un açıklamasının ilgili bölümü şöyle:
“Bu nasıl cüretkar bir önermedir anlamakta zorlanıyorum.
Restoranların mutfaklarını, restoran sahiplerinin bir araya geldiği birlik üyeleri, otelleri otelcilerin bir araya geldiği birlik üyeleri, seyahat acentalarını da acentacıların bir araya geldiği Birlik denetleyecek. Sakın bana zaten Acentaları
TÜRSAB denetliyor demeyin, konu taaaa nerelere uzar gider sonra!.. Ancak tüm uygulama yanlışlıklarına rağmen tabii ki TÜRSAB gibi birlikler denetçi kurum kimliğine sahip olacaklardır. Bunda beis yok.
Evet, tabii ki birlik üyeleri söz konusu birlikler tarafından denetlenir. Ancak sadece ve sadece kendi iştigal konuları ile ilgili.
Hiçbir kuruma gerek yok dersen, misal; sadece ve sadece Restorancılar Birliği restoranları denetlerse, daha dün Torbalı’da olan ve 5 vatandaşımızı kaybettiğimiz
restorandaki sanayi tüpünün patlaması gibi olaylar vaka-ı adiye haline gelir. Bu kazanın da gösterdiği zaten eksik olan denetim mekanizmasını iyice kadük hale getirmeyi öneriyorsunuz! El insaf!..
Zaten ayyuka çıkan acentacının acentacıyı baltalaması veya
yandaş acentacının müşteriyi kazıklaması vaka-ı adiye haline gelir.
Zaten ayyuka çıkan restoranın müşteriyi kandırması ve aleni olarak
zehirlemesi vaka-ı adiye haline gelir.
Zaten ayyuka çıkan
otelcinin imar cinayeti ve talan hıyaneti vaka-ı adiye haline gelir.
Yani; alenen, zaten memleket dingonun ahırına döndü, bir saman balyası da biz koyalım diyorlar!..
Artık gerçekten bu gibi taleplerle gelen sektör temsilcilerini anlamakta zorlanıyorum.”
Bu Haber 01.07.2024 - 14:43:40 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Bu nasıl iştah kabartıcı, gereksiz, anlamsız, işlevsiz, verimsiz bir iştir, karardır? Bu ve benzeri defalarca, on yıllardır denemedi mi? Sonuç alındı mı? Alınabilir mi? Peki çözüm ne?
Ülkede "endüstriyel bina" kavramı, tasarımı, işçiliği eksik hatta yok. Kaç kez yazdım, otel, restoran, hastane, kafe, toplu yemek yenen yerler, kurumlar endüstriyel alanlardır ve bunu özgü, sağlam, 7/24 sürekli çalışacak tarzda projelendirilmesi, inşası ve donanımı yapılmalıdır. Yine yazılarda bir iddiam var, onu görebilirsiniz, doğru projesi yapılmış bir tesiste "yangın" çıkmaz. Nokta.
Denetleme işi ise böyle işin kenarından fikir sahibi olanlar ile yapılmaz. Önce ana yapı doğru inşa edilir, donatılır sonra istenirse kontrol edilir. Ama kontrol ve denetim uzman ve bağımsız, bağlantısız, bilgili profesyoneller tarafından yapılmalıdır.
İleri ülkelerde benzer her konuda olduğu gibi kontrol ve denetim bağımsız profesyoneller tarafından yapılır. Keşke bu konuda biraz bilgi sahibi olmayı isteler de gelip destek alsalar.
