Erkan Yağcı: Turist sayısını 60 milyondan 80 milyona çıkarmak kolay olmayacak

Erkan Yağcı: Turist sayısını 60 milyondan 80 milyona çıkarmak kolay olmayacak

Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Erkan Yağcı, Türkiye’nin dünya turizmindeki son konumundan, öne çıkan kaynak pazarlara, sektörün sorunlarından vergi yüküne, ‘Türkiye pahalı’ algısından yeni turizm trendlerine kadar birçok konuda değerlendirmede bulundu.


Turizm Güncel

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Erkan Yağcı, Antalya’da düzenlenen Resort Turizm Kongresinde Türkiye turizminin güncel durumuna ilişkin bir sunum gerçekleştirdi.

Yağcı, 2005’te Thomas Cook’un destinasyon tanıtım kataloglarında bile yer almayan Türkiye’nin bugün ABD merkezli hava yolu şirketi United Airlines’ın uçağında bulunan katalogda bile TGA’nın başlatmış olduğu Go Türkiye kampanyası ile yer aldığını

Türkiye’nin dünyada lider bir turizm ülkesi olduğunu aktaran Yağcı, Türkiye’nin pandemi öncesi rakamları iki yıl önce geçtiğini fakat dünya genelinin hala pandeminin yüzde 4 gerisinde kaldığını ancak sene sonunda 2019 rakamlarına ulaşacağını ifade etti.

Öne çıkan pazarlar

Hem dünyada hem de Türkiye’de turizm sektörünün GSYH’ye yüzde 10 oranında kaktı sağladığı bilgisini veren Yağcı, “WTTC, Türkiye için 2019'dan 2034'e doğru da bir öngörü de bulundu.  Bu öngörüde de bu rakamın yüzde 11,5’e çıkacağını gösteriyor. Biz artık 90 milyona doğru giden bir ülkeyiz. Türkiye'yi rakip destinasyonları kıyasladığımızda Mısır, Tunus demiyoruz, artık rakiplerimiz ilk 10 ülke. Rakip olarak gördüğümüz İspanya’nın büyümesi yüzde 10 civarında iken Türkiye’nin büyümesi yüzde 12. Artık turizmde de belli bir rakamı yakaladıktan sonra o rakamı belli bir seviyeye çıkarmak için farklı şeyler yapmamıza gerek yok. Mesela bizim için Amerika pazarı bu sene çok ciddi büyüme gösterdi. Çin pazarı bizim için kaynak pazar olabilir. Fransa da bizim için kaynak pazar olabilecek büyük bir ülke. İtalya pazarında özellikle İzmir ve Antalya için bazı operatörlerin girişimleri oldu. Çin ve Kuzey Amerika pazarının devreye girmesiyle biz turist sayılarsın arttırma noktasında önemli bir noktaya geleceğiz. 2030 yılına kadar İspanya’da yüzde 61 büyüme öngörülürken Türkiye’de yüzde 76 büyüme öngörülüyor.” dedi.

“Mevsimsellik sorunu sektörün genel bir sorunu”

Ekim ayında Türkiye’ye gelen turist sayısının Fransa’nınkinden daha fazla olduğu bilgisini veren Yağcı, “Turizm sektörünün tüm ülkelerde bir mevsimsellik problemi var. İspanya, İtalya ve Fransa’ya talep eğrisi bizimkinin hemen hemen aynısı. Burada esas farklılaştığımız alan her bir ayda gelen gelen kişi sayısının hacmi. Bizde ocak ayındaki en alt çizgi 2 milyonken İspanya’ya giden 4 milyon. Peki biz 2 milyonu nasıl 3 milyona çıkaracağız?  Ekim ayına baktığımızda Türkiye'ye gelen turist sayısı Fransa’ya gelen turist sayısından daha fazla gözüküyor. Mevsimsellik sorunu sektörün genel bir sorunu ama bizim her bir aydaki gelen kişinin hacmini artırmak gibi temel bir statü oluşturmamız gerek. Avrupa'da en fazla turist hareketi sağlayan ülkeler arasında dünyada 5, Avrupa’da 4’üncü sıradayız. Turizm gelirine baktığımızda ise 2019’da turizmden en çok gelir elde eden 12’inci ülkeyken 2023’te 7’nci sıraya yükseldik. Bizim ucuz destinasyon imajından çıkıp artık hak ettiği fiyata satan bir destinasyon olma stratejisini benimsememiz lazım. Artık Türkiye’nin hem gelirde de hem kişi sayısında ilk 5'e gireceğini gönül rahatlığıyla söyleyebileceğimizi düşünüyorum” şeklinde konuştu.

 “Artık Türkiye niteliğe değil niceliğe odaklanmış durumda”

Dünyada en çok ziyaret edilen şehirler listesinde Türkiye’den iki şehir girdiğini belirten Yağcı, “Dünya’da en fazla ziyaretçi kabul eden 10 şehir arasında Birleşik Krallık’tan Londra, Amerika’dan New York, Meksika’dan Cancon,Tayland’dan Bangkok var. Sadece Türkiye İstanbul ve Antalya ile listeye iki şehirle girmiş. Türkiye misafir memnuniyetinde öncü bir ülke. Dünya turizm hareketi iyiye gidiyor. Türkiye özellikle 2018’den bu yana yaratmış olduğu yeni strateji ile konumlandırmasını değiştirdi. Artık Türkiye niteliği değil, niceliğe odaklanmış, turist sayısını değil de turizm gelirini artırma politikasını benimsemiş durumda” açıklamasını yaptı.

Yağcı’nın konuşmasından dikkat çeken noktalar şu şekilde: 

“Seyahat maliyetinin artması tüm dünyanın yaşamış olduğu bir problem. Biz senelerdir ‘Bodrum çok pahalı’ haberleri ile gündeme geliyoruz. Pahalılık sadece bizim destinasyona özgü bir durum değil dünyada şu an enflasyonist bir ortam var. Özellikle pandemiden sonra zaten bu öngörülen bir durumdu. Geçen sene Londra'ya ya da Almanya’ya gittiğinizde kaldığınız bir otelin geçen yılki fiyatıyla bu yılki fiyatı arasında nasıl fark olduğunu biliyorsunuz. Yine aynı şekilde maliyet artışları seyahat maliyetinin arttığı tüm destinasyonların ortak sorunu olarak karşımıza çıkıyor ama buna rağmen turizm büyüyecek. Tüm araştırmalar,  insanların bazı şeylerden kısacağını ama seyahat etmekten kısmayacağını ve tatilinden vazgeçmeyeceği bilgisini veriyor. 

Lüks seyahat önem kazanacak. Deniz-kum-güneş segmenti gözde olmaya devam edecek ama bununla beraber kültür ve otantik yaklaşımlar ikinci özne olacak. Daha fazla ödeme istekliğine sahip misafir kesiminin de bu şekilde artacağını da tüm araştırmalar gösteriyor.

“Bodrum, Türkiye’nin Saint-Tropez’i”

Gerçekleri söylemekle gürültü yapmak arasında fark var. Bodrum, Türkiye’nin Saint-Tropez’i. Elmayla armudu değil elmayla elmayı armutla armudu kıyaslamamız lazım. Ürünleri artık doğru konumlandırmamız gerektiğini düşünüyorum. Biz bunları karıştırırsak, ürünün değerini aşağı indirirsek bu sefer ne oluyor?  Enflasyonu yaratan sanki turizm sektörmüş gibi bir yanlış algı oluşuyor. Gürültüyü bırakalım gerçeklere konsantre olalım. 2025 yılı da kolay bir yıl olmayabilir. Biz her zaman doğru bildiğimizin peşinde koşup, riskleri açık açık konuşalım ama geleceğimizin de çok aydınlık olduğunu unutmayalım. Geleceği inşa etmek için karamsarlığı, kızgınlığı, kıskançlığı bırakıp, birbirimizin başarından mutlu olmayı becerebilmeliyiz.

Aşırı turizmin artık sıkıntıya yol açtığı bir dünyada yaşıyoruz. Turizmi yönetemediğimiz an bir şehirde turizmin zararına bir yaşam oluşuyor. Bu sene birçok destinasyonda turizm karşıtı protestolar yapılıyor ama ben Türkiye’nin henüz bu durumda olmadığını düşünüyorum. Dünyada en fazla ziyaretçi kabul eden 5 ülkeye gelen turist sayısına ve nüfus popülasyona bakmamız gerek. ve o Fransa, 2023 yılında 100 milyon turist ağırlamış, nüfusu 66 milyon. Bir vatandaşa düşen turist sayısı 1,5. Bu rakam İspanya’da 1,7 iken Türkiye’de 0,6. Yüz ölçüme bakarsak kilometre kareye düşen turist sayısı Fransa’da 181, İspanya'da 168, İtalya’da 190, Türkiye'de 70.  Türkiye, 90 milyon turist sayısına aşırı turizm tuzağına düşmeden ulaşacak. Hedeflerimize tüm zorluklara rağmen ulaşacağımıza inanıyorum.

 “Bakanlıktan tek temennimiz yeni bir vergi yükünün gelmemesi”

Türkiye’de turizm sektörü ithalat yapmadan ihracat yapan bir sektör. Otomotiv sektörü en fazla ihracatçı gözüken bir sektör.  30 milyar dolar bir ihracat yapıyor ama turizmden 60 milyar dolarlar gelir elde ediyoruz ithalat yapmadan. İhracatçılarla sağlanan o vergi desteğinin turizme de sağlanmalı.

Enflasyon ve yüksek maliyet 2025’in de zorluğu olacak.  Sadece turizmde değil, tüm sektörlerde sorun yaşanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığından tek temennimiz var; yeni vergi yükünün gelmemesi.

Dünya genelinde turizm sektörünü yüzde 3,6 büyüme göstermesi bekleniyor. Bizim de ilk beşe girmemiz kolaydı. İlk 3'e girmek için çok çalışmamız lazım çünkü 60 milyona geldik ama 60 milyondan 80 milyona çıkmak çok kolay olmayacak. Rakiplerimiz çok güçlü, ürünleri daha farklı. İspanya'da turizm yapmakla Türkiye’de turizm yapmak arasında çok büyük fark var. İspanya'nın doğusundaki komşusu Portekiz kuzeyindeki komşusu Fransa diğer tarafı zaten denizlerle çevrili. Bizim kuzeyimiz Rusya doğumuz İran, güneyimiz Suriye sol tarafımıza biraz denizimiz var. Dolayısıyla bu coğrafyada dünyanın ilk üçüne girmek kolay işler değil.

Yapay zekaya ‘2025 yılı için ne zorluklar görüyorsun?’ diye sordum. Türkiye turizm için üç tane zorluk öneriyor: Ekonomik durum, coğrafya şartları, rekabet. Tur operatörleri fiyat artışları konusunda bizi uyarıyor. Ama fiyatlarımızın artması normal. Biz 5 yıldızlı oteli 3 yıldızlı otel fiyatına satıyorduk. Verdiğimiz ürünün karşılığını alacak bir destinasyon olmak istiyoruz. Bunun artık adı fiyat arttırmaysa fiyat arttırma, fiyatın normalleştirmekse de fiyatı normalleştirme. Ama fırsatlar zorluklardan daha fazla. Nitelikli turisti çeken, sürdürebilir bir büyümeyi sağlamış, pazar çeşidini sağlamış, altyapısını geliştiren, kültürünü de artık işin içine sokan bir turizm yarattık”



Bu Haber 25.11.2024 - 17:04:02 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.