Accor 2025'te Türkiye'de 10 yeni otel açacak, işte o lokasyonlar
Türkiye’de lüksten ekonomiye 16 marka ve 74 otel ile faaliyet gösteren otel zinciri Accor, önümüzdeki yıl 10 yeni otel açma planını duyurdu. Şirket, 2030 yılına kadar lüks markalar da dahil olmak üzere açılışı hedeflenen 20 otelin imzalarını da tamamladı.
Dünyada 110’dan fazla ülkede 5 bin 700’den fazla oteli bulunan otelcilik grubu
Accor Hotels,
Türkiye operasyonlarının 2024 performansını açıkladı. Swîssotel The Bosphorus İstanbul’da gerçekleştirilen basın toplantısına Accor Premium, Orta Ölçekli ve Ekonomi segmentten sorumlu
Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Operasyon Müdürü Paul Stevens ve
Accor Premium, Orta Ölçekli ve Ekonomi segmentten sorumlu Türkiye Başkan Yardımcısı Sinan Köseoğlu katıldı.
Swîssotel,
Handwritten,
Mövenpick,
Pullman,
Mercure,
Novotel,
ibis,
ibis Styles markaları altında 56 premium, orta ölçekli ve ekonomi oteli ile faaliyet gösteren
Accor Türkiye, 2024 yılında oda gelirlerinde de geçtiğimiz seneye kıyasla yüzde 16 artış elde etti. Grup, sadakat programı ALL’un gelirlerini ise yüzde 54 artırdı.
“Pazardaki fırsatları değerlendirmeye kararlıyız”
Küresel ölçekte büyüme fırsatlarını değerlendirmenin ve özellikle yükselen pazarlara odaklanmanın Accor için stratejik nokta olduğunu dile getiren
Accor Premium, Orta Ölçekli ve Ekonomi segmentten sorumlu Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Operasyon Direktörü Paul Stevens, “Türkiye dinamik ve hızla büyüyen bölgeler arasında öne çıkıyor. Accor dünya genelinde 40'tan fazla otel markasına sahip ve bu markalardan 16’sı şu anda Türkiye'de hizmet veriyor. Türkiye'nin turizm potansiyelini tanıyoruz ve bu pazardaki fırsatları değerlendirmeye kararlıyız. Türkiye'nin, Accor için önemli bir büyüme hedefi olduğunu düşünüyoruz ve bu nedenle büyüme projelerimizi
Türkiye'nin dört bir yanına genişletiyoruz. Kısa süre önce
Antalya'nın
Tekirova bölgesinde
Mövenpick Resort'ün tanıtılması gibi önemli adımlar attık. Ayrıca,
Gaziantep gibi mevcutta varlığımızın bulunduğu şehirlerde de genişlemeye devam ediyoruz. Ayrıca, ibis ailesi markalarımızı Ordu gibi, Türkiye'nin yeni destinasyonlarında hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu projelerimiz, Accor'un Türkiye'deki varlığını çeşitlendirme ve Türkiye'nin genel turizm potansiyelini destekleme taahhüdümüzün bir yansıması” şeklinde konuştu.
Yeni markalarını Türkiye turizm pazarına tanıtacak
Paul Stevens, sözlerini şöyle sürdürdü: “Büyüme stratejimiz
Swissôtel,
Mövenpick,
Novotel ve
ibis ailesi gibi mevcut markalarımızı genişletmeye odaklanırken, Türkiye'nin çeşitli ve canlı turizm merkezlerine uyum sağlayacak yeni markalarımızı tanıtmak için fırsatları da keşfetmeyi içeriyor. Ayrıca, portföyümüzü tamamlayan mevcut yerel otel markalarını yeniden markalama da dahil olmak üzere dönüşüm fırsatlarını aktif olarak değerlendiriyoruz. Markalı konutlar ve yaşam konseptlerini geliştirme odaklılığımız,
Mövenpick Living İstanbul Saklıvadi gibi projelerle ve yakında açılacak olan
Swissôtel Antalya Living ve
Swissôtel Antalya Residences ile ortaya çıkıyor. Bu girişimler, Türkiye'deki farklı konaklama taleplerine cevap vererek, misafirlerimize yenilikçi yaşam çözümleri sunma konusundaki kararlılığımızı gösteriyor. Türkiye turizm pazarına yeni markalarımızı tanıtmak için çok heyecanlıyız. Pazarla ve ihtiyaçlarıyla iyi uyum sağlayan mevcut marka portföyümüzü
Levni Istanbul Hotel Handwritten Collection gibi hizmete açtığımız yeni otellerle geliştirmeye odaklanırken, ibis Budget gibi farklı konseptlerdeki projelerimize devam ediyoruz. Bu yeni otellerimiz, farklı segmentlerde birçok alternatif sunarak seyahat severlerin çeşitli ihtiyaçlarını karşılayacak.”
“Pazardaki çeşitliliği artırmayı hedefliyoruz”
Accor Türkiye’nin performansını değerlendiren
Accor Premium, Orta Ölçekli ve Ekonomi segmentten sorumlu Türkiye Başkan Yardımcısı Sinan Köseoğlu, “Misafir memnuniyetini ön planda tutarak sektördeki en iyi hizmeti sunma çabamızın karşılığını fazlasıyla alıyoruz. Swissotel Uludağ Bursa gibi otellerimizle turizm sektörünün önde gelen yatırımlarına imza atan bir markayız. Türkiye'de sürdürülebilir büyümeyi desteklemek ve turizm sektöründe güçlü bir konuma ulaşma vizyonumuz doğrultusunda mevcut markalarımızın yanı sıra yeni markalarımızı da Türkiye turizm sektörüyle tanıştırarak pazardaki çeşitliliği artırmayı hedefliyoruz. 2025 yılında ise aralarında
Swissôtel ve
Mövenpick gibi markaların da yer aldığı 10 yeni otel projesini misafirlerimizin hizmetine sunmayı hedefliyoruz. 2030 yılına kadar, imzası tamamlanmış 20 yeni otelin açılışını planlıyoruz.
Mercure İzmir,
ibis Budget Ordu,
Mercure Gaziantep gibi heyecanla açılışını beklediğimiz yatırımların yanı sıra Ankara ve Antalya’da da yeni otellerimizle varlığımızı daha da geliştirmeyi ve Türkiye’de benzersiz deneyimler arayan gezginlerin değişen ihtiyaçlarını karşılamayı planlıyoruz.”
Akdeniz ve Ege kıyılarında büyümeye odaklandı
Paul Stevens, “Accor olarak,
Akdeniz ve
Ege kıyılarındaki ayak izini genişletmeye odaklanarak Türkiye'nin premium resort pazarındaki büyüme fırsatlarını aktif olarak takip ediyoruz. Premium segmentteki markalarımızı bu bölgelere getirerek, yerel kültürü, çarpıcı doğal güzellikleri ve olağanüstü hizmeti harmanlayan üst düzey tatil köyü deneyimlerine yönelik artan talebi karşılamayı amaçlıyoruz. Bugüne kadar bu hedefe yönelik önemli adımlar attık. Premium markalarımızı Türkiye'nin doğal kıyı şeridinde tanıtmak için daha fazla fırsatı aktif olarak araştırıyoruz. Accor'un tatil köyü sektöründeki küresel uzmanlığından yararlanarak, Accor portföyünün üstün standartlarını korurken her bir lokasyonun benzersiz cazibesini vurgulayan yüksek kalitede, unutulmaz deneyimler sunmayı istiyoruz.”
“Türkiye yatırımlarını da bu potansiyeli göz önüne alarak gerçekleştiriyoruz”
Türkiye turizm rakamları ve potansiyeli hakkında da değerlendirmelerde bulunan Paul Stevens “Türkiye, turizm sektöründe hâlâ en cazip ve en potansiyel ülkelerin başında geliyor. Yılın ilk 9 aylık verilerine göre; yaklaşık 50 milyon turist ve 5 milyar 609 milyon dolarlık toplam gelirle bu potansiyelini açıkça ortaya koymaya devam ediyor. Accor olarak, Türkiye’deki yatırımlarımızı da bu potansiyeli göz önüne alarak gerçekleştiriyoruz. Özellikle Türkiye ve Çin arasında imzalanan, turizm yatırımını, tanıtımını ve kültürel alışverişi desteklemeyi amaçlayan “Mutabakat Zaptı (MoU)” ile birlikte önümüzdeki dönemde de Çin’den gelecek turist sayısında önemli oranlarda artış olacağını öngörüyoruz. Global ayak izimizin verdiği güç ile bu pazarların talebine cevap verebilmek için aktif aksiyonlar alıyoruz” dedi.
Bu Haber 07.11.2024 - 16:00:53 tarihinde eklendi.