Nuri Özaltın’dan Başbakan’a çağrı

 Nuri Özaltın’dan Başbakan’a çağrı
1965 yılında kurduğu Özaltın İnşaatı, önce şirketler grubuna ve sonrasında Özaltın Holding’e dönüştüren, inşaattan, enerjiye, alt yapıdan, demir yoluna, sulamaya, içme suyuna, turizmden, ziraata, yazılımdan, madenciliğe, yaptığı her işte büyük başarılara imza atan işadamı Nuri Özaltın, başarısının sırlarını Turizm Güncel’e anlattı.


Eda Özsoy - TurizmGüncel

Türkiye’nin en büyük karayolu projelerinden İzmir Gebze Karayolunun yapımında yer alan dünyanın ikinci büyük Körfez geçişi köprüsü yapımını üstlenmiş, altı şirketten biri olan Özaltın Holding aynı zamanda baraj inşaatları yapıyor.

Antalya Belek’te büyük bir otel markası yaratan grup, Mersin Tarsus’ta da yatırımlarını sürdürüyor. Özaltın Holding, uygun bir yer bulduğu taktirde İstanbul’da da yatırım yapmaya hazırlanıyor.


AVRUPA BANA GÖRE KRİZDE DEĞİL 

Dünyada yaşanan ekonomik krizle ilgili sorularımızı yanıtlayan Nuri Özaltın, bu krizin yapay olduğunu söyledi. Özaltın, şunları dedi:
 
“Avrupa’nın durumunun kötü olduğuna inanmıyorum . Yapılan birçok yanlış ülkeleri neredeyse batma noktasına getirdi, AB şimdi her şeyi biraz daha fazla disiplin altına alıyor. Paradan biraz sıkıyorlar. Krizler sunidir, akıllı politikalar üretir hatayı minimuma düşürürsen kriz diye bir şey olmaz. Amerika için de aynı şey geçerli. ABD’de üç çocuğum okudu. Amerika’yı kendi ülkem gibi görüyorum. Torunlar da şimdi orada okuyorlar. Amerika’daki ekonomi daha çok tüketici yönüne doğru gidiyor. Dünyayı yöneten bir devlet ama kendi içinde bir kriz olması mümkün değil bana göre…. Biraz sıkacaklar, terleyecekler. Bir de pazar yerleri daralıyor. Durum bundan ibaret”
 
ANTALYA’DA NEDEN ARSA BULAMADIM?

Nuri Özaltın, daha once basına verdiği demeçte, emekliler için Antalya’da bir tatil köyü oluşturmayı istediğini anlatmıştı. Peki bu proje ne durumda? Başarılı işadamı, Antalya’da bu proje için neden arsa bulamadığını şöyle anlattı:

“Aslına bakarsanız ben arsayı hemen bulurum da. Belek’teki pozisyon biraz tehlikeye girdi. Belek’te yandaki arazi kiminse bir hata yaptılar. Fiyatları çok yükselttiler. Yükselterek birşey alıp satmak zor olur. Satacağın şeyin uygun fiyatlı olması gerekir. Bize gelen misafir ucuz misafir değildir. Kimdir, doktor, avukat, profesor, genel müdürdür, daire başkanıdır.  Bunlar geliyor, bizim gibi işadamları zaten sahile gitmezler. Sahilinde ya yalısı vardır, ya teknesi vardır.

 
 SAYIN BAŞBAKAN’DAN TEŞVİK İNDİRİMİ BEKLİYORUZ

Özaltın, Mersin Tarsus’ta devam eden otel ve golf sahası projelerin, bürokratik bazı nedenlerden ötürü beklenenden daha yavaş yürüdüğüne de işaret etti. Ünlü işadamı, bu konuda şunları söyledi?
“Biz projeleri yaptırıyoruz ama sayın Başbakanımızdan yatırım indirimi teşviki bekliyoruz. Niye derseniz? Antalya’da yatırım indirimiyle ilgili teşvikler çıktı ve Antalya böyle oldu. Bu yörede misafiri oraya yönlendirmek için bizim gibi şirketleri oraya taşımamız gerekiyor.  Kazana kazan modeli uygunlamalı, burada her zaman en çok kazanan ülke ve halk olur. Eğitim artar, istihdam yaratılır , refah gelir. Biz bunları ilgili bakanlıklara anlattık. Şimdi yatırım indirimi bekliyoruz hükümetten…”
 
BAŞKALARININ OTELİ VAR DİYE İSTANBUL’A YATIRIM YAPAMAM

İstanbul’da otel arsası bulamadıklarını ifade eden Özaltın, “Başkalarının oteli var diye bu şekilde yatırım yapamam. Ben bir yatırım yapıyorsam o yatırımın maksimum 10 yıl sonra geriye dönmesi beklerim. Dönmezse olmaz. Laf olsun diye yatırım yapmayız. Şimdi devletin belli bir arazileri var, bunları kiralaması gerekir.Uygun arsayı da bulursak satın alırız” diye konuştu.
 
KENDİ OTELİMDE GARSONLARA BİLE BAHŞİŞ VERİRİM

Nuri Özaltın, sohbetimiz sırasında turizmcilere önemli mesajlar da verdi. Bu hayatta en çok yaratıcılığından keyif aldığını belirten Özaltın, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Liderlik ve Yönetim becerisi ayrı bir meziyettir. Bu anlatmakla olmaz. Niye olmaz? Ben kendi otelimde patronum, yemek yediğim zaman kendi oteliminde garsonlara bahşiş veriyorum. Hangi patron verir?  Ben bunu içtenlikle veriyorum, nasıl dışarıda yerken veriyorsam , kendi otelimde bana servis veren kendi arkadaşıma, evladıma  da veririm. Çalışanını kendi evladın gibi seveceksin. Çalışanlar  bunu hisseder, hissederse daha çok çalışır, daha başarılı olur. Bu başarıda sana eve şirketine olumlu yansır. Bir his vardır, bu his yansır insanlara.. Bir sorun olduğu zaman bana gelmezler ama yardım edeceğimi bilirler. Yalnız bunlarla da olmaz. Onların hakkını vermen gerekiyor.

PARAN YOKSA DA KONUŞACAKSIN

Paran yoksa da konuşacaksın, paylaşacaksın, sevgini, saygını vereceksin. Umut vereceksin, olsun paramız paylaşalım diyeceksin. En üstten en alta kadar hepsi benim için değerlidir. İnsan olarak bir fark yoktur. Kültür farkı olabilir ama küçük görmek olmaz. Ben kimseyi küçük görmem. Benim yapım buna müsade etmez. Onun küçük büyüklüğü parayla ilgili değildir. Olaya böyle bakmak gerekir. Ama disiplinden de taviz vermeyiz. Çalışan şunu biliyor ki, emeğini verir, misafire karşı,  şirkete karşı sorumluluklarını yerine getirir, karşılığında maddi ve manevi  hakkını alır.”
 
MİSAFİR PSİKOLOJİSİNE GÖRE OTEL YAPTIM
 
“Ben misafir psikolojisine göre otel yaptım. Bunu kendi durumundan yola çıkarak yapman lazım. Sadece anketlere dayalı  bu işi yapamazsın. Benim otelimi bir marka haline getiren misafirlerdir. Benim dememle olmaz. Kendi otelimin dışında derken benim demem yanlış olur, misafirlerin bunu demesi gerekiyor.”

 
İNSANIN YETİŞMESİ İÇİN MESLEĞİNDE VE MADDİYATTA AÇ OLMASI LAZIM
 
Bir insan kendine kendine yetişmez. Onu anlatarak yetiştirmek gerekir. Örneğin ben bir inşaat mühendisini almıştım, Boğaziçi Üniversitesi mezunu… Çağırdım kendisini. Yetişmiş olan formanlerin emrine gireceksin dedim, çünkü onları ben yetiştirmiştim. Şimdi yetişti. Bana ‘biz okulda herşeyi öğrendiğimizi sanmıştık’ diyor. Okul ayrıdır, okulda sana anahtar veriyorlar. O anahtarı verince, uygulama yapman gerekir. Uygulamayı ancak o işi bilen kişilerle yapabilirsin. Bu turizmde de böyledir, inşaatta da böyledir. Yetiştirmek kendiliğinden olmaz. İnsanın yetişmesi için mesleğinde ve maddiyatta aç olması lazım. Çok üst düzey yönetici yetiştirdim, onlara hayal edemeyecekleri bilgi, tecrübe ve para verdim. Onlarda bana karşılığında sevgi, saygı, emek ve fayda verdiler. ”
 
AİLE, BİRLİK VE SEVGİ ÇOK ÖNEMLİDİR.

 Ben bu şirketi 1965 yılında kurdum, halen bir fiil çalışıyorum. 50. yılına kadar 3 yıl daha işlerin % 100 içinde olacağım,, sonrasında da elbette ne zaman, bana,  tecrübeme ve bilgime ihtiyaç duyulursa orada olacağım. Eşim Sebahat Özaltın ve benim çocuklarım üzerinde büyük emeğimiz var, onları en iyi şekilde yetiştirdik. Öncelikle iyi niyetli, dürüst , saygılı ve sevgi dolu insanlar olarak, sonrasında, eğitimlerini en iyi şekilde almalarını sağladım, en sonunda da  iş adamı, iş kadını olarak yetiştirdim. İki oğlum ve kızım arasında hiçbir sıkıntı yok, birbirlerine bağlı ve saygılıdırlar. İşleri son derece iyi götüreceklerine inanıyorum.

BENDEKİ KABİLİYETİN AYNISI ONLARDA OLMAZ

Nasıl 5 parmak bir birine benzemezse, insanlar da birbirinden ayrılırlar. Bendeki kabiliyet ve bilginin aynısı onlarda olamaz bu mümkün değil. Ama onlarda bulunan bir çok özellik te bende olamaz. Önemli olan birbirine sıkı sıkıya bağlı olmak, eksiklikleri, ihtiyaçları beraberce gidermektir. Ben Özaltın isminin çok uzun yıllar yaşayacağına inanıyorum. 3 nesil olan torunlarımı da en iyi şekilde yetiştiriyorum. Onlara çok güveniyorum. Bugüne kadar beni yanıltmadılar, başarılı, dürüst ve iyi çocuklar oldular. Eğitimlerini en iyi şekilde sürdürüyorlar, başarıları ile ailemizi onurlandırıyorlar. Fırsat bulup bir araya geldikçe onları çeker,  önemli bilgiler veririm, beni can kulağı ile dinler, tecrübelerimden istifade etmeye gayret ederler.

Aile birliği başarı için önemlidir. Eşim Sebahat Özaltın benim başarımdaki en önemli etkenlerden biridir. Çocuklarımı iyi yetiştirmiştir, aile düzenimizi, sosyal hayat düzenimizi, ev düzenimizi iyi kurmuştur. Her zaman bana destek olmuştur.  Gençlere onları destekleyecek , hep yanlarında olacak eş bulmalarını tavsiye ederim. 


Bu Haber 26.02.2012 - 14:53:44 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • ABDULLAH DOĞANAY 25.01.2016 - 11:14

    BEN VAN LIYIM NURİ BEYİ TRTDE GÖRDÜM TAM BİR İŞ ADAMI KENDİSİYLE TANIŞMAK;FİKİRLRİNDEN FAYDALANMAK İSTERDİM AMA ŞERTLAR MADDİ OLARAK BENİM ONUNLA TANIŞMAMI SAĞLAYAMAZ BÖYLE İNSANLARA BU MİLLETİN İHTİYACI VAR SADECE TAKTİR ETMEK KALIYOR BANA ALLAH UZUN ÖMÜR VERSİN

  • MUSTAFA OKUR 25.01.2014 - 10:36

    19741978 YILLARINDA NURİ BYEDE ÇALIŞTIM. BABA ADAMDIR.

  • KADİR AKBAYIR 13.11.2012 - 11:49

    ben 12 yıldır özaltın şiketinde çalıştım şu anda işten çıkşımı verdiler ALLAH RAZI OLSUN NURİ BEY GERÇEKTEN BABA ADAMDIR bunun aksini söyleyen zaten adam değildir bütün işlerinde ALLAH YAR VE YARDIMCISI OLSUN SAYGILAR

  • Cemil ARI 18.07.2012 - 02:10

    Sizi gerçekten tebrik ediyorum beyefeni. Okuduklarımdan harika bir baba, harika bir dede harika bir eş, ve harika bir insan olduğunuzu anlayabiliyorum. Bu ülkenin sizin gibi insanlara gerçekten ihtiyacı var. Nuri ÖZALTINlar hep yaşasın. Hoşçakalın.............

  • ekrem çancı 28.02.2012 - 11:40

    biz yapı denetim işini yaptık.. aynı röportajdaki gibi sıcak,samimi,sevecen ve mütevazidir.. nefes aldığı sürece çalışıp yatırım yapanlara helal olsun.. Allah sağlıklı uzun ömürler versin.. Saygıyla selamlıyorum..Ekrem Çancı

  • Tolga COMERTOGLU 26.02.2012 - 10:19

    Helal olsun enerjine, arzuna vatanina istihdam yoluyla kazandirdiklarina tecrubeni paylasmaktan zevk aliyorum sayin Nuri Ozaltin Saygilarimla Tolga Comertoglu

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.