Zafer Cengiz

Türk turizminin pasta payı nedir?

Dünya turizminin de artık ustalaştığının ve tüm krizlerden alnının akıyla hızla çıkabildiğinin altını özenle çizmek gerekiyor.

Bu ustalıktaki aktif aktörlerimiz olan küresel turistler de rollerinde çok başarılılar. Fransız ihtilalinin meşhur kraliçesi Antuanette’in tavsiyesine uyarak, ekmek bulamadıkça turizm pastası yiyorlar. Evlerinden daha ucuza tatil geçirerek rekorlarımızı kırmamızda önemli katkılar koyuyorlar.

Bu arada Londra merkezli WTTC tarafından, alışıldık ‘turist sayısı’ kriterini kaldırarak sadece turizm gelirleri üzerinde ihtisaslaşan ‘uydu muhasebesi’ de verilerini tazelemiş turumda. 181 dünya ülkesinin 25 yıllık geçmişi ve 10 yıllık geleceğini 12 ayrı kriterde sergileyen istatistikler, dünya turizm pastasının geçmişini ve geleceğini gayet net bir şekilde tüm detaylarıyla anlatmaktadır.

Oxford Economics işbirliğiyle bilimsel esaslarda geliştirilen yeni yöntemin ülkemizde de uygulanma niyetleri olduğunu duymak, sevindiricidir. Aynı kaynaktan ve aynı yöntemle üretilen standart veriler ve bilgiler ile, mukayeseli olarak global turizm pastasının anlık fotoğrafından ötede dinamik klibinin hizmete açılmasıyla, bize de beklediğimiz bilgi veritabanını kullanarak yorumlamak düşüyor.

BÖLGELERE GÖRE DURUM

Son yıllarda sürekli olarak bahsi geçen ‘Asya ülkelerinin yükselişi’ hareketinin gerçek boyutları, nihayet apaçık ortaya çıkmış durumda. Önümüzdeki 10 yılda 7 ülkeden oluşan Kuzeydoğu Asya bölgesinin, AB ülkelerinde beklenen %8 oranındaki korkunç pay kaybının yarısını kapması bekleniyor. Kuzey Amerika ve Okyanusya bölgeleri dışındaki tüm bölgeler ise, geriye kalan kayıpları bir güzel paylaşacaklar.

Böylece söz konusu 3 bölgedeki pay kayıplarının diğer 9 bölge tarafından paylaşılacağı ve 80 kadar ülkede (2/3) geniş bir kesimin pasta paylarını az da olsa artıracağı beklenmektedir. Global pastadaki el değiştirecek söz konusu %4-8 oranındaki dilimler ufak gözükse de, her %1 payın 170 Milyar$ olduğu ve fiilen 400-500 Milyar$’lık pasta dilimlerinin el ve bölge değiştirdiğinin farkına varmamız gerekiyor.

Türkiye’nin AB dışındaki Avrupa ülkeleri gurubunda yer aldığı bu bölgesel analizlerde, binde 3 kazanım sağlanmakta ise de, 23 ülkelik Akdeniz payının %42’den %34,5’a düşeceği ve 7,5 puan gerileyeceği söz konusudur. Fakat önümüzdeki 10 yıl sürecinde beklenen Akdeniz payının gerilemesi tümüyle 3 büyüklerdedir. İspanya (-3.7), Fransa (-3.3) ve İtalya (-1.8) pazar payı kaybına uğraması bekleniyor. 

TÜRKİYE’NİN PAZAR PAYI

1990’lı yıllarda 63.5 Milyar$ ile %1.3’lük global payı olan Türkiye, son 10 yılda binde 8’lik bir kazanımla 193.0 Milyar$ ile %2.1’lik bir gelir payına erişmiştir. Ancak, gelecek 10 yılda binde 2’lik bir pay kaybına uğraması tahmin edilmektedir. Böylece 130 Milyar$’lık bir dönem artışı ile toplam 323 Milyar$ dış turizm geliri kaydedecek olan Türkiye %81oranındaki global artışın altında kalarak (%67) pay yitirecektir.

WTTC-TSA yöntemiyle belirlenen bu detaylı gelir istatistiklerinin sağladığı bilgilerle, Türk turizminin küresel çapta hangi konumda olduğunu görerek, karşılaştırmalı analizi de kolayca yapılabilmektedir. Bu kapsamda, ülke turizmine ilişkin geniş çerçeveli bir geçmiş analizi ve yorumu yapmakta büyük yarar var. Potansiyel açısından eşdeğer gördüğümüz İspanya ile basit bir karşılaştırma yapalım.

Daha önceleri çeşitli vesilelerle altığını çizdiğimiz “Türk turizminin global pazarlara çıkma gecikmesi” konusunda hemen bir rakamsal analiz ortaya koyulabilmekte. Ülke turizmimizin İspanya’nın yarısına ulaşan bir gelire ulaşabilmiş olması, geçen 20 yıl sürecinde bize 160 Milyar$ ek gelir sağlayabilecekti. Bu anlamdaki 10-15 yıl gecikme sonucu toplam kayıp bilançosu 400 Milyar$ olarak ifade edilebilir.

Mevcut gelişmeler ışığında, gerçekçi olarak Türk turizminin potansiyeli ve kapasitesi nedir? Sorusuna ciddi cevaplar aranmasının zamanı çoktan gelmiş ve geçmiştir. Pazarın durumunu gözetmeksizin destekten yoksun olarak ortaya konabilecek tüm hedeflerin tutarsız tahminlerden öteye geçemeyeceği bilinmelidir. Zira, bugün desteksiz ve afaki gibi gözüken uçuk hedef rakamları bile aşılabilir durumdadır.

Acilen gündeme getirilerek masaya yatırılması gereken bilimsel ve destekli analizler ile daha tutarlı yorum ve hedeflere kavuşulması söz konusudur. Bu yaklaşımın makro planda getirisinin de çok yüksek boyutlarda olduğu konusunda kuşku yoktur. Gelecek 10 yılda 323 Milyar$ dış turizm geliri beklenen Türkiye’nin vasat performansında, acaba gerçekleşebilecek hamlelerle hangi boyutlara ulaşılabilir?

Yazımız kapsamında özetle çerçevesi çizilen söz konusu analiz ve sentezler cinsinden geniş Ar-Ge çalışmaları sürdürülmesi ve olabildiğince tutarlı politika ve stratejilerle gerçekçi hedeflere kilitlenmek gerekmektedir. Burada yaptığımız sadece, mevcut istatistiklerin arkasında gizlenen gerçeklerin açığa çıkartılması yönünde piyasayı uyarmak ve yönlendirebilmektir.

Türk turizminin kaydettiği hızlı gelişmelere ve İspanya’nın son dönemlerde yavaşlayarak kan kaybetmesine rağmen, 2021’deki öngörülen rakamlarda İspanyolların yarısına bile erişemeyeceğimiz görülmektedir. Aramızdaki 350 Milyar’lık fark ise, Türk turizminin hızlı gelişim marjı olarak gündeme getirilebilir. Anadolu’nun devreye sokulması ile çok büyük ataklar yapılabileceği gündemdedir.

En büyük eksikliği planlama, tanıtım ve pazarlamada olan Türk turizminin randıman kaybının telafisi konusunda, önümüzdeki kış ayları döneminde beklenen tutarlı hamlelere ihtiyaç vardır. Ülke turizminde erişilen boyutlarda içine düşülen çıkmazların aşılması için ‘makro kararlılık’ gereklidir. Acaba yeni dönemde, bu konularda kaydedilen çok kritik gecikmeler ve tereddütler telafi edilecek midir?






Bu Makale 27.10.2011 - 19:33:28 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
Yazarın diğer yazıları
Tüm Yazıları
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.