Zafer Cengiz

Turizmin Yapısal Engelleri Ne Olacak?

Türk Turizmi yine kış uykusuna yatıyor.


Yılboyu ve 12 ay turizm masalları ile harcanan bir yıl daha geride bırakılarak, tekrar ücretsiz tatile girildi. Tekrarlanan yazgı ile yeni yılda fuarlarda yazılan yeni ümitlerin senaryo rüyalarına dalma vakti geldi. Oysa, son 10-15 yıldır süregelen kısır döngülerin kırılması için zeminler çoktan hazırdır ve hatta çok uzunca beklemekten çürümeye bile yüz tutmuştur.

Ülke turizminin içinde olduğu çıplak gerçekleri tekrar algılamakta yarar var. Bir yandan müthiş bir atak yaparak elde edilen performans ile dünya çapında turizm pazarında ilk 10'lara giriyorsunuz. Diğer yandan da hiç kimse bu ticaretten kazanılmasını beklenen girdileri sağlayamıyor. Son yıllarda defalarca tekrarla kanıtlanan bu tablo, turizm endüstrisinin temelinde bir bozukluk olduğunu yeterince anlatmadı mı?

Dikkat edilirse, turizmin sorunları üzerine derlenen raporlarda genelde iki yaklaşım mevcuttur. Birisi, işletme ekonomisi ölçeğindeki detaylı sorunların listesini üşenmeksizin tekrarlar ve içine düşülen günlük çıkmazlardan yakınır. Diğeri ise, daha çok planlama bakış açısı ile piyasayı bütünsel yaklaşım içinde ele alarak "yapısal temel sorunlar" üzerinde durur. Turizmde idrak edilemeyen gerçek gündem de bunlardır.

Sürekli ve temcit plavı niteliğinde tekrarlanan bu sorunların, son iki plan dönemi kapsamında artık nitelik değiştirdiğinin bilincine varmak gerekiyor. 8. Beş Yıllık Planda altı iyice çizilen ana sorunlar, 9. Beş Yıllık Plan kapsamında detaylı çözüm yöntemlerine ve kararlarına bağlanmıştır. Sadece uygulanmamaktadır.

Teşhis Var - Ama Tedavi Yok…!

Turizmin palazlanmaya başlayarak gelişim çizgisine eriştiği 1990'lardan itibaren sürekli olarak hissedilen yapısal sorunlar hep dile getirilmiştir. Özünde, gelişen piyasanın örgütlenme ve işlerlik sürecinde ihtiyaç duyulan değişim ve yöntem farklılığını yansıtan bu yapısal unsurlara, 2000'lerin başından itibaren sürekli çare ve çözümler aranmıştır. Önceleri 2. Turizm Hamlesi kapsamında denemesi yapılmış ve nihayet 2023 Turizm Stratejisinde adı konarak yerini bulmuştur.
Elbette Amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yoktur. UNWTO tarafından son 8 yıldır tavsiye edilen DMO kavramı altındaki 'destinasyon yönetimi' yaklaşımı ile, bir taşla çok kuş vurmanın en güzel çözümü elde edilmektedir. Hem turizm ürününü her dar bölgenin kendi içinde ve kendine özgü olarak çözümlere kavuşturmak, hem de karmaşık paydaşlar ilişkilerini işin kaynağında halleştirmek mümkündür.

Yurt çapında giderek zorlaşan geniş çaplı koordinasyon mekanizmasına da büyük çapta katkı verecek olan 'Turizm Konseyi' modelinin son 4 yıldır devreye sokulamamış olması, turizm mekanizmasının düze çıkabilmesinde büyük bir sekte yaratmaktadır. Daha önce çekilen sıkıntılar irdelenerek 2005 yılında sürdürülen yoğun çalışmalar sonucunda teşhis konmuş ve yöntem belirlenmiş, fakat tedavi gelememiştir. 

Reçete Var - Ama İlaç Yok…?

2007-2013 yıllarını kapsayan 9. Beş Yıllık Kalkınma Planında ana fikir olarak yerleşmiş olan 'varış noktası yönetimi' kavramının yerine oturtulması için özgün bir yerel turizm yapılaşması gerekmektedir. Bu ise 2007 yılı başında devreye girmiş olan Turizm Stratejisi Eylem Planında net bir şekilde tariflenmiştir. Fonksiyon ve örgüt şemasının bile detaylandırılarak verildiği Turizm Konseyi Modelinin 2009 yılında devreye alınması da takvim hedefi olarak açıkça programlanmış, ama bir türlü uygulanamamıştır.
Ayrıca, son 2 yıldır hiçbir somut atılım yoktur. Yılbaşından bu yana son 11 aydır yılmadan yazılarımızda işlediğimiz bu hayati konu, hala açıklığa kavuşma sürecine girememiştir. Üstelik, artık tüm Türkiye çapında her yönden acil ihtiyaç sinyalleri gelmeye başlamıştır. Bölgesel turizm sorunlarını aşmak üzere detay çalışmalara giren tüm yerel yönetim odakları, giderek durumu daha fazla hissetmeye ve idrak etmeye başlamaktadır. Aranan ilaçların reçetesinin hazır olduğu da artık yaygın şekilde keşfedilecektir.
Fakat bu mekanizmada çok ince ve kritik bir detay, herkesi allak bullak etmektedir. Çok muhtemelen de tüm gecikmelerin ve izah edilemeyen tavırların temelinde yatan bu neden, turizmin yerel sorumlusunun adının ve adresinin tariflenemeyişidir. Bugüne kadar aktif paydaşların yerelde bütünleşemeyişi ve pasif paydaşların da sürekli devre dışında kalmış olması, büyük bir boşluk ve belirsizlik yaratmaktadır.

Başka bir deyişle, makro düzeyde çalışılarak yapılan konsültasyon sonucunda tespit edilen Konsey Modeli uygulamasının adı konmuş ve reçetesi yazılarak Bakanlık sorumluluğuna verilmiştir. Fakat Bakanlık bu reçeteyi her yöre itibariyle kimin sorumluluğunda uygulamaya sokarak ilaçları verecektir? İşte, henüz bu detay netleşerek açıklığa kavuşamamış ve hızla çözümlenmeye muhtaç durumdadır.

Diğer yandan da, yerel ortamda turizm birlikleri ve ekonomi ajansları gibi yepyeni aktörler hızla devreye girmektedir. Bu durumda; Turizm paydaşlarını, üretilmesi gereken kararlarda aktif gündem oluşturmak açısından faydalanmaları için 3 yıllık plan-program detaylarını ekte dikkatlere sunmakta yarar gördük.











Bu Makale 01.12.2010 - 11:21:18 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
Yazarın diğer yazıları
Tüm Yazıları
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.