Zafer Cengiz

Turizm gelirleri ve uydu muhasebesi

Türkiye turizminin tüm global krizlere rağmen ekonomisi paralelinde dik durabilmesi, haklı olarak iç ve dış çevrelerde ilgi odağı olmaya başlamıştır. zafer@cengiz.gen.tr


Gelişme döneminde yıllarca turist sayısı üzerinde sabitlenerek gelir boyutlarındaki detayların yitirilmesi hatalarının, artık telafi edilme dönemi çoktan gelmiştir. Nitekim, son günlerde “gerçek turizm gelirleri” konusunda aktif bir gündem oluşmuştur.

Ancak ‘turizmde gelirlerin bu kadar düşük kalmaması gerek’ görüşünden hareketle sıkıntılar duyan piyasa, bu ihtiyacı gidermek üzere ne yapmaktadır? Eldeki mevcut verilerin yeterli analizine ve gerçekçi arayışlara girilmesi için mevcut durumun gözden geçirilmesi ve sağlam zeminlere oturulmasına ihtiyaç vardır. Bu bakımdan, turizmde çok kritik bir ekonomik ölçüt olan gelirlerde hassasiyet gerekmektedir.

Halen TÜİK tarafından turistlere uygulanan kapsamlı bir ankete dayanarak saptanan turizm gelirleri, sadece dış turizm verilerini hesaplayarak yayınlamaktadır. Oysa, son on yıldır dünya çapında uygulama zemini bulan TSA (Turizm Sattelite Accounts) yönteminde, turizm ekonomisinin her yönüyle istatistik veriler sağlayan çok daha kapsamlı veriler elde edilmektedir. Bu durumu kısaca gözden geçirelim.

TURİZMDE İSTATİSTİKLERİNDE GELİR ÖLÇÜTLERİ

TÜİK’çe uygulanan turizm istatistiklerinde, verilerin detay bilgilerinin anketlerle turistlerin sorgulanması ile tüm turist sayısına uygulanması yöntemiyle toplam gelirler saptanmaktadır. Bu güne kadar elde edilen verilerdeki ‘turist başına ortalama harcama’ rakamındaki genel düşüş ise, esas derdimizi ortaya çıkartmakta ve sorun haline getirmektedir. Ancak, bu durumun detaylarına inmekte yarar vardır.

Söz konusu istatistiklerde en büyük eleştiri, yabancı ve Türk pasaportlu dış turistlerimiz arasında ortaya çıkan bir veri detayından kaynaklanıyor. İlk bakışta, vatandaş turistlerin yabancı turistlere oranla çok daha yüksek kişibaşı harcama yapmış olduklarına takılarak, ‘bu veriler yanlış’ yargısına varılmaktadır. Oysa, bu konuda esas olan ‘ortalama kalış günü’ değişkenidir ve sürekli olarak ihmal edilmektedir.

Daha önceleri bu konuda hiçbir veri yayınlanmaz iken, geçen yıl büyük bir sürpriz ile TÜİK verileri bir yıl boyunca bu detayları da istatistiklerin içinde yayınladı. Fakat nedense, bu kritik uygulamaya da devam edilmedi? Geçen yıl verilen detayların yorumlanmasında ise, gerçek durum apaçık ortaya çıkmakta ve vatandaş turistlerimizin yabancılara göre gerçekleşen 3 katı kalış sürelerini teşhis edebilmekteyiz.
 


Turist başına oluşan yabancılardaki 547$ karşısında yerlilerin 1158$ toplam harcamalarına itiraz eden kestirme analizler, detayların incelenmesiyle (kalış günlerine bağlı olarak) nasıl yanılgıya düşüldüğünü kolayca göreceklerdir. Gerçekte oluşan veriler, yabancıların 62 ve yerlilerin 50 dolarlık günlük harcama ortalamaları oluşturduğunu açıkça sergilemekte ve verilerin sağlığını net bir şekilde kanıtlamaktadır.  

Burada önemli olan esas unsur, istatistiklerdeki detay verilerin olabildiğince kaybedilmemesi ve yoruma esas bilgilerin kullanılarak gerçek durumun su yüzüne çıkartılarak teşhis (ve tedavi) edilebilmesidir.  Bu bakımdan, mevcut istatistiklerin detaylarında saklı olan ‘ortalama kalış gün sayısı’ verilerinin kullanılıp söz konusu kritik detayların (turizm uzmanlarımızca) su yüzüne çıkarılmasını tavsiye ediyoruz.


 
Mevcut verilerin genel analizinde, ortalama olarak teşhis edilen ‘Türk turizminde kişibaşı gelirlerin düşme eğiliminde’ gelişmesi gerçeğinin test ve tedavi edilmesi gerekmektedir. Bu yönde rakip ülkelerde de görülen olumsuzlukların da üzerine gidilmektedir. Yaygın olarak gelişen eğilim, daha kaliteli hizmetin daha ucuza tüketilme yönündeki taleptir. Ancak buradaki hassas dengenin de yitirilmemesi esastır.

UYDU MUHASEBESİNDE TÜRK TURİZM GELİRLERİ

WTTC-TSA (Tourism Sattelite Account) yöntemindeki 181 ülkede 12 kritere göre tespit edilen detaylı gelir istatistikleri, Türk turizminin gelir analizlerine yepyeni ufuklar getirmektedir. Bakanlıkça ele alınarak inceleneceği ifade edilen bu verilerin sağladığı boyutlar, aşağıda son yıllar itibariyle karşılaştırmalı sergilenmiştir. Buradaki esas unsur; Türk turizminin gerçek ekonomik boyutlarının algılanamamasıdır.

Bu verilerde bizim saptadığımız turizm gelirleri paralelindeki yabancı turist verileri (%25 fazlasıyla) tespit ediliyor. Yabancı turistlerin ekonomiye girdisi paralelinde “direkt katkı” olarak (%50 fazlasıyla) ikinci bir ölçüt kullanılıyor. Bunların dışında da, turizmin sağladığı diğer tüm ekonomik katkılar 9 ilave kriterde ele alınarak, turizmin toplam ekonomiye bütünsel GSMH katkısı ölçülerek ayrıca belirleniyor. 

Kanımızca, gelişen Türk turizminde içine düşülen arayış ortamındaki kriterler de bu çağdaş yöntemde yatmaktadır. Artık tereddüde yer yoktur. Boyutlarını ve gerçek mekanizmasını ölçerek bilemediğimiz turizmin yönetilmesi de söz konusu olamamaktadır. Bugün (turizm olmasaydı olamayacak olan) gıda-ulaşım-yatırımlar ve her türlü turizm ilişkili yaşam ekonomisi, genel ekonominin içinde gizlenmektedir.

Yani: TÜİK istatistikleri aksak değil eksiktir ve ilave çağdaş yöntemlerin devreye sokulması gereklidir…!
En büyük eksikliği planlama, tanıtım ve pazarlamada olan Türk turizminin randıman kaybının telafisi konusunda, önümüzdeki kış ayları döneminde beklenen tutarlı hamlelere ihtiyaç vardır. Ülke turizminde erişilen boyutlarda içine düşülen çıkmazların aşılması için ‘makro kararlılık’ gereklidir. Acaba yeni dönemde, bu konularda kaydedilen çok kritik gecikmeler ve tereddütler telafi edilecek midir?



zafer@cengiz.gen.tr 
 


Bu Makale 06.12.2011 - 13:58:44 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
Yazarın diğer yazıları
Tüm Yazıları
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.