2020 İstanbul ve Turizm
7 Eylül günü Buenos Aires’ten alacağımız haber İstanbul’un ve Türk Sporunun geleceği açısından büyük önem taşıyor. Konunun turizm sektörünü de yakından ilgilendirmesi nedeniyle, bir turizmci olarak görüşlerimi paylaşmak istiyorum.
Çok sayıda kişinin olimpiyatların gereksiz bir masraf olduğu, yatırımların geri dönüşünün olmadığı, bu tür etkinliklere yeterli katılımın olmayacağı gibi nedenlerle bu önemli organizasyonun şehrimize gelmesini istemediğini biliyorum. Bu fikri savunanların da elbette tutarlı nedenleri var. Ancak, ben ülkemizin ve genç neslin geleceği açısından artılarla eksileri iyi değerlendirmeliyiz düşüncesindeyim.
Bana göre, olimpiyat ruhunun, spor disiplininin, yarışarak kazanma heyecanının, büyük organizasyonları gerçekleştirebilme yeteneğinin, ülkemizin önüne 7 sene sonrasıyla ilgili olumlu bir hedef koymanın artıları diğer eksilerden çok daha ağır basıyor. Biliyorum ki, olimpiyatların İstanbul’a verilmesi kararından sonra her şey farklı gelişecek. Türkiye’nin bir çok yerinde şu anda çocuk ve ilk gençlik yaşlarında olan binlerce kişinin önceliği 2020 olimpiyatlarında ülkemizi temsil etmek ve başarılı olmak olacak. Sporun tüm dallarındaki yöneticiler, federasyonlar, kulüpler kendilerini olimpiyat felsefesine uygun konuma getirmeye çalışacaklar. Türkiye’nin tüm sportif, sosyal, ekonomik, politik gelişmeleri dünya tarafından büyük bir mercek altına alınacak. Eski dönemlerde alışkanlık haline gelmiş bazı uygulamalar artık uluslararası değerlendirmelere ve denetimlere bağlı olacak. Ülkemizdeki spor tesislerinin sayısı ve niteliği artacak.
Bundan sonraki 7 sene boyunca İstanbul 2020 Olimpiyatlarının yapılacağı şehir olarak tanınacak, gündeme gelecek.
Dolayısıyla, turizm sektörü öncelikle bu büyük tanıtım gücünün artılarını görecek. Turizmin kırılgan noktaları olan yerel, bölgesel krizlerden daha az etkilenir olacağız. Olimpiyatlar sırasında gelecek yabancı konuk sayısı dahi tanıtım katkısının yanında çok öncelikli değildir. Dünyada sporu finansal olarak destekleyen küresel şirketlerin Türkiye’ye bakışı farklılaşacak, bu sürecin sağlıklı gitmesi çok önemli bir ekonomik hareketliliğin ortak kaygısı olacaktır.
Madrid son 3 dönemdir aday oluyor ve ısrarla olimpiyatları almak istiyor. İspanya’nın, sporun çok çeşitli dallarında tesis yatırımını gerçekleştirmiş ve sportif konularda uluslararası alanda başarılı olmasına rağmen bu kadar istekli olmasının en önemli nedeni şehrin tanıtımı ve turizm gelirleridir. Ülke sporunun daha da ileriye gitmesinden öncelikli olarak, asıl hedefleri, olimpiyat ateşinin, şehir ve ülke ekonomisine sağlayacağı enerjidir. Bu deneyimi daha önce Barcelona ile yaşadıkları için olumlu sonuçlarını bilmektedirler.
Turizm, tartışmasız Türkiye’nin dünyayla rekabet avantajı en yüksek sektörüdür ve ekonomik geleceğimizin temel taşıdır. Ülkemiz çok uzun yıllar boyunca dış ticaret açığını turizm ile kapatacaktır. Bu açıdan da baktığımızda, olimpiyatların ileriki senelere artısını öngörebiliriz.
Olimpiyatları alma olasılığımız nedir?
Elbette bu noktaya geldiğimizde, rakipler de güçlü yönleriyle karşımızdalar.
Tokyo ve Madrid, ikisi de bizden farklılaşan ve tercih nedeni olabilecek değerler sunuyorlar. Bizim ise, özellikle son dönemlerde yaşadığımız bazı sorunlar nedeniyle elimizin zayıfladığı yerler var. Aklınıza sakın Gezi olayları gelmesin. Türkiye’deki iç siyasetin -ayaklanmayı engelledik- savını yurtdışında, gelişmiş demokrasilerde kimse ciddiye almaz. Bu tür gösteriler demokrasi inancının olduğu algısını verir ve bizi güçsüzleştiren bir konu değildir. Asıl endişelenmemiz gereken konu doping ve şike gibi sporun, olimpiyatın ruhuna aykırı olumsuz gelişmelerdir.
Türkiye’nin karşılaşacağı en önemli engelin bu olduğunu düşünüyorum. Bununla birlikte, 15 milyonu geçen nüfusuyla hızla gelişen, sürekli hareket halinde olan, binlerce yıllık, gerçek anlamda kozmopolit bir şehrin dünya sporuna katkısı da azımsanmayacak bir farklılıktır. Yeni tesisleri, olimpiyat ruhunu ve disiplinini, uluslararası spor etkinliklerinin en önemli parçalarından birisi olmayı, milyonlarca gencimizin geleceği için istemeliyiz. Umarım olur ve bu büyük hedefe doğru hep birlikte yürürüz. Bu süreçte görev alan, destek olan herkesi emeklerinden dolayı kutlarım.
Bu Makale 04.09.2013 - 17:33:31 tarihinde eklendi.