Zafer Cengiz

2023 Türkiye Turizm Stratejisi: Yıllardır özlenen yol planıdır

Türk turizminin 1970 sonrasındaki 40 yıllık gelişim sürecinde 1990’lara kadar geçen süreçte altyapısal oluşum birikimi sağlanmış ve bu birikimle turizmin çarkları hareketlenmiştir. Çok sektörlü özgün bir organizasyon olan turizmi analiz etmek üzere basite indirgediğimiz “yatırımlar” oluşumu piyasaya arz edilerek üretime geçilmiştir. Fakat bu gelişimde yerine oturtulamayan iki, diğer bacak olan “planlama & pazarlama” hala eksik ve aksaktır.
 
Çok yanlış bir bakışla, “40 sektörü beslediği” sanılan turizm, gerçekte bu alanların birleşiminden oluşmakta ve çok özel bir planlama eşgüdümü gerektirmektedir. Oysa hayati önem taşıyan planlama unsuru, yoğun gelişim heyecanı içinde şiddetle ihmal edilmiş haldedir. Bu eksikliği gidermek üzere 2000’lerde çalışılan ve 2007’de devreye sokulan Turizm Stratejisi de, son 7 yıldır atıl kalarak üzerine düşen temel görevi yerine getirememiştir. 

Bu durumun nedenlerini ve sonuçlarını önceki yazılarımızda yıllardır dile getirmiş olarak, özetle ifade edilmesi gereken husus; 2023 Turizm Stratejisinin Kamu-Özel işbirliğinde gerekli yol planı ve temel prensipleri ortaya koyan bir “çerçeve yasa” olarak özenle çalışılması gerektiğidir. Turizmin çok bilinmeyenli mozayik yapısında temel bileşenler strateji paketi halinde ortaya konmuşsa da, detayları çalışılmayan bu eylem yürütülememiştir.  

2023 TURİZM STRATEJİSİNDE TEMEL PRENSİPLER NEDİR?

Kanımızca Stratejinin en önemli özelliği “büyük resim” yaklaşımıyla turizmin çetrefil ilişkilerini örgütsel ve işlev açısından “oyunun kurallarının belirlenmesi” yönünde uygulanabilir bir yaklaşım çerçevesi oluşturulmasıdır. Önceki analizlerimizde “turizmde yol-yordam-yöntem belirlenmesi” olarak ifade ettiğimiz bu yaklaşımla, turizm bilmecesinin bileşenlerine ayrılması ve uyumlu bir şekilde çözümlenebilmesi organizasyonu söz konusudur.  

Fakat iki ana konuda bu “büyük resim” algılanamamaktadır: Öncelikle turizmin fonksiyonel ve alt sektörel bakış açısından kurtulamayan dar görüşlü yaklaşımlarla, geniş perspektif yakalanamıyor. Sonrasında da, bu birleşik bakışlı stratejik yaklaşımda Kamu-Özel işbirliğinin hangi yetki ve düzende nasıl yürütülebileceği konusu yerine oturtulamıyor. İşte bu nedenlere bağlı olarak, Devletin Turizm Stratejisi son 7 yıldır devreye sokulamamıştır. 

Bu çok hassas konuda tam bir algılama ve iletişim kaosu söz konusudur. Devlet açısından, yönetişimde özele yetki devri kapsamında turizmin yürütme sorumluluğunun devredilmesi ve çekilme gözetilirken, Özel kesim açısından da (eski alışkanlıklara bağlı olarak) Devletten medet ummak yaklaşımları süregelmektedir. Oysa bu bilmecenin tüm uygulama detayları Stratejide başlıklarda açılmıştır ve içlerinin doldurulması beklenmektedir. 

2023 Stratejisinin gereğince devreye alınamamasında ise, bu iletişimsizlik devrededir. Bakanlık açısından “ilgili birim” kurulamayarak Stratejinin takibi ve koordinasyonu yürütülememiş, fakat diğer yandan Özel kesim de bu hususta üzerine düşen bilinçli görevleri ifa edememiş haldedir. Bugün ise, artık bu çelişkilerin en seri şekilde çözümlenerek, kaybedilen zaman ve sinerjinin de geri kazanımını sağlayacak atılımlara ihtiyaç bulunmaktadır. 

Bugün gecikilerek de olsa, Bakanlıkça gerçekleştirilen interaktif çalıştayla Stratejinin 2.Eylem Planı çalışması başlatılmıştır. Fakat bu çabalarda ana unsur, Streteji bütününde Kamu-Özel işbirliği içinde uygulama ve süreklilik modelinin devreye sokulması olmalıdır. Zira planlamanın özü süreklilik gerektiren bir devinim çalışmasıdır ve “örgütlenme” yerine oturtularak oyunun kurallarının belirlenmesine ve icrasına ihtiyaç vardır. 

Bu bakımdan, Bakanlıkça sürdürülen çalışmalarda Strateji çalışmalarında ilgili paydaşların sürekli olarak katılımlarını sağlayan bir çalışma takviminin devreye sokulması, çok kritik bir önem kazanmıştır. Bu kapsamda Özel kesimin çatı örgütünde bütünleşmesi ve etkinleşmesi ise, ayrı bir hayati önem arz etmektedir. Öngörülen yasal süreçlerde bu yaklaşımların detaylarının belirlenmesi ile, temel taşlarının hızla yerine oturtulması gerekir. 

STATEJİK MODELDE YERİNE OTURTULMASI GEREKEN ANA UNSURLAR

Turizmin karmaşık yapısında, hizmetler zincirinin uyumu ve oluşturulan ürünlerin özgünlüğü paralelinde, çağdaş ölçütlerde pazarlanması gözetilmelidir. Bu kapsamda, her yörenin özelliklerine uygun detaylı çalışma yürütülmesi ise, “destinasyon yönetimi” kavramı olarak yenilikçi bir yaklaşım getirmektedir. Söz konusu atılım, “turizm konseyi” olarak Stratejinin özünde kurgulanmıştır. Bu noktada, ezberlerin bozulmasına ihtiyaç vardır. 

Eski bakış açısıyla turizmde alt sektörler itibariyle oluşturulması gözetilen örgütlenme düzeni, yeni yaklaşımda tamamen yetersizdir. Her alt bölge ve yörede turizm ürünlerinin oluşturulması ve özelliklerine uygun olarak pazarlanması için özgün bir yönetsel bütünlüğe ihtiyaç vardır. Bu sürecin gerçekleştirilmesi ise, tüm yerel paydaşların bölgesel ölçekte yepyeni bir bakış ve örgütsel etkileşim içinde bütünleşmesini zorunlu kılmaktadır. 

Bu bakımdan, ülkesel örgütlenme yaklaşımında yatay örgüt düzeni oluşturan sektörel örgütlenme dışında ve bunun paralelinde, her destinasyon itibariyle tüm paydaşları ve alt sektörleri kapsayan dikey örgütlenme esası oluşturan “konseyler modeli” acilen devreye alınmalıdır. Stratejide oldukça detaylı olarak tariflenmiş olan bu düzende, yerel turizm çalışmalarının desteklenerek büyük bir sinerjiyle randımana erişilmesi söz konusudur. 

Yeni Bakanımızın geçen ay turizm STK’larına yaptığı uyarının altında da bu mesaj vardır. Stratejik yaklaşımın özünü ihmal ederek alt sektörel taktiklere takılmak, adeta ormanı göremeyip ağaçlarla uğraşmakla eşdeğerdir. Fakat diğer yandan, çıkmış ve çıkacak olan sektörel yasal düzenlemelerin de tamamlanması yanı sıra, yeni düzende bunlar arasında oluşan çelişkilerin de çözümlenmesi uygulamada uyumlu hale getirilmesi gerekiyor. 

Prensip olarak, turizmin bir bütün olarak ele alınarak 40 sektörlü bir endüstri halinde düzene kavuşturulması, her türlü sorunların asgari düzeye indirilmesini beraberinde getirecektir. Yeni düzende Turizm Bakanlığı’nın işlevi ise, gerçek bir koordinasyondur. Sabık usta Bakanımızın ifadesindeki “moderatörlük” sıfatı da bunu kastetmişti ama, maalesef yeni senfoni yazılamayarak orkestranın uyumlu icra eylemi yerine getirilemedi. 

Diğer yandan, WTTC-TSA verilerinin 2013 versiyonunda verilmiş olan projeksiyon rakamları kapsamında derlenen yeni veriler, Türk Turizminin boyutlarını taze bir şekilde tekrar vurgulamaktadır. Özetle: Yeni TÜİK hesaplamasına paralel olan “direkt turizm gelirleri” toplamında son 20 yıldaki 310 Milyar$ düzeyindeki ülke gelirlerinin, vasat olarak öngörülen artışlarla gelecek 10 yılda 500 Milyar$’ı aşacağı açıkça öngörülmektedir. 

Stratejik yaklaşımla içine girilmesi hedeflenen “toparlanma atılımı” yaklaşımıyla, bu hedeflerin rahatça %26 düzeyinde bir performans artışıyla 630 Milyar$ düzeyine erişebileceği de, müjdelememiz gereken bir boyuttur. Bu çerçevede, 2023 hedefi olarak dile getirilen 50-60 Milyarlık yıllık hedefler ise, orijinal Strateji kapsamında  Milyar$ düzeyindeyken, yeni yaklaşımla revize edilerek 100 Milyar$ düzeyine hedeflenmesi söz konusudur. 

Makro turizm yaklaşımıyla analiz-sentez-yorum yöntemiyle sürdürdüğümüz “araştırmacı-yazarlık” misyonumuz kapsamında, turizm endüstrisinin temel yapısını sergilemek üzere yeni üretilen ülkesel turizm şeması, yazımız ekinde sunulmaktadır. Turizmin geniş kapsamlı boyutlarının algılanması ve değerlendirilmesi yönünde olumlu yankılar uyandıran bu şemanın, yeni turizm oluşum çalışmalarına özgün katkıda bulunacağını umut ediyoruz. 

SONUÇ: 2000 yıllarında gündeme gelen 2.Turizm Hamlesi yaklaşımları sonucunda oluşan 2023 Stratejisinin son yıllarda sekteye uğramasına karşın güncelleşerek uygulamaya sokulması, TürkTurizmini yıllardır özlenen şekilde şahlandıracağı ve henüz idrak edilemeyen gerçek konumuna ve boyutlarına eriştireceği kuşkusuzdur.

 

Bu Makale 17.03.2014 - 12:30:35 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
Yazarın diğer yazıları
Tüm Yazıları
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.