Turizmciler çıkış yolu arıyor, işte Bursa çalıştayının sonuçları

Turizmciler çıkış yolu arıyor, işte Bursa çalıştayının sonuçları
İstanbul Turizm Meclisi, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın katılımıyla Sofa Hotel'de bir araya geldi. Toplantıda, ''Yeniden başarmak'' mottosuyla Bursa'da düzenlenen çalıştayın sonuçları değerlendirildi.



TurizmGüncel

Bursa'da düzenlenen çalıştayın sonuçlarının değerlendirildiği toplantıya, İBB Başkanı Dr.Kadir Topbaş, İstanbul Turizmden Sorumlu Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, İBB Turizm Atölyesi Koordinatörü ve Başkan Danışmanı Tülin Ersöz, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, İSTKA Genel Sekreteri Özgül Özkan Yavuz, Türkiye Otelciler Birliği-TÜROB Başkanı Timur Bayındır, Başkan Yardımcısı Müberra Eresin, Genel Sekreter Hediye Güral Gür, Yönetim Kurulu Üyeleri Kasım Zoto, Ayhan Hacıbektaşoğlu ve Dr.Faik Öztunç, Turizm Yatırımcıları Derneği-TYD Başkanı Oya Narin, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği-TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, İstanbul Rehber Odası-İRO Başkanı Hakan Eğinlioğlu, TURYİD Başkanı Kaya Demirer ile çok sayıda turizmci ve davetli katıldı.



''NELER YAPILABİLECEĞİNİ ÇALIŞTIK''

Toplantının moderatörlüğünü yapan İBB Turizm Atölyesi Müdürü Tülin Ersöz, Bursa'da yapılan çalıştay sonrası toplantılara başladıklarını ifade etti. Ersöz, ''Uzun çalışmalar ve toplantılar yaptık. Kısa, orta ve uzun vadede neler yapılabilecğini, iletişim  modellerini ve dünya modellerini çalıştık.'' dedi.

''OLUMSUZLUKLAR YAŞANMASAYDI DA İSTANBUL TURİZMİ BU HALİYLE DEVAM EDEMEZDİ''

Ersöz'ün ardından söz alan Tavit Köletavitoğlu, İstanbul'un turizminin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini ve kısmen hala bunun içinde olduğunu söyledi. Köletavitoğlu, ''Ancak bu olumsuzluklar yaşanmasaydı bile İstanbul'da turizmin bu haliyle devam edemeyeceği aşikardı. Bu nedenle çalıştay hem mevcut sıkıntılar hem de ileriye dönük stratejileri kapsayacak şekilde yapıldı. Çalıştay öncesinde de çok ciddi çalışmalar yapıldı, yapılacak işlerin boyutlandırılması ve şekillendirilmesi konusunda çok sayıda toplantı ve arama konferansı gerçekleştirildi. Şimdiye kadar böyle ciddi çalışma yapıldığını ben hatırlamıyorum. Bu çalışmalardan dolayı İBB ve Turizm Atölyesi'ne teşekkür ediyorum. Arama konferansı yapılmasaydı çalıştay bu kadar başarılı olmayacaktı.'' dedi.

Köletavitoğlu, konuşmasının devamında şu noktaların altını çizdi:

''İki buçuk günlük çalıştayda insanlar kent turizminin nasıl geliştirilebileceği konusunda elinden gelen katkıyı sundu. Arama konferansının ertesi günü, yani 8 Mayıs sabahından itibaren biraz daha daraltılmış bir grupla çalışmalar devam etti.



''ÇALIŞMA İBB BAŞKANI'NIN KATKISINI ALDIKTAN SONRA NİHAİ HALE GELECEK''

Bu toplantılar sonucunda özetin özeti bir çalışma çıkarıldı. Ben buna nihai bir çalışma olarak bakmıyorum. Bu çalışma, sondan bir önceki taslaktır. İBB Başkanı İstanbul'daki turizm çalışmalarının bir numaralı üyesidir ve onun katkısını aldıktan sonra taslağı nilhai hale getireceğiz.

Köletavitoğlu, çalıştayda üzerinde durulan noktaları şu şekilde özetledi:

*Biz mayıs ayı başında 2.5 gün boyunca 100 arkdaşımızla ortak aklı aradık. Ortak aklı ararken İBB'nin manifestosunu bulmaya çalıştık.

*7 Mayıs'tan bu yana geçen süredeki en önemli ana unsuları çıkararak bir özetin özeti çıkardık. Ancak özet, konuştuğumuz ve detayladırdığımız konuların hepsini kapsamamaktadır.

*İstanbul'un 262 milyar dolar olan GSMH'sinin içinde turizmin payı 24.5 (yüzde 9.3) milyar dolara geriledi.

*Turizmin direkt ve dolaylı etkileri bir yılda yüzde 33 azaldı.

*Eskiden kentin turizm bölgesi olarak tanımlanan yerlerine özel uygulamalar yapılırdı. Turistler de bu bölgelere gelirdi ancak şimdi bu da değişti. Turist artık kentin farklı noktalarını deneyimlemek istiyor. Bunu dikkate almadan kent turizminin geleceğini planlamak mümkün değil.

*Yerel ve bütünleşik bir turizm modeli olmalıdır. Bu model merkezi hükümetten kaynak da alabilir ama tamamen yerel olmalıdır. Kendi bütçesini ve tanıtım stratejisini geliştirebilmelidir.

*Kısa vadede neler yapılabileceği konusunda ise  Turizm Atölyesi'ne özel bir görev verildi. Bir arkadaşımızın önerisi olan TOUR-IST yapılanması öne çıktı. Bu organ, kaynak yaratacak, strateji belirleyecek.

*Ancak biz bunun oluşmasına kadar beklemeyeceğiz. Turizm Atölyesi'ne hem genel çalışmalar, hem de proje bazlı çalışmalar için kaynak verilmelidir. 



HANGİ ŞEHRİN NE KADAR TANITIM BÜTÇESİ VAR?

İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Özgül Özkan Yavuz ise tanıtımda başarılı kent modellerini katılımcılar ile paylaştı. New York, Barselona, Amsterdam, Londra ve Singapur örneklerini paylaşan Yavuz'un verdiği bilgilere göre, New York'un tanıtımı için yıllık 374 milyon dolar harcanıyor. Tanıtımı ise New Yort City Company adlı ticari bir şirket yürütüyor.

Barselona'nın tanıtımını yapan BarcelonaTourismus adlı organizasyon 125 kişilik bir ekip ve 150 milyon dolarlık bir bütçeyle çalışırken, her turizm çeşidi için (külür, gastronomi, spor vb) ayrı bir birim bulunuyor.

Amsterdam Marketin adlı şirket ise 115 kişilik bir ekip ve 220 milyon euro bütçeyle bu kentin tanıtımını yapıyor.

YourSingapore sloganıyla kentin tanıtımını yapan kurum ise oldukça geniş yetkilere sahip. Kentte turistik alanlara hangi mağazanın açılıp açılamayacağından tut, yapılacak bir köprüye kadar söz söyleme hakkına sahip. 120 kişilik bir ekiple çalışan ve 120 milyon dolar bütçesi olan kurum, kentte yapılacak değişiklere turizm perspektifinden bakarak sürece dahil oluyor.

Londra'nın tanıtımını yapan London&Partners ise 141 kişilik ekip ve 156 milyon poundluk bir bütçeye sahip. 360 derece bir yaklaşımla turizm çalışmaları yapıyor. Brexit döneminde 10 günlük bir çalışmanın ardından ''London is open'' sloganıyla kampanya yapn şirket, ani durumlarda hızlı karar verme hareket etme yeteğine sahip. Gelir kaynakları ise, turistten alınan şehir vergisi.

Bu şehirler;

*Bütünleşik bir yönetim mekanizmasına sahipler
*Pazarlama stratejileri var
*Bütçe yaratabiliyorlar
*İşbirliğine açıklar
*Yaratıcı ve etkili ekipleri var
*Ürün ve proje geliştirme yapabiliyorlar
*Teknoloji kullanımı yüksek



YENİ SEYAHAT TRENDLERİ NELER?

Toplantıda bir sunum da TÜRSAB Kurumsal İlişkiler Direktörü Ela Atakan yaptı. Atakan sunmunda, seyahatteki yeni trendleri şu başlıklar altında topladı.

*Bir şehri tercih edilebilir kılan en önemli etkenlerden biri  hızlı ve ulaşılabilir internet.

*Airbnb gibi paylaşımlı ekonomi modeline sahip konaklama türlerinin ağırlığı giderek artıyor.

*Ailedeki destinasyon tercihini büyük oranda kadınlar yapıyor ve en önemli öncelikleri güvenlik.

*Diğer bir trend ise iş ve eğlence seyahatlerinin birleştirilmesi (Bleaissure). Gittiği destinasyonda hem toplantılarını yapıyor hem de kenti deneyimliyor.

*Gastronomi ise bir diğer trend. İyi lokantaları ve lokal lezzetleri deneyimlemek oldukça önemli.

*Lokali gezmek, yeni semtleri gezmek keşfetmek istiyorlar. Ülke, şehirden ziyade artık bir semte gitme eğilimi var.

*Kültür ve sanat da bir kentin ziyaretçi almasında son derece önemli ve bu durum repeat ziyaretçi sayısını da artırıyor.

*Sosyal medyanın gücü artık çok fazla. Mobil uygulamalar insanların tercihlerine yön veriyor.

*Social Good turizm de (iyilik turizmi) gelişen trendlerden.

ÇAYLA: ÜÇ İMPARATORLUK, İKİ KITA, TEK ŞEHİR TEMALI İSTANBUL VİDEOSU YAPILMALI

Sosyal medya üzerinden tanıtım yapmanın, hızlı, kolay, ekonomik ve etkili olduğunu belirten İskender Çayla ise İstanbul'un ''Üç imparatorluk, iki kıta tek şehir'' mottosuyla videolu tanıtımının yapılmasının önemine değindi.

''100 BİN EURO BÜTÇEYLE SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN 60 MİLYON KİŞİYE ULAŞILABİLİR''

''Son 5 aydır şehrimizde olumsuz bir olay yaşamadık ama buna rağmen istenilen düzeyde bir turizm hareketeti yakalayamadık. Sadece Arap turist geliyor ve bu da ciddi bir katkı yapmıyor.'' diyen İskender Çayla, Avrupa'ya dönük sosyal medya çalışması yapmayı planladıklarını ifade etti. Çayla, ''100 bin euro bütçeyle sosyal medya üzerinden 60 milyon insana ulaşma olanağı var. Bu sayede İstanbul'da sonbahar dönemini hareketlendirebiliriz'' dedi.

Çayla konuşmasının devamında şu noktaların altını çizdi:

''15 gün önce İspanya'nn 22 şehir tuizminin son dört yıllık raporunu çıkardılar. Çok çarpıcı bir bilgi ortaya çıktı. 230 bin belgeli yatağı olan bu 22 şehirde, 2009'da 10 yatakla başlayan paylaşımlı ekonomi modeli 2016 yılında 260 bin yatağa ulaşarak belgeli yatak sayısını geride bırakmış.

''HERKES KENTTEKİ TURİZMDEN FAYDALANMALI''

Şehirdeki herkesin kentteki turizm faaliyetlerinden faydalanması gerekiyor. Airbnb öne çıkmış bir marka. Bunlarla ilgili son dönemde sıkıntılar yaşandı. Bunlardan vergi alamıyoruz ama Avrupa'da belediyeler bunlarla uzlaşarak vergi alıyor. Denetlenmeleri de daha kolay hale geliyor. Bu nedenle bu tip paylaşım ekonomisine dayalı portallarla uyuşmamız gerekiyor. Onları içimize alıp yönetmeliyiz.''



BABÜROĞLU: SEKTÖR KENDİ YAPISINA UYGUN KREDİ BEKLENTİSİ İÇİNDE

Prof Dr. Oğuz Babüroğlu ise konuşmasında Bursa'da yapılan çalıştay ve sonrası için yapılmak istenenlere ilişkin genel bir çerçeve sundu. Turizmin yönetişim ve koordinasyon istediğini kaydeden Babüroğlu, sektörün aynı zamanda kendi yapısına uygun bir teşvik istediğini kaydetti.

''İSTANBUL YENİ BİR HİKAYE YAZMAYA BAŞLAMALI''

Sektörün profesyonelleşerek yeni güvenlik iklimine uygun hale gelmesi gerektiğini ifade eden Babüroğlu, İstanbul'un yeni bir hikaye üzerinde çalışması gerektiğini de sözlerine ekledi.



TOPBAŞ: İLK ETAPTA 50 MİLYON LİRALIK KAYNAK AYRILACAK

Toplantıda yapılan değerlendirmelerden sonra söz alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.Kadir Topbaş, çalışmadan duyduğu büyük memnuniyeti dile getirerek çalıştayda ortaya çıkan, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi Turizm Atölyesi öncülüğünde kent turizminin yönetileceği ve tanıtım çalışmalarının koordine edileceği" "çatı" organizasyonun kurulması için çalışma başlatılması ve ilk etapta Belediye bütçesinden 50 milyon lira kaynak ayrılması için talimat verdiğinin altını çizdi.



Bu Haber 07.06.2017 - 18:08:56 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • Nasih Demir 08.06.2017 - 02:56

    Serdar bey neden anlamıyorsunuz, daha toplantıya gitmeden önce, el altından aldıkları bilgi neticesinde, İBB ve Kadir Topbaş"ın 50 000 000 tl bu oluşuma kaynak aktaracağını duyunca bu 15-20 yıldır koltuklara yapışık BÜYÜK STK YÖNETİCİLERİ YADA BÖÖYYÜK TURİZMCİLER bir nefeste o salona koştular...işin içinde 50 000 000 var..acaba el avuç ovuşturmadan durabilirlermiydi ki bu zatlar ofislerinde! Bunlar daha çoooook dernek , örgüt yada çatı, roof, teras örgüt kurarlar...nede olsa Turizmci yiyiyor bu hamleleri ve ne de olsa bunlar da sürekli satabiliyorlar bu EKŞIN"ları:)))))) üreteni de tüketeni de bol topluluk:)))

  • Serdar Sağlamtunç, FCSI 08.06.2017 - 11:03

    İstediğin kadar örgüt kur, çatı örgüt kur, turizm felsefesini anlamamış toplum ve devlet hiçbir şey yapamaz. Turizmde o kadar çok STK var ki acaba biz ne katkı yaptık veya yapıyoruz" öz eleştirisi yapacak cesaretleri var mı? Bu kişiler 15 yıldır yönetici değil mi? Halen yeni plan yapalım demek ya pişkinlik ya da meddahlıktır. Tabi gülecek seyirci bulabilirlerse!

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.