Otelim muhteşem, istediğim fiyata satarım dönemi bitti

 

Şu anda Rusya’yı ciddi olarak sarsacak makro ekonomik dengelerin gözükmediğini kaydeden Fettah Tamince, “Son Kırım meselesiyle birlikte Rusya’nın karşılaşabileceği muhtelif ambargolar konuşuluyor. Eger bu ambargolar Rusya’nın makro ekonomik dengelerini bozucu şekilde gelişirse, insanların gelirlerinde sorun olabileceği için seyahatten kısıtlama olabilir. Ancak şu anda bunu söylemek için çok erken” diye konuştu. 

 

Bu durumun önümüzdeki günlerde biraz daha netleşeceğini ifade eden Tamince, “Tabi ki Ruble’nin değer kaybetmesi bir etken. Ama gelişlerde büyük etki yapacağını düşünmüyorum. Bunun yanında “Türkiye pazarı, Rus turizmi için bugüne kadar büyüdüğü gibi büyümeye devam edecek” demek de çok fazla iyimserliği gerektirir” öngörüsünde bulundu.

 

Dünyanın artık değiştiğini ve internet teknolojisi olduğunu anımsatan Tamince,  insanların en iyi alternatifleri, en iyi otelleri birkaç gün öncesinden bile belirleyebildiğine işaret etti.  Bu nedenle ‘şu anda Rus pazarında risk görüyoruz şunu yapın’ demenin doğru bir yaklaşım olmadığını savunan Tamince, konuşmasını şöyle sürdürdü; 

 

“Otelcinin de ‘valla benim otelim muhteşem, istediğim fiyata satarım’ deme gibi bir lüksü de yok.Bir de Türkiye artık tamamen Rus pazarına bağlı bir grup değil. Biz yıllardır farklı ülkelerden misafir alıyoruz. Ayrıca Türkiye’de şu anda yaşanan bazı siyasi gelişmelerin şiddete yönelik bir yansıması yok. Can güvenliğiyle ilgili bir sıkıntı yok. Yani bu süreç, Türkiye’nin turizm ürünlerinde çok etkisi olan bir şey değil. Türkiye, çok iyi ve hazır bir Pazar. 

 

Türkiye markasını öyle hemen kenara atacak bir durum yok ortada…Bu nedenle bizim bu özgüveni aşağılara çekmek gibi bir niyetimiz olmamalı.. Türkiye çok güçlü bir marka. Her segmentten bakıldığında çok iyi bir ürün. Türkiye’nin müteşebbisi dünyada en iyi şekilde rekabet edebilecek düzeye geldi. Bu rekabet düzeyini devam ettirmek lazım.”

 

Fettah Tamince, “10 yıl sonra kendi markanızı nerede göreceksiniz” sorumuza ise şu yanıtı verdi; 

 

Hem Türkiye’de hem de dışarıda hızlı bir şekilde büyüyoruz. Büyümeye devam edeceğiz. Belki alt markalarımız olabilir ancak bir biz otel markasıyız. Türkiye’den çıkan bir dünya markası olma yolunda yürüyen bir yapıyız. Bunu da gerçekleştiriyoruz. Havayolu gibi projeler düşünmüyoruz. 3 yıl içinde 20-25 ülkede olacağız diye tahmin ediyorum.”

 

Türkiye’nin son 10 yılını ekonomik ve siyasi istikrar içinde geçirdiğini anımsatan Tamince, ülkemizin zengin bir müteşebbis portfoyüne sahip olduğunu söyledi. Türk yatırımcıların başkalarının cesaret edemediği yerlerde yatırımlar yaptıklarını hatırlatan Tamince, “Önümüzdeki aylarda Ortadoğu’da turizmi yönlendirilenlerin büyük kısmı müteşebbisler olacaktır. Havayolu gelişiminde elde ettiğimiz başarılar var. Üretim sanayinde elde ettiğimiz başarılar var. Türkiye bu konuda ciddi mesafeler almış bir ülke. Bunu siyasi istikrar ile taçlandırdık. Eskiden iki ileri bir geri yapıyorduk. Türkiye’de siyasi istikrarla birlikte potansiyelimiz ortaya çıktı” diye konuştu. 

 

Fettah Tamince, Phaselis Antik Kenti’nin yakınlarına yapacağı otel yatırımının çevreciler tarafından tepkiyle karşılanmasına ise hiçbir anlam veremediğini söyledi. Kendisini Türkiye’deki doğal ve tarihi zenginliklere en son zarar verecek kişi olarak gördüğünü belirten Tamince, bu konudaki isyanını şu sözlerle dile getirdi;

 

“Neden en son zarar verecek kişi olarak görüyorum? Çünkü Türkiye’de en büyük turizm yatırımcısıyım. Bundan geçinen biri olarak buna nasıl yanlış yapabilirim ki? Phaselis’te yüzmeyi öğrenmiş adamım. Phaselis’in geçmişini beni eleştirenler kadar biliyorum. 

 

Phaselis’e kötülük yapan bir adam olarak ortaya çıkma gibi bir lüksüm olabilir mi? Böyle bir şeyi kendime ve markama yakıştırabilir miyim? 

 

Biz Phaselis antik kentine bir şey yapmıyoruz. Ana yola cephe bir projemiz var. Burada eko otel projesi gerçekleştiriyoruz. Bu projenin ne kadar çevreye duyarlı bir proje olduğunu anlattık. 

 

Derdimiz 200 odalı bir otel olsa, her otelime 10 oda eklerim olur biter. Bizi eleştirenler yatırım mantığını eleştirmeden yapıyorlar. 

 

Mesele o değil ki, turizm sektörüne yeni bir ürünü tanıştırıyorsun. Biz sektör için nasıl özel bir ürün geliştiririz bunu düşünüyoruz. Boeing Airbus niye her yıl yeni uçak çıkarıyor? Biz de bu çerçevede sektördeki 

dinamizmi canlı tutmak için yapıyoruz.”

 

Türkiye’nin rekabet avantajını her zaman korumak gerektiğini düşünen Tamince, bunun için de ürünü ortaya iyi koymak gerektiğini anlattı. 

 

Tamince, konuşmasını şu sözlerle tamamladı; 

 

“Türkiye’de bütün yatırımcılar ben dahil müthiş çevreye duyarlı oteller yapıyoruz diyemem. Bu yalan olur. Bir hata varsa, hepimizin ortak hatası vardır. Bunu hepimizin düzeltmesi gerekiyor. Ama çevre duyarlılığı artmıştır. Ama Phaselis’te eleştirildiğim kadar Antalya’dan Alanya’ya kadar dürbünle bir bakalım, neler oluyor neler bitiyor. Beraber bir şeyler yapacaksak, birlikte yapalım. Ben de her türlü fedakarlığı her şeye yapmaya hazırım. Proje ve otel yıkma pahasına..