Merkez Bankası neden yeniden faiz arttırdı?

Merkez Bankası neden yeniden faiz arttırdı?
Ekonomistler, yüksek mayıs enflasyonu ve fiyat artışlarının alt kalemler bazında genele yayılan bir eğilim göstermesinin TCMB’yi daha temkinli bir duruşa ittiğini belirtiyor.


Merkez Bankası (TCMB) politika faizi olan bir hafta vadeli repo faizini 125 baz puan ile beklentilerin üzerinde artırarak yüzde 17.75'e yükseltti. TCMB 25 Nisan'dan bu yana 500 baz puan faiz artırmış oldu. TCMB'nin 2017 başından bugüne gerçekleştirdiği faiz artışı ise ile bugünkü adımla birlikte 950 baz puana ulaştı.



Piyasada haziran toplantısına yönelik olarak genele yayılmasa da, bir faiz artırımı beklentisi vardı. Ancak, 125 baz puanlık sert bir hamle beklenmiyordu.

Ekonomistler, yüksek mayıs enflasyonu ve fiyat artışlarının alt kalemler bazında genele yayılan bir eğilim göstermesinin TCMB’yi daha temkinli bir duruşa ittiğini belirtiyor.

 "GENELE YAYILAN ENFLASYON YÜKSELİŞİNİN ÖNEMLİ ETKİSİ VAR"

Şekerbank Başekonomisti Gülay Elif Girgin, beklentilerin ötesinde bir faiz artışının yapıldığını ve kuru aşağı çektiğini söyleyerek, "TCMB son bir ayda 425 baz puan faiz artışı yapmış oldu. Bu anlamda bankaya yönelik kredibilitenin artık sorgulanmayacağını düşünüyorum" dedi.
TCMB'nin enflasyonla ilgili fiyat artışlarının alt kalem bazında genele yayıldığına dikkat çektiğini söyleyen Girgin, "Enflasyondaki yükselişin sadece bir arz şoku nedeniyle yaşanmamış olduğunu gösteriyor bu söylem" dedi ve şöyle devam etti: "Bu genele yayılması söylemi geçici bir yükseliş olmadığına ve enflasyonda bir katılaşma olduğuna işaret ediyor. Metindeki en dikkat çeken taraf bu. TCMB'nin faiz artışının piyasasının beklentilerinin de ötesinde olmasında genele yayılan enflasyon yükselişinin önemli bir etkisi olduğunu düşünüyorum."

"PİYASAYAŞOK VERME AMACI GÜDÜLDÜ"

QNB Finans Yatırım Baş Ekonomisti Burak Kanlı, faiz artırım kararının TL, hisse senedi piyasası ve uzun vadeli tahvil faizleri üzerinde oldukça olumlu etkide bulunacağı belirterek, "Önümüzdeki dönemde TL'de, diğer gelişmekte olan ülke para birimlerine kıyasla daha olumlu bir performans görebiliriz" dedi. Kanlı Foreks'e yaptığı açıklamada, çok uzun süredir TCMB'den, enflasyon görünümündeki bozulmayı durdurmak maksadıyla bu kadar kararlı bir hamle gelmediğini anımsatarak, "TCMB, 300 baz puanlık faiz artırımının üzerinden henüz 2 hafta geçmişken, piyasa beklentisi ve aslında piyasayı tatmin edecek artış miktarı çok daha sınırlı iken bu derece sert bir sıkılaşmaya giderek aslında piyasaya bir şok verme amacı güttüğünü düşünüyorum. Zira uzun soluklu trendleri kırmak için kurulu dengeyi bozup yeni bir denge kurmak gerekebilir. Bundan sonraki süreçte TCMB'nin faiz artırımına gitmekten imtina ettiğin görüşü raflara kaldırılacaktır" diye konuştu.

"ENFLASYON RİSKLERİ KONUSUNDA ENDİŞELİ BİR TUTUM HAKİM"

Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı, nisan ayından itibaren gerçekleşen ve mayıs ayı ile birlikte belirginleşen sıkı duruş kararlarının önümüzdeki dönemde hem kur istikrarının tekrar sağlanması hem de iç talep koşullarında yavaşlama yönünde etkilerinin görüleceği görüşünü paylaştı. Kıvcı Tokalı, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "TCMB'nin parasal sıkılaştırmayı güçlendirmesinde ana unsur olarak, enflasyon ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyeler ve bunun fiyatlama davranışında yarattığı riskler ön plana çıkmaktadır. Her ne kadar kur ve petrol fiyatlarındaki artışa bağlı olarak enflasyondaki yükselişte maliyet unsurları öne çıkıyor olsa da, fiyat artışlarının alt kalemler bazında genele yayılan bir eğilim göstermesinin enflasyon görünümü açısından Banka'yı daha temkinli bir duruşa ittiği açıkça görülmektedir. Üstelik, iç talep koşullarının daha ılımlı bir görünüme işaret ettiğine dikkat çekmesine karşın, enflasyon riskleri konusunda endişeli bir tutumun hakim olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar da para politikasında sıkı duruş korunacak risklerin artması durumunda ise ek sıkılaştırma gündeme gelebilecek. İçeride artan enflasyon risklerine ek olarak, dışarıda güçlenen normalleşme eğilimi ve gelişen merkez bankalarında oluşmaya başlanan baskısı, para politikasında güçlenen sıkılaşmada etkili ve kalıcı olacağını söyleyebiliriz. Nisan ayından itibaren gerçekleşen ve Mayıs ayı ile birlikte belirginleşen sıkı duruş kararlarının önümüzdeki dönemde hem kur istikrarının tekrar sağlanması hem de iç talep koşullarında yavaşlama yönünde etkilerini göreceğimizi düşünüyoruz. Mevcut durumda, bu yıla ait büyüme tahminimiz %4 yılsonu enflasyon beklentimiz ise %12." Haberin devamı>>>






Bu Haber 07.06.2018 - 15:58:41 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.