'Fransa’da olsaydım, verdiğim eforun yarısıyla şirketim bu noktaya gelirdi'
AIDA Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Adviye Bergemann yaptı. Biz de Bergemann ile Türkiye’deki lüks turizmini konuştuk.
Eda Özsoy – Turizm Güncel
Türkiye, geçen hafta önemli bir zirveye ev sahipliği yaptı. 27 Şubat-2 Mart tarihleri arasında İstanbul’da “Lux in Turkey” Zirvesi düzenlendi. Zirve kapsamında dünyanın ünlü multi-milyarderleri, devlet başkanları, üst düzey protocol, krallar, prensler ve prenseslerin tatil programlarını yapan turizm acentalarına tatilde Türk lüksü tanıtıldı.
Bu organizasyonun mimarlığını AIDA Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Adviye Bergemann yaptı. Biz de Bergemann ile bir araya gelerek Türkiye’deki lüks turizmini konuştuk.
Turizmci bir aileden gelen ve 13 yaşından bu yana turizm sektöründe faaliyet gösteren AIDA Turizm’in Yönetim Kurulu Başkanı Adviye Bergemann, 12 yıl önce şirketini kurmuş. AIDA Turizm, Bergemann’ın 26 yıllık sektör tecrübesi ile dünyada lüks turizm alanında ismi olmayan Türkiye için, bu pazardan pay almayı başarmış.
26 senedir turizm sektöründe yer aldığını belirten Bergemann, o dönemde yaşadıklarını şöyle anlatıyor;
“Önceki yıllarda çalıştığım kurumlarda bu kadar güzel bölgelerde doğanın, tarihin muhteşem olduğu yerlerde çok ucuza fiyatlarla biz hep anlaşmalar yapardık. O zamanlardan beri ben hep kendi kendime şunu düstur edinmiştim; bu işin kalitesini bedelini ödeyecek insanlar dünyada kesinlikle var ve ben o insanlara hizmet etmek istiyordum.
13 sene önce Aida’yı kurduğumda tamamen bu amaçla kurdum ve yola çıktım. O dönem beni sektörden bilen profesyoneller bana sen deli misin demişlerdi. Bugün bile yaptığımız işi anlamakta zorluk çekenler var. Ben şirketi kurup ‘VİP müşteriye servis vereceğim’ dediğim zamanlarda bana ‘sen deli misin’ senede gelse gelse 3-5 kişi gelir.
BAŞARI EŞİTTİR SAYI OLAMAZ
O kadar müşteriyle şirket mi döner? Bizim işimizde başarı eşittir sayı olamaz. Ben senede 300 bin getiriyorum, sen senede 500 bin getiriyorsun, öbürü 1 milyon getiriyor. Başarıyı tamamen kişi sayısı olarak görüyorlar. Ben dedim ki ister 3 kişi gelsin ister 5 kişi gelsin. Gerekirse A’dan Z’ye bütün servisini ben veririm ama benim hitap edeceğim müşteri kitlesi bu. 13 sene boyunca tırnaklarımızla kazıyıp tırmalayıp çalıştık.
Şu an Fransa’da ya da İtalya’da olsaydık verdiğimiz eforun yarısıyla şirketim bu noktaya gelmiş olurdu.”
VIP müşterinin 1’e 8 gibi bir harcama farkı olduğuna dikkat çeken Bergemann, bu müşterilerin günlük ortalamada 5 bin Euro harcadıklarına değindi. Senede ortalama 5 binle 10 bin gibi bir müşteriyi Türkiye’ye getirdiklerini bildiren Bergemann, konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Gelen müşterilerin büyük çoğunluğu kendi özel jetleriyle gelen insanlar. Dolayısı ile bu insanlar geldiği zaman A’dan Z’ye o uçağın inmesinden ayrılmasına kadar her şeyleri ile ilgilenip organize edebiliyoruz.”
ANTALYA’DA MEKAN BULMAKTA ZORLANIYORUZ
“12-13 sene önce İstanbul dışında restoran bulmakta zorlanıyorduk. Artık servis kalitesinden tereddüt etmediğimiz İstanbul harici çok güzel oteller, restoranlar ve Türk markaları var.
Antalya’da da çok keyifli oteller yapıldı. Otel konusunda sorun yaşamıyoruz ama zaman zaman otel dışındaki servislerde özellikle Antalya’da iyi restoran iyi eğlence mekanı bulmakta sıkıntı çekebiliyoruz.”
Lüks turizmde istihdam problemine de dikkat çeken Bergemann, bu konudaki görüşlerini şöyle dile getirdi;
“Siz istediğiniz kadar 5 yıldızlı 7 yıldızlı oteller açın yine de en büyük problem personel eğitimi. Bu tip insanlara hizmet verebilecek kapasitede personeli yetiştirecek seviyede eğitimcimiz yok. Bu insana davranışınızla, konuşma tarzınızla farklı yaklaşmanız gerekir. Her iki tip müşteri arasında çok büyük farklılıklar var zaten. Nitelikli personel bulmakta en büyük sorunlardan biri.
İNSANLAR YENİ DENEYİMLER PEŞİNDE
“Lüks artık ulaşılabilir bir durumda.. Artık insanlar için lüks eşittir zaman ve tecrübe. Yeni deneyimler peşindeler. Çok bakir bir koyda kurduğunuz bir çadırda garson ekibiyle servis verebiliyorsunuz.
YENİ DESTİNASYONLARA İHTİYAÇ VAR
Lüks turizmde kesinlikle yeni destinasyonlara ihtiyaç var. Bir Mardin mesela şu dönem çok odaklandığımız kesinlikle VİP müşteriye önerdiğimiz ve pazarlanması gereken bir ürün…
Nemrut keza öylesine. Ege’nin hiç bilinmedik köyleri ve ekolojik tarımın çok ön plana çıkarılması gerekiyor. Türkiye’nin özellikle dünya turizm pastasından pay alabilmesi, Fransa ve İtalya örneğinde olduğu gibi kitle turizminden uzaklaşıp deneyimsel turizme ağırlık verilerek mümkün olabilir.”
Bu Haber 02.03.2015 - 16:05:51 tarihinde eklendi.
