Bülent Akarcalı: Kurumlar, turizm sektörünü yolunacak kaz olarak görüyor

Bülent Akarcalı: Kurumlar, turizm sektörünü yolunacak kaz olarak görüyor
Geçtiğimiz günlerde Başkanlık Danışmanı olarak TÜRSAB bünyesine katılan eski bakan ve milletvekili Bülent Akarcalı, Türkiye turizmine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bakanlık dışı kurumların ve yerel yönetimlerin turizmi yolunacak kaz gibi gördüğünü belirten Akarcalı, çok ucuz fiyatlara alışveriş turisti getiren kişileri ise hanutçu olarak nitelendirdi.


Savaş - Daş - TurizmGüncel

Bülent Akarcalı... Eti Bisküvi ve İMTAŞ Sigorta Genel Müdürlüğünden, Türkiye Demokrasi Vakfı kuruculuğuna, Bilgi Üniversitesi kuruculuğu ve yöneticiliğinden dört dönem milletvekilliği ile sağlık ve turizm bakanlığına kadar onlarca görevde bulunmuş önemli bir iktisatçı. Akarcalı, Türkiye turizminin sorunları, bu sorunların nasıl çözüleceği ve kurumların turizm sektörüne bakış açısına dair önemli değerlendirmelerde bulundu. İki bölümden oluşan söyleşinin ilk kısmını okurlarımız ile paylaşıyoruz.

TURİZM SEKTÖRÜ YOLUNACAK KAZ GİBİ GÖRÜLÜYOR

Şu anda Türkiye turizmindeki en büyük sorunun Kültür ve Turizm Bakanlığı dışındaki kurumların sektörü yolunacak kaz gibi görmesi olduğunu kaydeden Akarcalı, “En son mesela Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın çıkardığı sirküler var. Her otel, 5 odalı butik otel dahil, çevre mühendisi, çevre danışmanı vesaire istihdam edecek. Demokratik ülkelerde devletten alınan hizmetler verilen vergilerin karşılığıdır. Bir otel de yarattığı işle önce KDV öder, gelir vergisi öder, o sayede çalıştırdığı elemanların sosyal güvenlik primlerini öder. Yani bir otel devlet adına çok ciddi bir gelir kaynağıdır. Bu gelir kaynağını daha da teşvik etmek yerine otelin önündeki bir karış yerden bile Milli Emlak inanılmaz yüksek bedeller alıyor.” dedi.

TESİSLERİN YENİLENMESİ GEREKİYOR

Otellerin büyük bir kısmının 80'li ve 90'lı yılların teknolojosi ile yapıldığına dikkat çeken Akarcalı, tesislerin yenilenmesi gerektiğini belirtti. Kimi otellerin bu yenilemeyi yapabilecek yeterlilikte olmadığını, üstüne bir de belediyelerin ve kurumların otelleri haraç temin edebilecekleri yerler olarak gördüklerini ifade eden Akarcalı, “Başka hiçbir sektörde bu kadar talep ve istek yoktur. Turizm sektörü herkesin gözünde yolunacak kazdır.” dedi.

SEKTÖR KENDİ İÇİNDE DE İHANETE UĞRUYOR

Sektörün kendi içinde de ihanete uğradığını iddia eden Bülent Akarcalı, “Hanutçuluğa dayalı yurtdışından ucuz paket satma artık kanserden de öteye gitmiş durumda. Fransa’dan Türkiye'ye 99 Euro’ya her şey dahil tatil satılıyor. Bu durum Türkiye’ye ihanettir. 99 Euro’ya getirdikleri turistleri hediyelik eşya dükkanlarına sokuyorlar ve bazı başka çirkin şeyler de yaşanabiliyor. Bunlar dış basına da yansıyor. Bunun önlemini alması gereken bakanlıklar konunun bilincinde değiller.” ifadesini kullandı.

TUR OPERATÖRÜ BAĞIMLILIĞINDAN KURTULMAK GEREKİYOR

Türkiye'de tur operatörlerine bağımlı kitle turizminden ferdi turizme geçmek gerektiğini belirten Akarcalı, Paris'i örnek vererek, “Paris’e 50-60 milyon turist gelir. Bu 50-60 milyon turist içinde grup halinde getirilenlerin sayısı toplamın üçte birini bile oluşturmaz. Paris’e, hatta Avrupa’nın bütün kentlerine gidenler hemen hemen yalnız başına giderler. Çünkü o kentlere ister tek ,ister küçük grup ister aileler halinde gidilsin insanların bütün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde alt yapı vardır” dedi.

TAKSİ KOOPERATİFİ HAVALİMANINI ESİR ALMIŞ

İstanbul'un fiziki altyapısının bireysel seyahat eden turiste cevap vermediğini ifade eden Bülent Akarcalı, özellikle taksilerden şikayet ederek, “Dünyanın en güzel havalimanlarından birine iniyorsunuz ama dışarı çıkar çıkmaz en kirli en pis en güvensiz en yetersiz ve en düzensiz taksilere biniyorsunuz. Oradaki 300-500 taksili kooperatif havaalanını esir almış.  Bununla ilgili valilik, belediye, havaalanı işletmeciliği bir şey yapıyor mu, hayır. Bugün bir plaka asgari 1,5 milyon lira. Bu rakamın yüzde 5’i 75 bin lira eder. Yani 75 bin liraya bugün vatandaşa, turiste iyi hizmet verecek bir araba alabilirsiniz. Şehrin fiziki durumu, toplu taşımayı kullanan veya araba kiralayan turistler için de yetersiz.

Bülent Akarcalı, Türkiye'de turiste yönelik bakış açısı ile ilgili olarak ise şu değerlendirmeyi yapıyor:

TURİST KİMSENİN EKMEĞİ DEĞİLDİR

"Turist bize, esnafa para kazandırmak için gelmez. Turist kimsenin ekmeği değildir. Nimetindir, tamam ama o nimete sahip çıkılmıyor. Bütün o hanutçular üniversitelerde okumuş aile babası insanlar ama “benim düzenim bu ne yapayım” derdindeler. Turizm sektörünün dışında olanlar ise turisti, mevsimi geldi mi yağacak bedava yağmur gibi düşünüyorlar. Yağmur yağmadığında yağmur duasına çıkılır da, turist gelmedi mi çıkılacak turist duası yok."

OTELLERE 150 - 200 MİLYON YATIRIYORLAR AMA BİR MERKEZ KURMUYORLAR

"Şu anda otelcilerin bütün otelcileri kapsayan belli bir merkezi olan, yapılan şikayetleri incelemeye alabilecek bir merkezi yok. Turistin yaşadığı sorunları iletebileceği bir yer lazım. Otelcilik gibi milyarların döndüğü bir sektörde böyle bir organizasyon yoktur. Burada sorun sadece devlette değil; 150-200 milyon dolar hatta 1 milyar dolara tesis yaptıktan sonra o sektörün ciddi bir şekilde mesleki kuruluş olması için uğraşmayan turizmcilerin de sorumluluğu var. Senede otel başına bin dolar ödense 1 milyon dolara rahat ulaşılır. Böyle bir bütçeyle, sektörün ihtiyaç duyduğu merkez rahatça yönetilir. O merkez otellerin sorunlarıyla ilgilendiği kadar, turizm sektörünün geri kalan sorunlarıyla da ilgilenmeli. Oteller bu konularla ilgilenmediği için de Ankara’da diğer bakanlıklar otellerin karlılığını azaltan kararlar alabiliyorlar. Çünkü karşılarında güçlü bir lobi yok."

TÜRKİYE'DE YAŞAYAN YABANCILARA 2 BİN TL'LİK SAĞLIK SİGORTASI ZORUNLULUĞU GETİRİLDİ

"Türkiye’de yaşayan 50 bine yakın yabancı var. Antalya’da Ruslar, Alanya’da Almanlar, Ege’de İngilizler ve İtalyanlar... İçişleri Bakanlığı bir karar almış; Türkiye’de vizesiz 1 ay, 2 ay konaklayacak olanlar bile 2 bin liraya özel sağlık sigortası yaptırmak zorundaymış. Bir insana 2 bin liralık özel sağlık sigortası demek, bir yıllık yüksek düzeyde sigorta demektir. Tek amaç gelen turistin başına bir şey gelirse aman bizden masraf çıkmasın. Aynısını bir Türk vize almak istediğinde diğer ülkeler de istiyorlar ama onlarınkinin maliyeti 50-60 lira. Bu durum Türkiye’de yaşayan 50-60 bin kişiyi sıkıntıya sokuyor."

ÇEVRE ve ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI, OTELCİYE HİZMET VERMİYOR

"Kimsenin bilgisi yok; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından turizm il müdürlüklerine gönderilen yazıda büyük otellerde çevre birliği kurularak, 5-6 kişi istihdam edilmesi zorunluluğu getirilmiş. Diğer oteller de çevre danışmalarına gidip çevre hakkında eğitim alacakmış. Çevre Bakanlığı olarak sen zaten aldığın vergiler karşılığında bu hizmeti vermek zorundasın. Bundan şu sonuç çıkıyor: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı artık aldığı vergilerle otelcilere hizmet vermiyor."


YARIN: Bülent Akarcalı'dan sektörün sorunlarına dair çözüm önerileri




Bu Haber 28.01.2015 - 19:31:15 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • Y. Murat Özgüç 30.01.2015 - 02:02

    Sayın Bakan güzel irdelemişsiniz pekçok konuyu ki üzerine daha çok da konulabilir malumunuz. Halbuki bugün turizm işiyle yakın uzak ilgisi olmasa bile her vatandaşın bu sektörden dolaylı da olsa faydası olduğu bilinci için bile kamu spotu bile yapılır yapılmalıdır. Basit gibi görünen sıkıntılardan birisi de bireysel seyehate yönelik çalışmaların azlığıdır halbuki en çok getiri fayda esasen o segmentdedir bildiğiniz gibi. Bugün turizm taşımacılığında belge kaosu da yaşanmaktadır. Özel deri koltuklu vitolar artık piyasadan çekilmektedir 2 kişiyi 1317 kişilik daha büyük minübüslerle gezdirmek hem israftır hem de amaca hizmet etmemektedir, misafir de ben niye bu araçla tur yapıyorum diye afallamaktadır. 4 kişilik ideal bir aracı 81 yada 91 koltuk yapacaksın ve öyle belge alacaksın diye dayatmanın amacını biz hala anlayabilmiş değiliz. Koltuk 9 olunca 4 kişi taşımak yasak olmadığına göre sadece 4 kişilik araç neden kullanılamasın? Rakibimiz sayılan ülkelerde özel turlarda kullanılan araçlara hem ulaşmak bize göre ucuzdur hem de prosedürü azdır ayrıca koltuk sayısı diye bir karmaşa yoktur. Yeni ve pekçok yönden bazı belirsizliklerin olduğu sezona girerken misafirimize sunmak istediğimiz üst segment servisi sunmamız ilk önce araç sıkıntısı yüzünden mümkün görülmemektedir. Binek araçla tur yapılmamaktadır ancak kiralam yöntemiyle çok da şimdiki usüle uygun olmayan seçenekleri kullanabilenler var olsa da nizami iş yapmak isteyenler için bu seçenek de altenatif değildir. Verilen servislere katma değer katılabilecek bir sistemi sizler gibi büyüklerimizin bakanlıklar ve kurumlar arası koordine ile çözmesi arzumuzdur. Bu vesile ile yeni görevinizde başarılar dilerim. Saygılarımla.

  • Zekeriya Can 30.01.2015 - 12:50

    İlk defa, sektörün karar mekanızmasında bulunan birisinden. Suya, sabuna dokunmayan demeçler yerine. Gerçekleri ortaya koyan cesur bir analiz. Bunda, belki de Syn Özal döneminden gelen doğruyu okuma yetisi var. Tabi bu arada, global rekabet içinde olan ve ağırlık olara, fiyatların konuşulduğu Mass Turizmi yapan sektörümüzün. Dünyanın en pahalı ELEKTRİK, GAZ, BENZİN, İLETİŞİM, ET SÜT ÜRÜNLERİNİ kullandığını ilave etmek isterim. Sn Akarcalı ya hoşgeldiniz diyorum. Şimdiye kadar nerelerde idiniz

  • Ferit Volkan 29.01.2015 - 12:03

    Iste bu kadar,tebrikler ,Sn.Bakana,yillardir konusulan konulari birkez daha kenisine has carpici bir uslupla dile getirmis,bunlar yalnizca bazilari,daha neler var nelerSivil Toplumlar,TYD,Turob,Tursab vs.yillardir buyuk bir gayret icinde birseyler yapmaya calisti ve hala calisiyorlar ama yeterli olamiyorlar cunku yetkili merciler konulari ciddiye alip cozum getirmiyorlar,Bakiniz Taksimin haline,Otellerin bulundugu Talimhane Boolgesindeki guvenlik zaafiyetine?Taksi Mafyalari bolgeyi ele gecirmis kimse dur diyemiyorDaha neler neler yazmakla bitmez ama konulara sahip cikmamiz gerekiyor,Yillardir soylenen Turizm Bakanligini Basbakanliga baglayarak daha verimli ve cozum odakli icraatci bir Bakanlik haline donusturelim onerileri her neyse kimse dinlemedi??

  • Turizmci 29.01.2015 - 11:48

    Aynen katılıyorum. Devlet kuruluşları ve belediyeler turizmciyi, özellikle de otelciyi yolunacak kaz gibi görüyor. Ama hizmete gelince sıfır. Tıpkı çevre bakanlığı örneği gibi. Çok yazık...

  • Ertuğrul Sarısu 29.01.2015 - 10:27

    Sn Akarcalı sektörün en derin analizini yapmış... Milyar dolarlık oteller, neredeyse her tekstilcinin oteli, otelleri oldu, bir tane Hotelciler Birliği Kurup yönetemez bir anlaşılmazlık ve virüsü de içinde taşıyor....Bu oluşum bu hali ile 30 milyon turist de getirebiliyor... İstanbul airport taksi mafyası oluşumundan utanır olduk.. Altyapı ve Eğitim ise ancak 15 20 yılda giderilebilir..... herkes günü kurtarma derdinde....

  • aydın bey 29.01.2015 - 09:19

    Şu konuşmayı ve eleştirileri sektörün içinden birilerinin yapması lazımdı ama nerde. Akarcalı her şeyi net olarak anlatmış. Turizm temsilcilerine duyurulur.

  • turizmci 29.01.2015 - 09:03

    10 numara bir değerlenirme ve gerçekler helal olsun

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.