2023 stratejisinde değişiklik yapılacak, agresif pazarlama atağına geçilecek

2023 stratejisinde değişiklik yapılacak, agresif pazarlama atağına geçilecek
Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü İrfan Önal, World Travel Market (WTM) Londra’da sorularımızı yanıtladı. Sektörün durumuna, krizden çıkış için yapılacak çalışmalara ve 2017 öngörülerine değinen Önal, ‘’Kriz bizi çok sert vurdu, ancak bir de bardağın dolu tarafından bakmak lazım. Kriz, bizi bir su daha yıkadı ve geleceğe dair önemli değişiklikler yapmamız gerektiğini gösterdi.’’ ifadelerini kullandı. Önal, Bakanlığın 2023 stratejisinde değişikliklere gideceğini belirterek, ‘’Tamamlamamız gereken bir zincir var ve hiçbir adımını eksik bırakmayacak şekilde agresif bir pazarlama atağına geçeceğiz.’’ şeklinde konuştu.

 
Haber: Eda Özsoy
 
Türkiye, turizm sektörünün en kötü yılı olarak tarihe geçen 2016 yılının ilk 9 ayında 10 milyona yakın ziyaretçi kaybetti. 2015 yılında baş göstermeye başlayan sıkıntılar, Rusya ile yaşanan kriz, terör saldırıları ve darbe girişimi sebebiyle derin bir krize dönüştü. 
 
Turizmcilerin 2017 yılına dair beklentileri ise değişiklik gösteriyor. Kimileri Rusya’nın açılmasıyla birlikte durumun iyileşeceğini düşünse de, kimi turizmciler Avrupa pazarında yaşanan kaybın telafi edilemeyeceği ve 2017 yılının da en az 2016 yılı kadar kötü geçeceği değerlendirmesini yapıyor. 
 
Yılın ilk fuarı olan WTM Londra Fuarı’nda yazarımız Eda Özsoy'un sorularını yanıtlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü İrfan Önal, Bakanlığın krizi nasıl okuduğuna ve atılacak adımlara dair çnemli açıklamalarda bulundu...
 
‘’TÜRK TURİZM SEKTÖRÜ GÜCÜNÜ TÜM DÜNYAYA KANITLADI’’
 
İlk olarak Bakanlığın krizi nasıl değerlendirdiğini sorduğumuz Önal, şunları söyledi:
 
‘’2016 yılında dünyada yaşanan sıkıntılar ve dünya seyahat sektöründe yaşanan kriz, bulunduğumuz bölge itibarıyla en çok bizi etkiledi. 2015 yılında Ukrayna ve Rusya arasında yaşanan gerginliğin sonrasında negatif etkileri görmeye başladık. Ardından Rusya’da yaşanan ekonomik kriz, global terör saldırıları ve yakınımızdaki çatışmalar hassas bir sektör olan turizm sektörünü kötü etkiledi. 
 
Ancak ben, bu dönemde Türk turizminin ne kadar güçlü olduğunu ve pozitif bakmak konusunda ne kadar dirayetli olduğunu tüm dünyaya gösterdiğimizi düşünüyorum. Üst üste sıkıntılar yaşarken sektörümüz fuarlarda, görüşmelerde ve diğer çalışmalarında asla geri adım atmadı. Tam bir seferberlik ilan edildi. Vietnam’dan Şili’ye, Kanada’dan Güney Afrika’ya, Avrupa’dan Amerika’ya kadar hem bizim yaptığımız tüm çalışmalara katıldılar, hem de kendileri pek çok çalışma yaptılar. Buradan sektör temsilcilerimize teşekkür etmeyi borç bilirim. Her olumsuzluğun ardından insanlar demoralize olur, ama Türk turizm sektörü bunu hiç hissettirmedi. Sektörümüz kendi ürününe, yaptığı işe ve ülkemize olan saygısını gösterdi. 
 
‘’KRİZ BİZİ BİR SU DAHA YIKAMIŞ OLDU’’
 
Şu anda yüzde 30 dolayında bir turist kaybımız var. OECD ülkelerinde kayıp yüksek olurken, daha az kaybın yaşandığı ülkeler ve hatta artış kaydeden ülkeler de oldu. Son tahlilde oldukça zor bir yıl geçirdik.
 
Ancak biraz da bardağın dolu yarısına bakmakta fayda var. Bu kriz, bizi bir su daha yıkamış oldu. Turizm sektörümüzü gelecek planlarını revize etmeye itti. Hem kamuya hem de özel sektöre bir takım değişiklikler yapma konusunda bir takım dersler verdi. Ürün çeşitliliğine, destinasyon çeşitliliğine daha fazla yatırım yapmamız gerektiğini görmüş olduk.
 
‘’2023 STRATEJİSİ YENİDEN BELİRLENİYOR’’
 
Türkiye 2004-2012 yılı arasında çok önemli bir büyüme gösterdi. Bu sürekli pozitif büyüme, bazı sorunları görmemizi engellemişti. Keşke bu şekilde olmasaydı ama, oldu. Şimdi yaşananlardan bir şekilde ders çıkarmamız ve geleceği doğru kurgulamamız gerekiyor. Bakanlığımız yıl boyunca özel sektör ve sektör kuruluşlarımızla temas halindeydi. Bu fuarın hemen ardından 12-13 Kasım’da Kuşadası’nda turizm şuramızı yapacağız. Türk turizm sektörü adına hayırlı bir toplantı olacağına inanıyorum. Turizm Şurası, tüm bu çalkantıların bize göstermiş olduğu eksikliklerimizi pozitife çevirecek tespitler yapacağımız ve stratejimizi yenileştireceğimiz politikaları çıkaracak bir toplantı olacak. Turizm Şura’sında bir takım politikalarımızı yenilemeyi ve sektörümüzle birlikte geleceğimizin tekrar bir resmini çıkartmayı hedefliyoruz. Sayın Bakanımız buna konuya çok önem veriyor.’’
 
‘’Yani bu krizle beraber 2023 politikası tekrar çiziliyor?’’ Önal, sorumuza şu yanıtı verdi:
 
‘’2023 stratejimizde de yenilenmesi gereken konular vardı. 2023 hedeflerine bir takım yenilikler monte edilecek. Turizm Şurası nihayetinde ortaya çıkacak önemli politikaların, bu strateji belgesinin aklını oluşturacağını düşünüyorum. Sayın Bakamınızın da bu işe start vermesinin nedeni bu aslında.’’


 
2017 İÇİN HANGİ ADIMLAR ATILIYOR?
 
Bakanlığın 2017 için somut olarak neler planladığını sorduğumuz Önal, şunları anlattı:
 
‘’2016 yılı boyunca yurt içinde ve yurt dışında bütün iletişimlerimizde resmi iyi çizmeye ve net çıkarmaya odaklanmıştık. 2016’nın ortalarından itibaren de 2017 için çalışmaya başladık. Bakanlığımızın öncülüğünde bir teşvik mekanizması çıkarıldı ve tur operatörlerine 31 Aralık’a kadar yakıt desteği verilecek. Bunun yanında, global imaj kampanyalarının sokaktaki insanın aklına Türkiye’yi olumlu bir şekilde iliştirmek açısından önemli olduğuna inanıyoruz. Bu amaçla 2017 yılı için bazı planlamalar yapıyoruz. 
 
‘’PAZARLARA DÖNÜK ÖZEL EKİPLER KURACAĞIZ, SOKAĞA İNECEĞİZ’’
 
İşin daha önemli olan kısmı ise seyahat acentesi ve tur operatörü ayağı. Acente ve tur operatörlerinin Türkiye’yi daha fazla satmasını sağlamak için onlara dönük bir takım teşvik mekanizmalarımız vardı, yenilerini de geliştirdik. Beraber yürüttüğümüz marketing çalışmalarının bütçelerini artırdık. Özellikle Almanya ve İngiltere gibi ana pazarlarımızda sürekli acentelerle temas halinde olacak takımlar kurduk. Bu ne demek? Bu pazarlama ekipleri bizim adımıza birebir o ülkelerdeki tüm acenteleri ziyaret edip acentelerdeki durumu direkt bize raporlamış olacak. Onlarla birlikte yürüteceğimiz Türkiye satışlarını artırmaya dönük faaliyetlerle birlikte sokağa inmiş olacağız aslında. İnsanlara daha fazla Türkiye satışı yapabilmek, onları acentelere itmek-yöneltmek, onların ülkemizle ilgili eksikliklerini tamamlamak üzere bir takım çalışmaları artırmak üzere planlamalarımızı yaptık. Bunların hepsini 2017 yılında hayata geçirmiş olacağız. Özetle hem sokakta, hem tur operatörleri ve acenteler bazında hem de global imaj kampanyaları ile ilgili tüm çalışmalarımızı zincirleme planlıyoruz diyebilirim.’’
 
‘’ZİNCİRİN HER ADIMINI EKSİKSİZ TAMAMLAMAZSAK BAŞARILI OLAMAYIZ’’
 
‘’Peki online alana dair bir çalışma var mı?’’ Önal, sorumuzu şu şekilde yanıtladı:
 
‘’Bakanlık olarak imaj kampanyamız ‘home of’ ile son 3 yılda sosyal ve dijital medyaya çok önem verdik ve bir altyapı oluşturmayı başardık. Bunu da bireylerle direkt iletişime geçebilmek amacıyla tercih ettik. Global medyanın insanlar üzerindeki hegemonyasını kırmak ve Türkiye ile ilgili doğru bilgileri, pozitif hikayeleri insanlara ulaştırabilmek adına çok güçlü bir sosyal medya ayağı oluşturduk. Sosyal medya ayağımız şu anda çok iyi gidiyor ve bunu güçlü bir şekilde sürdürmeyi hedefliyoruz. 
 
Bu hikayenin ikinci ayağı da dijital medya. Dünya seyahat sektörü, travel-tech dediğimiz seyahat ve teknolojinin birleşme noktasına doğru hızla kayıyor. Seyahat sektörü dev bir dönüşüm yaşıyor. Türkiye’nin bunun gerisinde kalmaması için, kampanyamız aracılığıyla özel sektörle birlikte bir platform oluşturmayı amaçlıyoruz. Bunların her biri aslında birere case-study. Sehayat sektörünün önderi konumunda bulunan Expedia, Booking.com, TripAdvisor, Google, Facebook gibi şirketlerle stratejik ilişkilerimiz var. Seyahat teknoloji ile birleştiğinde, sizin de destinasyonunuz adına bir platform oluşturmanız gerekiyor ki geride kalmayasınız. Buralarda Türkiye adına özel içerikler, özel kampanyalar yürütüyoruz ve 2017 için de planlamaya yapmaya devam ediyoruz. 
 
Şu anda imaj olarak bir takım noksanlıklarımız var. Bizim bunu artıya çevirmemiz gerekiyor. Sokaktaki insanı önce Türkiye’ye seyahat etmeye, sonrasında da seyahat acentesine gitmeye ikna etmemiz gerekiyor. Eş zamanlı olarak  tur operatörlerini de ürün oluşturmaya ikna etmemiz gerekiyor. Bakanlık ve özel sektör olarak bu zincirin her bir noktasında var olmamız gerekiyor. Yoksa durumumuzu pozitife çevirmemiz mümkün olmaz. Bütün planlarımızı bu zincirin her elemanını destekleyecek şekilde kurgulamaya çalışıyoruz.

Böyle agresif bir çalışma yürütmemiz gereken bir dönemde turizmcilerin de desteğine daha fazla ihtiyacımız var. Turizm kamu ve özel sektörün iş birliği olmadan başarılı olabilecek bir sektör değil. Dolayısıyla sektöre ihtiyacımız var ve bu desteği her zaman fazlasıyla arkamızda buluyoruz.’’
 



Bu Haber 07.11.2016 - 17:41:33 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • kerem 09.11.2016 - 12:19

    Mevcut durumda turistin gelmemesinin nedenlerini ortadan kaldırmadan agresif pazarlama atağına geçsek de bir şey değişmez verilen emekler boşa gider!

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.