Ciklet imalatından turizmin zirvesine: Ufuk Cömertoğlu

Ciklet imalatından turizmin zirvesine: Ufuk Cömertoğlu
TurizmGüncel'in ilgiyle takip edilen Turizmden Portreler bölümünün konuğu Ufuk Cömertoğlu hayatındaki bilinmeyenleri TurizmGüncel'e anlattı. İşte Ufuk Cömertoğlu'na sorularımız ve onun verdiği samimi yanıtlar...

Turizmden Portreler / TurizmGüncel
 
Ailenin iş yaşamı serüveni nasıl başladı?
 
Babam Ankara'ya taşındıktan sonra burada taksicilik yapmaya başlamış. Devamında gıda toptancılığı işiyle uğraşmış. Ağabeyim Rüstem askerden geldikten sonra da ciklet imalatı işine girmişler.



Ciklet işine nasıl girdinizi anlatır mısınız?
 
Ağabeyim askerden geldikten sonra 1967 yılında sakız imalatı işini araştırdılar ve bu işe girmeye karar verdiler. Sonrasında ürettiğimiz cikletler iyi bir marka haline geldi. "Dudak" adlı cikletler imal ediyorduk. Bunun yanında, o zamanlarda elektrikler çok kesildiği için, mum imalatı da yapıyorduk.



 
 
Siz neler yapıyordunuz bu dönemlerde?
 
Bu arada ben Ankara'daki Bahçelievler Hasan Ulubatlı İlköğretim Okulu'nu bitirdim ve devamında Bahçelievler Ortaokulu'na ve Opera Ticaret Lisesi'ne gittim. Ticaret lisesine giderken babamın talimatıyla her gün sakız fabrikasını açar; akşam okul çıkışı da yine fabrikaya dönerdim.


 
Aynı zamanda müzikle de ilgilenmişiniz bir dönem…
 
Ticaret lisesi yıllarımda aynı zamanda müzikle de uğraştım. Bas gitar çalardım. O zaman Milliyet'in liseler arası müzik yarışması vardı; ona katıldık. Bir dönem yine orga çaldım. Bir orkestramız bile vardı. Tabi amatörce uğraştık, profesyonelce değil.
 
Siz iş hayatına nasıl atıldınız peki?

1987 YILINA KADAR CİKLET İŞİNE DEVAM ETTİK
 
Ticaret lisesine gittiğim dönemde zaten ticaretin de içindeydim. Sonra ben ticarete çok ısındım ve okulu bıraktım. Anadolu'ya açıldık. Satış ve tahsilata bakıyordum. Bu arada çikletin hammaddesini yurt dışından alıyorduk. Sonra biz onun hammaddesini de yapmaya karar verdik ve uzun bir süre ham hammadde, hem çiklet üretimi ikisi bir arada devam etti. Sonrasında çiklet işine yabancı sermaye de girdi ve rekabet başladı. Karlılık düşünce biz 1980 yılında fabrikayı devrettik. Hammadde işine ise 1987 yılına kadar devam ettik.
 
 Turizme nereden bulaştınız?
 
ASKERLİĞİMİ ANTALYA DA YAPTIM, BABAM BURAYI ÇOK BEĞENDİ

Ben Antalya'da askerken babam ziyaretime gelirdi. Burayı çok beğeniş ve Okurcalar'da bir arsa satın almış. 1980'den sonra da "Ben burayı kamp alanı yapacağım" dedi ve böylelikle bizim turizm maceramız da başlamış oldu. O zaman imar yok, otel yaptırmıyorlar tarım arazisi olduğu için. Ağabeyim Rüstem Cömertoğlu da oraya toplam 25 odalık bungalovlar yaptı. Aynı zamanda 150 - 200 karavanlık kamping alanıyla turizme adım attık.


 
 
İlk otelinizi ne zaman açtınız?
 
1986 yılında oralar turizm alanı ilan edilince imar geçirdik ve ilk 160 oda yaptık, ikinci yıl ise 160 oda daha ekledik. Bu sırada kamping işine de devam ettik. 1989 yılında ise kamping işini bırakarak sadece otelle devam ettik.
 
Yabancı dili nerede öğrendiniz?
 
Bizim kamping yaptığımız dönemlerde Türkiye'ye çok kaliteli turistler gelirdi. Hepsi okumuş kültürlü insanlardı; hocalar, profesörler, öğretmenler... O insanlar yardım etmeyi seviyordu. Yaşımızda gençti. Oturur onlarla sohbet etmeye çalışırdık. Çat pat derken Almancayı öğrendim. Sonrasında ise Almanya'da 4 aylık dil eğitimi aldım.
 
Turizme ilk başlayanlardansınız. En çok hangi konularda zorluk çektiniz?
 
O zaman Türkiye'de turizme yeni yeni başladığı için çok sıkıntı çekmedik. Oda sayısı çok azdı ve kapanın elinde kalıyordu.
 
İyi paraya satıyor muydunuz odayı o zamanlar. Şimdiki fiyatlarla kıyaslarsanız ne söylerdiniz?
 
1 LİRAYA ALIP 1 LİRAYA SATIYORUZ, SANDIK BİZE KAR KALIYOR

O zaman da iyi paraya satıyorduk ama şimdiki kadar değil. Ancak o zaman maliyetler çok düşüktü. Otellerde kalite de yok. Bir şey vermiyorduk ki. Bir şey vermediğimiz için de turistten çok büyük paralar alamıyorduk. Oda çok değerli olunca turiste başka bir şey vermiyor; buna rağmen karşılığında da fena para almıyorduk. Şimdi ise kitle turizmi ile sürümden kazanıyoruz. Şöyle bir hikaye var; sanırım şu anda yaptığımız turizmi iyi anlatıyor: Dede limon satıyormuş. Limonların tanesini 1 liradan alıp 1 liraya satıyormuş. Torunu da dedeye “Dede sen bu ticaretten para kazanamıyorsun. Limonu 1 liraya alıp 1 liraya satıyorsun” demiş. Dedesi de “Evlat bu ticarete senin aklın ermez; sandığı bana kar kalıyor” demiş. İşte şu anda bizim yaptığımız turizm de aynen böyle. Tabi yatak arzı bu hızla artmaya devam ederse yakında sandığı da bize kar kalmayacak.


 
 
O zamanlar Antalya fırsatlar bölgesi tabi... Sizin bu süreçte büyüme süreciniz nasıl oldu?
 
BELEK KONUSUNDA İLERİYİ GÖREMEDİK

Bizim dönemimizde Alara Otelleri, Alaeddin Otelleri, Özkaymak vs girdiler turizme. Hatta Belekte, şu anda Paloma Grida'nın olduğu yer Ankaralı ABC Turizm'indi. O araziyi bize, proje dâhil, 250 bin Mark'a devredeceklerdi. Ağabeyimle gidip araziye baktık. Her yanımızı sivrisinekler yedi. Ağabeyim, "Gel gidelim. Biz burada ölürüz" dedi. Mesela orada ileriyi göremedik. 
 
2000 yılına geldiğimizde Botanik artık 650 odaya ulaşmıştı ve biz de “bir otel daha yapalım” dedik. Ben aslında Belek’te ve Kemer’de çok yer buldum ama rahmetli ağabeyim tahsise karşıydı. İlla tapulu olsun istiyordu. Biz de Alanya’da bir yer bulduk ve 416 odalı Delphin Delxe’ü yaptık. Ama benim gözüm hep Antalya’daydı. Benim evim de zaten Antalya’daydı. Alanya’da hiç oturmadım; sürekli Antalya’ya gelip gittim yıllarca. 
 
Sonrasında Antalya’da tahsisler devam etti. Ama biz hiç tahsis alamadık. Zamanında Ankara’ya çok gidip geldik ama siyasi yanımız olmadığı için alamadık tahsis. Gerçi fark etmedi. Sonra Delphin Palace’ı yaptığımız arazinin tahsisini devraldık 2003 yılında. O tahsis önceden Aktürk İnşaat’a aitti. 2005 yılında 557 odalı Delphin Palace’ı açtık. Sonrasında Kayı Grubu’ndan Diva’yı aldık ve son olarak da Burayı (Delphin Imperial) yaptık.


 
 
Otellere neden Delphin adını koydunuz?
 
İkinci oteli yaparken isim üzerinde baya düşündük. Diğer otel Botanik idi. “Botanik World” gibi isimler üzerinde de düşündük. Bizim müşterimiz Alman ve Rus ve her iki dilde de “delphin” olarak geçiyor. Bizim zaten İngiliz müşterimiz de yok.  Derken Delphin isminde karar kıldık.


 
 
Uzun bir uğraş ve çaba sonucunda turizmde belli bir noktaya geldiniz. Peki bu süreçte eşiniz sizi nasıl destekledi. Birlikte mi çalışıyordunuz?
 
EŞİM HEP YANIMDA OLDU

Kamping yaptığımız dönemde ağabeyimin eşi ve benim eşim bizimle birlikte çalışırlardı. Aşçı kaçardı, bakarsınız eşlerimiz yemek pişiriyor, bulaşıkçı işi bırakır bakarsınız bulaşık yıkıyorlar. Pazara gider malzeme alır; bahçeyi düzenlerlerdi. Mesela Botanik’in bahçesini komple rahmetli annem yaptı. 


 
 
Çocuklar da sizin gibi küçük yaşta başladılar mı babaları ile birlikte çalışmaya?
 
ADAMINIZ OLMAZSA OTELCİLİK ZOR

Benim çocuklarım Egemen ve Alper ile, ağabeyimin çocukları Tolga ve Yıldırım da bizimle birlikte çalışıyorlardı ve onlar da turizmde baya bir yol aldılar. Yanımızda yetiştiler ve onlar da otellerde görevler almaya başladılar. Rahmetli ağabeyim otellerin inşaatlarıyla uğraşırdı. Ben de satış, pazarlama, kredi ve diğer işlere bakardım. Eşim ve yengem de bizimle birlikte aynı şekilde çalışırlardı. Zaten adamınız olmazsa bu işler zor. Pastane, restoran, otel gibi işletmeler direkt insan ilişkileriyle yürüdüğü için adamınız olmak zorunda. Çocuklar otellerde komilikten belboyluğa kadar her işi yaptılar. 
 
Dünyanın en kolay işi otelcilik İstanbul otelciliği. Sabahleyin kahvaltıyı vereceksin (onu da vermek istersen) parayı alacaksın. Bizim işi 24 saat devam ediyor. Bizde müşteri 24 saat tesisin içinde. 


 
 
Yıllar öncesinden bu otellere sahip olmanın hayalini kurmuş muydunuz?
 
BU OTELLERİN HAYALİNİ YILLAR ÖNCESİNDEN KURDUM

İnsanın hayal etmesi gerekiyor. Şu an sahip olduğumuz otellerin hepsinin hayalini yıllar önce kurmuştum ben. Buraya araba falan girmezdi. Benim bir Nissan Jeep’im vardı. Her hafta gelir buradaki arazileri gezer ve “Benim burada kesin bir yer almam lazım” derdim.  Şu an Titanic’in bulunduğu araziyi ben alacaktım; fiyatı biraz pahalı geldi. Miracle’’ın arazisini 1,7 milyon dolara satın aldım. Tam imzayı atacaktık ağabeyim kabul etmedi. “Neden” dedim “Adamlar dolandırıcı” dedi (gülüyor)


 
 
Otellerinizin enteresan bir mimarisi var. Uzaktan hemen dikkati çekiyor. Siz mi böyle bir mimari hayal ettiniz yoksa mimarın fikri miydi?
 
OTELLERİN MİMARİSİNDE CHRYSLER BİNASINDAN ESİNLENDİK

Lara’da ki her otelin kendine göre bir mimari stili var. Bu otellerin mimarisinde mistik bir hava vardır. Bizim otelleri de arkadaşlar çizdiler. “Amerika’daki Chrysler binalarının kuleleri tarzında kuleler yapalım” dediler. Biz de beğendik. O şekilde oluştu. Imperial’in temelini attığımızda bina gitti Diva’ya dayandı. Ağabeyim dedi “Bu böyle olmaz. Zararına falan bakmayın bu temeli kaldırın” dedi. İyi ki de kaldırmışız. Şu anda otel bu haliyle çok daha güzel oldu.


 
 
Türkiye’de Özal’ın seveni de sevmeyeni de çok. Özellikle turizmciler Özal’ı tahsisleri başlatmasından dolayı seviyorlar. Siz ne düşünüyorsunuz Özal hakkında?
 
TÜRKİYE ÖZAK İLE BİRLİKTE ÇAĞ ATLADI

Ben de Özal’ı çok severim. Bizim kamping yaptığımız dönemde otellerde telefon yoktu arkadaş. Haftada bir kere “Bak postacı geliyor” diye müzik çalan bit PTT arabası gelirdi. Turistler onunla kendi memleketine telefon ederdi. Arabanın önünde kuyruklar oluşurdu. Doğru düzgün yol yoktu, altyapı yoktu, arıtma yoktu… Her şeyin kaçağı vardı ve cebinizde döviz bulunsa hapse giriyordunuz. Türkiye Özal ile birlikte gerçekten çağ atladı yani. Ülkede her şey yasal hale geldi, vergilendirildi, kaçakçılığın önü alındı.
 
Anladığım kadarıyla sadece kendi çocuklarınıza değil, aynı zamanda ağabeyinizin çocukları olan Tolga ve Yıldırım Cömertoğlu’na da bir yerde babalık yapıyorsunuz. Kendi çocuklarınıza ve yeğenlerinize “bir baba öğüdü olarak” neyi öğütlediniz?
 
Yeğenlerime ve çocuklarıma nasihatim alçakgönüllü olmaları. İnsanlar parayı her zaman kazanabilirler. Ama kapının herkese açık olması lazım. Alçakgönüllü olacaksın; insanların gönlünü fethedeceksin ki her gittiğin yerde de sana kapılar açılabilsin. Ve dürüstlük… Dürüstlükten vazgeçmemelerini; verdikleri sözlerin senet ve çekten daha güvenilir olmasını öğütlüyorum onlara. 
 
Peki yeğenlerinizin ve çocuklarınızın dayanışma ve çalışma prensiplerini nasıl buluyorsunuz? 
 
ÇOCUKLARIN HEPSİ ÇOK BAŞARILI

Çocuklarının hepsinin çalışmasından memnunum. Hepsi canı gönülden çalışıyorlar. Yönettikleri otellerimiz müşteri memnuniyetinde dünyanın en prestijli ödüllerini alıyor. Çocuklarımızın hepsi aileyi mahcup edecek değil; onurlandıracak işler yapıyorlar. Günlerinin 16 saatini işlerinin başında geçiriyorlar. Allah hepsinden razı olsun. Çünkü bazı ailelerde görüyorum, hiç ilgilenmeyen çocuklar var. Aylığını alıyor; otele geliyor, duruyor duruyor gidiyor. Bizim çocuklar kendi aralarında iş bölümünü sağlamış durumdalar. Kimi satışa bakıyor, kimi personele bakıyor, kimi satın almaya… Kararları da birlikte alıyoruz.


 
 
“Yıllar önce buralara otel yapmayı hayal ettim” dediniz. Hayalinizi de gerçekleştirdiniz. Peki şu anda neyi hayal ediyorsunuz?
 
Şimdi artık rahat bir hayat yaşamayı hayal ediyorum.  Bundan sonra artık çocuklar ön plana çıksın istiyorum. 
 
“Turizm yerine başka bir sektöre girseydim” dediğiniz oldu mu hiç?
 
Turizm çok meşakkatli ve yorucu bir iş. Bu her şey dahil sistemde çalışan yoruluyor, otelci yoruluyor, müşteri de yoruluyor. Müşteri de 24 saat yiyeceğim diye yoruluyor. Ama mesela enerji sektörü öyle değil. Daha az yorucu, daha az insan, daha az kar… Enerji sektörü daha iyi. Belli bir para bağlıyorsunuz ve şıkır şıkır geliyor paralar. Onunla da ilgili ufak bir çalışmamız var. Mersin Mut’ta 10 kw bir tesis. Yılda 6 milyon dolar civarında bir cirosu oluyor.  


 
 
En çok hangi turistlerden para kazanıyorsunuz?
 
EN ÇOK RUSLARDAN KAZANIYORUZ

En iyi parayı Ruslardan kazanıyoruz. Ama onların sezonu kısa. Avrupalılardan Ruslara kıyasla daha az kazanıyoruz ama onlarda sezon daha uzun. Avrupalılar yılın 9 ayı geliyorlar. Müsaade edelim de biraz daha ucuza gelsinler. 
 
Eskiden gelen Avrupalı turist ile şimdikini kıyasladığınızda arada nasıl bir fark görüyorsunuz?
 
Eskiden gelen turistler çok kültürlü turistlerdi. Zaten çoğunluğu da kültür turizmi için gelirdi. Anadolu’yu gider gezerlerdi. Kapadokya’dan Van’a, Nemrut’a kadar giderlerdi. Sonra da gelir bir hafta deniz turizmi yaparlardı. Çok fazla tur satın alırlardı ve ekstra harcamaları fazlaydı. O yüzden şimdinin turistini kıyaslamak zor gerçekten. 


 
 
Türkiye’de turizm sektörünün inşaat ve tekstil kökenli bir gelişim süreci var. Özallı yıllarda inşatla parlayan firmalar devamında tekstil ve turizme kaydılar. Sizin de hiç bu sektörlere yatırımınız oldu mu?
 
BİR ARA TEKSTİL İŞİNE DE GİRDİK

Biz de bir ara tekstil sektörüne yatırım yaptık. Ama bir işi yapıyorsanız o meslekten olmanız lazım. Tekstil işinde başarı sağlayanların yüzde 80’i meslekten geliyor. Biz zaten yapamadık. Bir sene çalıştırdıktan sonra tekstil işinden geri çıktık. O zamanlar Denizli tekstil cenneti idi. Sonra ne oldu? Girdikleri fiyat rekabetinden dolayı hepsi iflas etti. Şimdi de aynı şey turizm için geçerli.
 
Binlerce insan sizin tesislerinizde tatil yapıyor. Peki, siz tatilinizi nerede yapıyorsunuz?
 
Tatil için Göcek, Bodrum, Maimi gibi yerlere gidiyorum. Senede bir kere kayağa gidiyorum. Aynı zamanda Sapanca’da evim var ve hafta sonları Sapanca’ya gidiyorum. Orada bacanağım var. Eşimle birlikte Sapanca’ya gidip yürüyüşler yapıyoruz. Baya keyifli geçiyor. Sapanca da bildiğiniz Karadeniz gibi zaten.


 
 
Hangi takımı tutuyorsunuz?
 
Fenerbahçe
 
Peki takımdaki son Alex olayı konusunda siz ne düşünüyorsunuz?
 
Ben Fenerbahçe’yi desteklerim ama çok sıkı bir taraftar değilim. Maçlara bile gitmem. O yüzden o olayı da çok yakından takip etmedim. Bizde oğlum Egemen fanatik Fenerbahçelidir. Tolga da fanatik Galatasaraylı. Aide geriye kalanlar benim gibi light taraftar.


 
 
Yaşamınızda geriye dönüp baktığınızda “keşke” dediğiniz bir şey var mı?
 
Bizde bir atasözü vardır bilirsiniz; kaçan balık büyük olur, yakalanan tava. Onun için "keşke"lerle çok fazla uğraşmayacaksın. Ama mesela, Titanic, Miracle ve Venedik’in olduğu yerin toplam devri 5 milyon dolardı. Biz o araziyi alabilirdik. Bankadan git al, 3 sene sonra yüzde ortağına ver. Kaçırılmış bir fırsat…
 
Torun torba var mı? 
 
İki tane torunum var. Biri erkek biri kız. Oğlan 8 yaşında adı Ufuk. Kız torunumun adı ise Mina Carin.  İkisini de çok seviyorum. Haftada bir iki gün görüşüyorum onlarla. Torun kardır bizde. Evlat ise sermaye. Çalıştıkları için evlatlar sermaye oluyor. 


 
 
Gençliğinizde müzik dışında başka hobileriniz var mıydı?
 
Olmaz mı… Araba merakım vardı benim. Gerçi o zamanlar en kral arabamız Renoult 9’du. Para yoktu ki daha iyisini almaya. Jantları değiştirir hava atardık o arabalarla. Doğan görünümlü Şahin yapardık. Kullandığım en iyi arabam Golf’tü. 
 








Bu Haber 20.11.2012 - 20:12:03 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • gurkan nalbant 19.01.2016 - 09:41

    ben ıkı otelınızdede kaldın dıva ve emperyalde harıka oteller ve cok ıyı de servıs hersey superrrrrr allah yolunuz ve bahtınızı herzaman acık etsın ınşallahh

  • arif zeper 07.01.2016 - 10:23

    1988-1993 yılları arasında botanık otelde çalıştım ailenin tüm fertleriniiyi tanırım 1993 te kendi işmi kurdum şu an mersinde bir zincir mağazanın ortayım Cömertoğlu ailesinden çok şey öğrendim çalışma disiplinını işi sevmeyi işe saygıyı işi küçümsememeyi kısacası her şeyi onlardan öğrendim .Allah ufuk abiye uzun ömürler versin ölenlere rahmet diliyorum başarılarının devamını diliyorum

  • Yavuz Kavak 16.08.2015 - 09:27

    INSANIN BU KADAR SANSLI OLMASI VE BIR TURIZIM EGITIMI ALMADAN BU KADAR YUKSEGE TIRMANMASI INANILACAK GIBI DEGIL. BEN DE RAMADA LARA HOTELINDE MISAFIR OLDUM NE SOYLEYEYIM BILEMIYORUM O HOTELDE KENDINI 5 YILDIZLI HOTEL OLARAK SATIYOR. BENCE TAM BIR REZALET, RESMEN TURIZIMI BITIRME TERORU GIBI,KALITE YOK HAVUZ KAVGASI IS BILINCSIZLIGI TAM BIR ORMAN KANUNU???, BEN AMSTERDAM DA 20 YILDIR HOTEL ISLETMELERINDE VE 5 YILDIZLI HOTELERDE CALISTIM VE HALEN BIR HOTELIN FB IKINCI MUDURLUGUNU YAPIYORUM BEN BU KADAR DA HOTELCILIK TECRUBEME RAGMEN CESARET EDIPTE TURKIYEDE BIR HOTEL ACMAYA CESARET EDEMEM.. GERCEKTEN SIZI CANI GONULDEN KUTLUYORUM VE BASARILARINIZIN DEVAMINI DILIYORUM....

  • KIYMET YILMAZ 28.05.2015 - 12:47

    GERİYE GİDİLDİĞİNDE OKURLARMI BİLMEM AMA 1970 Lİ YILLARDA SAKIZ FABRİKALARI O DÖNEMDE EVLERE SAKIZ DAĞITIRLARDI.BİZLERDE EVLERDE SAKIZLARI JELATİNLERİNE SARIP AMBALAJLAR PAKETLER PARA KAZANIRDIK. SONRASINDA JEEK KOT FABRİKASI OLDU SAKIZ FABRİKASI VE BİZ ÜÇ GÖÇMEN (YUGOSLAV) KIZ KARDEŞ YANLARINDA İŞE BAŞLADIK. UFUK ABİ VE RÜSTEM ABİ ŞEKER GİBİ PATRONLARDI. BİZİ HİÇ KIRMADILAR ÇOK GÜZEL MAAŞ ALDIK O DÖNEMDE. SONRA OTEL KURUCAKLARINI YANLARINDA BİZİ DE GÖTÜREBİLCEKLERİNİ SÖYLEMİŞLERDİ. AİLEMİZLE GÖRÜŞTÜLER AİLEMİZ İZİN VERMEMİŞTİ. ÇOK KÜÇÜKTÜK. AMA ŞİMDİKİ AKLIM OLSA İDİ SEVE SEVE KABUL EDERDİK. ÇOK DEĞERLİ YARDIMSEVER MÜKEMMEL İNSANLARDI. RÜSTEM ABİYE ÇOK ÜZÜLDÜ. rABBİM GANİ GANİ RAHMET EYLESİN. MEKANI CENNET OLSUN. ÇOK DEĞERLİ İNSANLAR CÖMERTOĞULLARI YÜREKTEN TEBRİK EDİYORUM AİLE BİREYLERİNİ.

  • Fatih Altindag 09.07.2014 - 01:18

    Ben Almanyadan Stuttgart Sehrinden, sereflikochisarli Fatih Altindag, ilk kez 2009 yilinda Delphin Palace gelmistim, ve ufuk amcayla tanisma firsati oldu kenisi gereckten cok mütevasi ve misafirperver birisi. 1Hafta önce Delfin imperialdaydim tek kelimeyle harikaydi.........

  • elif d. 03.05.2014 - 05:10

    kesinlikle hayran kaldım temennin sizin gibi örnek alınacak insanlarla çalışmak allah yolunuzu daima açık etsin

  • ÜMMÜHAN TÜRKMEN 13.04.2014 - 10:21

    CÖMERTOĞULLARI AİLESİNİN YANINDA ÇALIŞMAKTAN GURUR DUYUYORUM.ADALETLİ VE PERSONELİNİN HER ZAMAN YANINDA YANİ AİLE SICAKLIĞI ALLAHIMDAN DUAM HİZMETLERİNİ HER ZAMAN DAİM ETSİN..ÜMMÜHAN TÜRKMEN

  • Diana Oberink 09.04.2014 - 05:00

    Ik heb het levens verhaal gelezen van de familie... Diepe buiging voor de oude heer Cömertoglu. Geweldig dat hij zn dromen niet is blijven dromen maar waar heeft gemaakt. En daar mogen wij nu van genieten in hun nieuwe onderkomen. Jammer dat mijn Turks maar uit een paar woorden bestaat, maar Google translate doet wonderen. Gr Diana uit Nederland

  • erdal tozluyurt 03.11.2013 - 11:21

    ufuk bey ben sizleri balgatta oturduğunuz zamandan beri tanımakta sizlerin başarılı yükselişinizi büyük bir gururla izlemekteyim devamını dilerim rahmetli amcam mustafa tozluyurt sizleri çok severdi ruhu şadolsun şimdi olsa gurur duyardı bene emekliyim ankarada oturmaktayım en içten sevgilerimi sunarım rahmetli berat bey,hayriye hanım ihşallah yerleri çennet mekan olsun selamlar

  • Bünyamin AYDOĞDU 11.07.2013 - 01:25

    2011 şubatında Laradaki oteline gitmiştim, kış olmasına rağmen otel kalabalıktı, yan masamda bıyıklı takım elbiseli birisi de yemek yiyordu, hiç tahmin etmezdim ki otelin sahibi otelin misafirleri ile aynı yerde yemek yesin, bak hala aklımda yer etmiş ki 2,5 sene sonra aklıma gelmiş ve internette bu yazıyı bulup okumuşum, ayrıca otelin alt katındaki panoda ödediği vergi rakamlarını görünce bene büyük saygı uyandırdı, eli öpülecek insan,

  • sezayi arslan SAMSUN. 21.06.2013 - 12:07

    ben UFUK beyi 2008 yılında çalıştığım ayakkabı firmasının düzenlediği toplantıda kenisiyle tanışma şansına sahib oldum kenisi son derece mütevazi son derece başarılı babacan yüreği olan ener insanlardan biridir kenisi belki beni hatırlayamaz normaldir o kadar insanlarla tanışıyorki ben kenisine ve çömertoğlu ailesine SAMSUNdan sevgi saygılarımı ve başarılarını temenni ediyorum inşallah ufuk beyle yine karşılaşmak bana nasip eder.allah yolunu açık etsin sağlık uzun ömür ve mutluluk versin

  • emre kücük 01.03.2013 - 09:56

    sizler gurur duyum hep örnek alacam cok güzel bir basarı allah bozmasın nazarlarda saklasın cok pismanım otelde casıyomdım delpin palas ve divada ne bilim keske devam etseydim amam guruduyom cömerogluda calısdıgım icin gercek ankaralılar

  • ALİ 01.03.2013 - 08:12

    UFUK BEY ÇOK BAŞARILI BİR İŞ ADAMIDIR YAPTIĞI İŞİN EN İYİSİNİ YAPMAYA ÇALIŞIR. DIŞARDAN YÖNETMEYİ DEĞİL İŞİN BİZZAT İÇİNDE OLMAYI İSTER .SAHİP OLDUKLARI OTELLERİN BAŞARISI BU YÜZDEN TÜRKİYENİN EN İYİ OTELLERİ ARASINDA YER ALMAKTADIR.

  • zeynep 01.03.2013 - 05:43

    offfffffff yaaa tekrar orda delphın lerde çalışmayı çok isterdim,gerçekten sonuna kadar personelin arkasındalar.Allah razı olsun...

  • Necati kaya 24.01.2013 - 05:09

    ufuk bey kelimelerle anlatilamayacak harukulade birinsan Allah ona uzunomurversin onun yeri Turk Turizm de Asla doldurulamaz

  • Necati kaya Necati center 24.01.2013 - 05:00

    Turizm duayeni Ufuk Bey e Alllah uzunomurversin onungibi beyefeni. Insan Kolay yetismez Ben basbakanin yeri due olsam ufuk beyi Turizm bakani yapar Turizm deki kesmekes duzeni duzeltirdim

  • can 21.01.2013 - 07:31

    adam gibi adam gercekten soyadi gibi

  • fatih 24.12.2012 - 03:31

    allah razı olsun cömert ailesinden önce allahın sonra onların sayesinde güzel bir işimiz sıcak yuvamız var çalışmalarımızın devamını başarılarımızın temennisini dilerim.cömertoğlu ailesine selamlar

  • N.Seyyit Miçillioğlu 10.11.2012 - 06:51

    Türk insanının isteyip de inanınca neler başarabielceğinin öyküsü.. Cömertoğlu ailesine tebrikler

  • kaan 10.11.2012 - 05:55

    benim dogdum tarihte ilk siftanızı almış sınız

  • fatih cüneyt üretme 05.11.2012 - 07:17

    Turizm okullarında ders olarak işlenmesi gerekir Cömertoğlu ailesi Berat Bey ,Rüstem Bey mekanınız cennet olsun Ufuk Cömertoğlu Türk turizmi sizlere çok şey borçlu...

  • Şükrü Çelik 03.11.2012 - 09:08

    Alçak Gönüllü, Mütevazi, Beyefeni, Çalışkan Cömertoğlu ailesini Kutluyoruz. Başarılarınızın tesadüf olmadığınıda özetlemiş oldunuz. Saygıılarımla Şükrü Çelik Kirman Hotels

  • BİR ÇALIŞANI 02.11.2012 - 12:34

    Ufuk bey liderliğindeki DELPHIN GRUP altın çağını yaşamaktadır.Dededen başlayıp oğullarla zirveye çıkan başarı öyküsünü torunların nerelere taşıyacağını hep birlikte göreceğiz.Temennimiz bu başarının daim olmasıdır.

  • Dr. Levent Özgönül 02.11.2012 - 11:04

    Ufuk Bey ve ailesinin hayat mücadelesi tam bir başarı öyküsü. Bu mücadele içinde azim, kararlılık, çalışkanlık, zeka, vizyon hepsini barındırıyor. Ayrıca Delphin Palace ta açılışında bulunmuş ve üç yıl kadar çalışmış ve Ufuk Beyi bu vesile ile tanımış biri olarak, belirtmeden geçemeyeceğim. Ufuk Beyin cana yakın mütevazı kişiliği herkese değer verip dinlemesi, insanlarla olan ilişkileri örnek alınası ve çok önemli bir özelliğidir. Türkiyenin Ufuk Bey gibi insanlara ve Cömertoğlu gibi ailelere çok ihtiyacı var. Ufuk Bey yolunuz açık, hey şey gönlünüzce olsun. Saygılarımla.

  • AYŞE ÇANAK 01.11.2012 - 01:23

    Çok güzel örnek bir başarı Allah sizlere uzun ömürler versin başarılarınızın devamını dilerim..

  • Mevlüt Gürlek 31.10.2012 - 02:52

    Allah, Berat Beye Hayriye Teyzeye Nurcan Hanıma gani gani rahmet etsin. Geride kalanlara uzun ömür versin. Çok ekmeklerini yedim. Hele Ufuk Beyin yardımlarını hiç unutamam. Yolunuz açık olsun.

  • Tolga Comertoglu 31.10.2012 - 12:12

    Amca baba yarisidir hayatta ondan daha sohbet daha insan canlisini gormedim babamla beraber hep guzel ve yurekten ornek oldular bize simdi resimlere bakiorum bazilari yadirgiyor dogustan turizmciyiz dedigimde iste resimler burada.... kalbi kadar kenide guzel bir yengem var annemden sonra cok emegi vardir bene ...amcam ilkdefa eski aile resimlerini sizle paylasmis demekki onemlisiniz kiymetini bilin:)Allah aiemin geride kalanlarin bagislasin bizlere....

  • Mustafa Hatipoğlu 30.10.2012 - 12:34

    Ekmeğini Turizmin her hangi bir dalından kazananların Ufuk ağabeyi, her şeyi ile doğal, çalışkan, dürüst, cana yakın, girdiği her toplumda aileden biri olmuştur. Örnek bir İnsan, Allah gönlüne versin...

  • birdost 30.10.2012 - 09:34

    Ufuk Ağabey, Türkiye turizimine katkılarınızdan dolayı ve binlerce insana istihdam yarattığınız için sonsuz teşekkürler. Siz ve Sn. Ahmet BARUT nice işletmecilere örnek teşkil edecek bir yapıya sahipsiniz. Allah yolunuzu açık etsin.

  • Kadir ugur 30.10.2012 - 08:45

    Cok güzel bir calisma. Turizimcinin hayati hem yazi ,hem resimlerle ortaya konmus. Cömertoglu ailesinin bu basarisi, ki hersene dünya capinda ödüller aliyor, Türkiyenin basarisinin bir aynasidir. Kutluyoruz, basarilarinin devamini diliyoruz. Kadir ugur

  • Ali Güney 29.10.2012 - 10:50

    Sevgili Ufuk Comertogluna ve Ailesine Türk türizm camiasina vermis olduklari katkilardan ve Alcak gönüllülüklerinden dolayi taktir ediyorum. Herzaman iscisinin ve Türizm yapan firmalarin yaninda olmustur. En büyük özelligi ne zaman ararsaniz daima ulasirsiniz. Türizmdeki basarisinin devamini diliyorum. Ali Güney

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.